Resssmen altmış bölüm olmuş, şaka gibi... ve biz aşağı yukarı dört ayda bir milyon okunmayı aştık...
Söyleyeceklerim bu kadar, şimdi kendinizi tebrik edebilirsiniz ^^Bir de bölümde cinsel icerikli ufak bir sahnemiz var, uyarımı da yapmış olayım...
Çok çok seviliyorsunuz!!
Keyifli okumalaaaaaar ♡♡♤♤
Devran'ın elini biraz daha sıkı kavrarken gözlerim ön camda, dolayısıyla önümüzdeki arabadaydı. Gülnur anneler önümuzdeki arabada, arkamızda da Devran'ın halası ve ailesi vardı. Duygulanmamaya çalışsam da pek mümkün değildi, çünkü benim ailem otelden bizden yaklaşık on dakika önce ayrılmışlardı. Etrafımdaki herkes Devran'ın tarafındakilerdi. Öyle ki Emre bile gitmişti. Pek gönüllü olduğu söylenemezdi ama gitmişti işte.
Devran kucağımda birleştirmiş olduğumuz ellerimizi dudaklarına gotürdü ve derin bir buseyi elimin üstüne kondurdu. "İki üç saat kadar dinlenelim, bir şeyler atıştırıp çıkarız hemen," dedi güçlü bir sesle. Yalnizca basımı salladım, biliyordum ki konuşsam sesim Devran'ın aksine oldukça güçsüz, titrek çıkacaktı. Cevap vermemiş olmam dikkatini çekmiş olmalıydı ki gözlerini bana çevirdi, bakışlarına anında karşılık verdim.
Elimi kendi bacağı üzerine yerleştirdikten hemen sonra "Biliyorum, kalabalık gözünü korkutuyor," dedi. Derin bir nefes aldım, ne yalan söyleyeyim her karışını bildiğim bir eve girecek olsam da ufak bir çekingenliğim vardı. En önemlisi ne ile karşılaşacağımı tam anlamıyla bilemiyordum. Herkesin size pürdikkat baktığı bir ortamda çekinmemek de elde değildi zaten. "Biraz," dedim mırıltılı bir sesle. Dudağının bir köşesi sesimle birlikte yukarı kıvrıldı. "Hemen odaya kaçırırım seni, kimsenin bir şey diyeceği de yok zaten."
Başımı koltuğa yaslayıp daha rahat bir pozisyon aldım, daha yolumuz vardı ne de olsa. "Aşağıda oturmaktan kaçmıyorum da senin uyuman lâzım. Belli ki gece on iki gibi anca Hilal'e varacağız." İki saat içerisinde evden çıkmamız imkansızdı, ne Gülnur anne hemen çıkmamıza izin verirdi ne de uygun düşerdi. Devran yolu kontrol edip bana baktı. "Yalnızca ben değil yavrum, senin de dinlenmen lâzım," dedi muzip bir tonda. Neden diye sormama kalmadan devam etti. "Gece seni uyutacağımı düşünmüyorsun herhalde?"
Aldığım soluk kursağımda takılı kaldı, gözlerimi art arda kırpıştırırken dudaklarım da öylece aralanmıştı. Elbette ki tenini arzuladığım adam ile birleşeceğimi biliyor, itiraf etmek gerekirse umuyordum. Yine de bu gerçeği onun sesinden duymak, gözlerindeki ışıltıya an ve an şahitlik etmek kalbimi tekletiyordu. Kasıklarımdaki hareketlenmeyi görmezden gelmekten başka bir çarem yoktu o an.
Ama uslu durasım da hiç yoktu ki...
Bacağındaki elimi tehditkar bir biçimde yukarı sürükledim. Benden bu hamleyi beklemediği o kadar açıktı ki resmen saniyeler içerisinde kaskatı kesilmişti. "Zaten uyuyasım da hiç yok," dedim ondan devr aldığım görevi sürdürüp, muzipçe konuşurken. Sertçe yutkunduğunu işittim, ardından hızla büyük elini bacak arasına çok yakın olan elimin üzerine kapadı. "Elin rahat dursun," diye homurdanırken elimi yeniden dizine kadar indirdi. "Durduk yere dengemle oynama." Bu paniklemiş haline güldüm, bana göz ucuyla ters ters bakmaktan başka bir şey yapmadı. Ileri gitmek istesem de arabayı kimseyi umursamadan kenara çekme ihtimalinden endişe etmiştim.
Dakikalar sonra davul zurna eşliğinde Devran'ın yardımıyla arabadan indim. Bu eve gelin geldiğini tüm mahalleye duyurmak içindi bu tantana. Gereksiz olsa da Kasım amca özellikle istemiş, evin önünde bir halay çekilmeden dağılmıyacaklarını söylemişti. Tam olarak dediği gibi oldu, genç yaşlı demeksizin neredeyse herkes halay çekmeye başladı. Kasım amcayı ilk kez oynarken görmenin şokuyla yüzümü Devran'a yakınlaştırdım. "Şoklardayım," dedim gülerek. "Bu gözler bunu da gördü ya, ölsem de gam yemem." Gülerek şakağıma sert bir buse kondurdu. "Babamdaki hünerlerin kısa bir fragmanı," dedi espiriyle. Ardından birkaç adım ötemizde olanları telefonuna kayıt eden Gül'e seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başı Yok Sonu Çok
General FictionBu kurguda argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunmaktadır. ●○●○● "Beni sokmaya çalıştığın kalıpta olmadığımı sen de ben de gayet iyi biliyoruz." Ne kast ettiğini gayet net anlamıştım sanırım. Ona sürekli abi dememi kast ediyordu. "...