Bölüm 16

107K 4.6K 1.4K
                                    

Uğur yüzünde silinmeyen tebessümle başını bir sağa bir sola sallayıp önüne döndü. Bacak bacak üstüne atmış ve kollarını göğsünde birleştirmiş bilirkişi edasıyla üstten üstten onları seyreden bana kayınca bakışları, yeni idrak etti olanları sanırım. Boğazını temizleyip çayından bir yudum alıp göz ucuyla aynı pozisyonda kendisini izleyen Gül'e bakıp daha dik bir şekilde oturmaya başladı.

"Ne işle meşgulsünüz?" Gül'ün sorusuna karşı meredeyse kahkaha atacaktım. Kendini evlilik programında sanıyordu herhalde. Uğur mesleğini söylerken garip garip bakıyordu Gül'e. Ah, keşke şu köşeye bir yere kamera yerleştirseydim daha önce.

Sorduğu sorunun saçmalığını yeni idrak etmiş olmalı ki "Yani, Cemil amca çok bahsediyor sizden. Aklımdan çıkmış mesleğiniz." Kendimi tutamayıp kıkırdadım. Gül anlamayarak bakınca "Cemal," diye düzelttim. Aslında ilk defa burada görüyordu Cemal ustayı, benim anlattıklarım kadarıyla tanıyordu sadece.

Gözlerini kırpıştırarak Uğur'a döndü. "Ah pardon Cemal amca diyecektim." Toparlama çabalarını keyifle izlemekten alamıyordum kendimi. Uzun süredir Devran hakkında bana taktik veren kız gitmiş yerine hayatı boyunca sanki hiç filört etmemiş bir kız gelmiş giydi.

Çicek abla görseydi bu halini, ömür boyu dalga geçerdi. Gerçi öğrenmeyeceği anlamına gelmezdi, en kısa sürede söyleyecektim Gül'ün bu hallerini.

"Polislik zor meslek." Uğur da başını sallayarak "Öyle ama kutsal," diye cevap verdi. Alçak gönüllü bir şekilde değil de kendini beğenmiş bir şekilde yükselmişti sesi. Bu tavrı biraz sinir bozucuydu bana kalırsa ama Gül halinden memnun duruyordu. Uğur Gül'e kısa kısa bakıyordu Gül'ün aksine. Rahatsız olmuş gibiydi varlığımdan. Ben olmasam kesin yürüyeceklerdi birbirlerine.

Ah, sanırım adamcağızın rahatını, manzarasını bozmasına sebebiyet vermiştim.

Pişman mıyım?

Asla.

"Uğur, yanıma gelsene," diyince Cemal usta, kalktı yanımızdan. Gül Cemal ustadan tarafa baktı öldurmek ister gibi, eminim kendi kendine söyleniyordu "Neden çağırdı ki sanki," diye. Kıkırdayıp keyifle iç çektim. Üstteki ayağımı ritmik şekilde sallayarak Gül'ün dikkatini çektim. Saf saf hala adamın ardından bakıyordu. "Ay çok yakışıklı," dedi bakışlarıma aldırmayıp.

Hızla yerinde doğrulup oturduğum üçlü koltukta yanıma oturdu. "Betül," dedi kısık bir sesle. "Hım?" Ne isteyeceğini biliyordum ama süründürecektim. "Ayarlasana onu bana ya, yapsana aramızı." Ellerini çenesinin altında birleştirip şirin olduğunu düşündüğü bakışlar atıyordu bana. Aklı sıra ben onun bu hareketlerine bakacak, acıyacak ve aralarını yapacaktım.

Başımı iki yana sallayıp "İşim olmaz," dedim kaşlarımı oynatarak. Umursamazca başımı başka tarafa çevirip yeni girdiğim bir ortamı incelercesine inceledim etrafı. Ofladı.

Kucağımdaki elimi alıp kendi göğüs kafesine bastırdı. "Allah aşkına şu kalbimin nasıl attığına bir bak." Dediği kadar vardı, kalbi göğüs kafesine işkence yapmak ister gibi hızlı hızlı atıyordu. Elimi çekip omuz silktim. "Yemin ederim bayılırım şuracığa, başım çarpar biryerlere sebebim olursun." Başımı geriye atarak güldüm.

"Sende bir Nihal Ziyagil salaklığı görüyorum ben zaten. Uğur da Behlül oluyor." Yapmacık bir çekilde güldü beni taklit ederek. "Haha çok komik, sen de Bihter misin, abim de Adnan bey olur." Elinin birini yumruk yapıp baş parmağını havaya kaldırdı. "Süper vallahi, al sana beş sezonluk dizi."

"Yok," dedim. "Sizdeki kötü karakter Cemal usta. Ah pardon Cemil." Oflayarak arkasını yaslandı. Büyük hayal kırıklığına uğramış gibiydi. "Kendimi üç çocuğumla kapı önüne koyulmuş gibi hissetiriyorsun. Çok kötüsün." Ayağı kalkıp yukarı sıyrılan geniş pantalonumun paçalarını aşağı çekiştirip doğruldum. "Senin kadar değil," deyip işini bitirmiş Cemal ustanın yanına ilerledim.

Başı Yok Sonu ÇokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin