Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.72. "BÖLÜM "SEVDİĞİ KADININ ÇARESİZLİĞİNE DAYANAMAYAN GÖNLÜ GÜZEL ADAM"
Tıklatılan odamızın kapısıyla kendime geldiğimde bu sesten nefret ettim, öncesinde de beni mutlu ettiğini söylenemezdi, pek iyi hatıralarımız yoktu ondan duymazdan geldim ve inatla tekrar kapıya vurdu, evet bu sefer daha sertti, kapının diğeri tarafındaki el kiminse sabırsızdı.
"İçeri dalarım benim canımı sıkmayın." Korkut'un sesini duymamla gözlerim açıldı, Cesur'daysa tık yoktu. Hala göğsümde derinden soluyarak uyuyordu. "Saatten haberiniz varmı?"
"Hayır. Olsaydı her halde burada olmazdın." dediğimde kendi kendine homurdandı ne dediğini duymasam da bence haklısın demiştir.
"Yarım saattir sizin yüzünüzden aç karnımla masadaki kahvaltıya bakıyorum," dedi, sesi bıkkın geliyordu. Kesin Kemal Bey oğlumla gelinim gelmeden başlamayın demiştir. "Beş dakikanız var."
"İmkansızı istiyorsun."
"Süre dolduğunda aşağıda olmazsanız-"
"Beni korkutmayı bırak."
"Acele edin o zaman."
"Cesur hala uyuyor." Yalan değildi nasıl derin bir uykudaysa artık sesimizi duymuyordu.
"Uyandırmaya kıyıver bir zahmet karısı, öğlen olmak üzere."
"Kahretsin!"
"Aynı duyguları paylaşıyoruz, şimdi hemen o lanet yatağınızdan çıkıp aşağıya inin. Hatice Hanım çayı ısıtmaktan yoruldu bende beklemekten bıktım."
"Tamam söylenmeyi kes. Siz başlayın Kemal Beye birazdan ineceğimizi söyle."
Adım sesleri kapıdan uzaklaşınca Cesur'un omzunu kavrayıp dürttüm, adıyla seslendim sadece göğsümde kıpırdandı. Öyle huzurlu görünüyordu ki onu uyandırmak istemiyordum. Aralık dudaklarında parmağımı gezdirdim, güzel yüzünü okşadım.
"Kocacım uyanmalısın manyak kardeşin tersinden kalkmış bize takmanın peşinde."
"Siktir et." dedi uykulu sesiyle, kolaydı sanki.
"Baban bekliyor."
İç çekip gözlerini açtı, yüzümü görünce gülümsedi ona gülümseyerek karşılık verdim.
"Bir öpücük versene."
Yapmadım, Cesur'un dudaklarına dokunduğum gibi devamı kesinlikle gelecektir.
Elini bacağımda hissedince uslu durması için onu bakışımla uyardım, tek kaşını kaldırıp seni bir yerlerime takmıyorum dedi ve bacağıma dokunmaya devam etti.
"Bugün fakülteye gitmeyeceğim, tek dersim var zaten, devamsızlık hakkımı kullanıp dışarı çıkıp biraz seninle gezmek istiyorum, anlayacağın bize ayırdığım günü yatakta geçirmeyi düşünmüyorum."
"Çıkarız." dedi başını kaldırıp dudaklarıma göz dikti. "Acelemiz neki." Ağzını ağzıma yaklaştırdı, niyeti bozmuştu yine, elimi aramıza koyarak birleşmemize engel oldum.
"Tekrar yapmayacağım."
Avucumu öptü. "Sadece yarım saat." Yalancı. Birkaç saatle yetinmeyen bir adamdı. Beni kandıramazdı.
"Düşüneceğine kollarını boynuma sar."
Onu üstümden itince beni kucağına alıp sırtını yatak başlığına dayadı, öyle hızlı hareket etmiştiki onunla nasıl yer değiştirdim anlamadım. Bakışları bedenimde gezinince "Hiç heveslenme." dedim, umursamadı. "Yıkanmak, giyinmek, kahvaltı edip temiz hava almak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.