homeless

967 82 38
                                    

Medyada Cashton ve skinny skinny. İzlemeyen dinlemeyen kalmasın efenim.

Bölümü de guzeymer 'e ithaf ediyorum. Şu platformda beni en çok mutlu eden şey senin yorumun oldu heralde.

Bundan sonra gelecek bölümleri de en çok yorum yapanlara ithaf edeceğim. Şimdiden söylüyorum bebeklerim. (Kesinlikle ve kesinlikle yb yorumlarınız dikkate alınmayacaktır kfkfkfkfkfk)

Benim için ne kadar okunduğunun değil gelen iyi kötü yorumların çok önemi var. Bir avuç insan okusa bile bana yeter.

Şuraya da bölüm şarkısını bırakıyorum.


İyi okumalar...







Düğünden 3 hafta sonra

"Leona!" Constance arkamdan seslendiğinde kütüphanenin devasa kapısını kilitliyordum. Saat neredeyse 10'a geliyordu.

Ona dönerken heyacanımı belli etmemeye çalıştım.

"Ne arıyorsun burada?" Bu cevabım üzerine kaşları çatıldı.

"Asıl sen ne halt ettiğini sanıyorsun? Neden telefonlarımızı açmıyorsun? Calum meraktan kafayı yedi."

Calum beni merak mı etmişti? Leona hiç ağlamanın sırası değil.

"Öyleyse neden kendisi gelmedi?" dedim kaşlarımı kaldırarak tüm soğukkanlılığımla.

"Derdin bu mu Leona? Gelmedi çünkü seni bir süre yalnız bırakmak istedi. Ama ben onun kadar sabırlı bir insan değilim." dedi ağacın orada dikilmeyi bırakarak bana doğru yürürken.

"Neyi bu kadar abarttığını anlamadım, gerçekten."

Sinirden gülerken ellerini omuz hizasındaki kahverengi saçlarından geçirmişti.

"Şu siktiğimin telefonuna baksaydın bu kadar abartmazdım. Düğünden beri kimsenin telefonunu açmıyorsun." dedi başıyla elimde tuttuğum telefonu işaret ederek.

"Kafamı dinlemeye hakkım yok mu benim?"

"Var. Ama bizi ölesiye merak ettirecek kadar değil." Neredeyse bağırıyordu. Neden, Constance? Ben bok gibi bir insanım.

"Neden bana ayrıldığınızı söylemedin?" Sarsılarak elimdeki antika anahtarı sıkıca tutmaya devam ettim.

Girişteki ikili basamaktan üsttekine kendimi bıraktım. Yavaş adımlarla yanıma gelerek bir alt basamağa bana dönük şekilde oturdu.

"Leona, ne oldu? Siz ikiniz çok normaldiniz. Biz şok olduk resmen." Elimde durmadan çevirdiğim anahtara bakıyordum. Çünkü ona bakmamın imkanı yoktu.

"O mu söyledi?" diye sordum bakışlarımı ona saniyelik çevirirken.

"Ben sana ulaşamadığımı söyleyince Calum Ashton'ı aradı. 'Bir daha onun için beni aramayın.'  demiş."

Elimdeki anahtar merdivenlere düşerek tok bir ses çıkardı. Hızla uzanarak aldım ve titreyen ellerimi görmesin diye bacaklarımın arasına sıkıştırdım.

PARADISE LOST \\IrwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin