Bölüm kısa, hastalandım, grip olan gribini gelip bana bulaştırdı. Bu sadece soğuk algınlığı dediklerinde çıldırıyorum hem bulaştırıyor hem kabul etmiyorlar.
Bende bademcikler hemen şişiyor, lenflerde enfeksiyon kaptığı için geç iyileşiyorum, öksürük devam ediyor, bu kadarını yazabildim.Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.
76. BÖLÜM "HAMİLEYİM."
Severken, sevilmediğini bilmene rağmen onunlayken hayatı yaşamaktan korkmuyordunuz.
Asaf Toker için aklımdan geçen bu cümle tam ona göreydi.
Sevdiği kadınla evlenmişti ve aynı havayı solumak bile ona yeteceğinden fazlasını Nehir'den istemeyeceğini biliyordum ama çabasının karşılığını keşke sevilerek alsa çünkü ikiside mutlu olmayı herkesten daha çok hakediyordu.
Evlendikleri günün üstünden haftalar geçmişti, ailece evlerini iki kez ziyaret etmiş kahvelerini içmiştik ve eşimle ben yine kapılarındaydık. Bizden iki adım uzakta durmuş kollarını göğsünde bağlayan tersinden kalktığı için yabancı gibi davranan Korkut'ta öyle. "Onları rahatsız etmeye devam edersek bizi kovarlar." dediğimde iki kardeş omuz silkti. "Yeni evli çiftler yalnız bırakılmalı."
"Ben uymuyorum." diyen Korkut'un kafasını kırmamam için hiçbir neden yoktu.
Cesur'da ona uyarak "Neden evlendiklerini biliyorum aksiymiş gibi davranıp uzak duramam." dedi, kapıyı çaldı. Açan Asaf oldu, bizi yine görünce gülümsemekle yetinip sesini çıkarmadı.
"Yine biz." dedim ağabeyime sarılıp içeri girdim, kocam direk içeri girecekken Asaf önüne geçip dostuna sarıldı, karşılık aldı ama saniyelikti. Cesur'la buzları eritemeden verdiği açıkla öylece kalmışlardı. Çok yakın olduklarından gizli saklıları yoktu ve Asaf dostunun kız kardeşine beslediği duyguları kendine saklayarak aralarını açmıştı. Cesur dediği gibi surat asmamış olsa da dostundan gelen yeni adımlarıda kabul etmemişti.
Korkut sarılmaktan da hoşlanmadığı için Asaf'la yumruk tokuşturup içeri girdi. Kapı arkamızdan kapanırken Asaf'ın odasından çıkan yeni uykudan uyanmış Nehir bizi görünce şaşırdı, aynı odayı paylaştıklarını düşündüğümüzü de anlayınca utandı.
Tanrım Nehir ve utanmak!
Burada garip şeyler oluyor gibi.
"Koltukta uzanırken içim geçmiş." diye açıkladı hemen oysa hiç merak etmiyoruz izlenimi yaratmıştık. "Asaf beni yatağa yatırmış."
"İyi. Biz kıymet bileni severiz." dedi Korkut, kız kardeşine sarıldı. "Toprak çiçek kokuyorsun yarın öbür gün böbrek ciğerde kokarsın."
"Bahçeden." Nehir Asaf'tan demedi, bilmesine rağmen ve böbrek ciğerede girmedi. Bize sarıldıktan sonra yüzünü yıkamaya gitti.
Asaf yanımıza gelerek "Bu sefer görmezden geliyorum kayınbiraderim ama tekrarı olursa anlayacağın dilden karşılık veririm." diyerek Korkut'u uyardı. Mesleğini aşkla yapıyordu ve dil uzatanın dilini kökten kesiyordu.
"Yerinde olsam neşterime laf atmam."Cesur'un yanına oturdu, Korkut mesajı aldı, ileri gittiği gibi nasıl geri adım atacağınıda iyi biliyordu ve bunu sessiz kalarak yapıyordu. Tekli koltuğa yönelince telefonu çaldı, cebinden çıkarıp ekranına bakınca yanımızda açmadı dışarı çıktı, bahçeyi turlamadan da gelmezdi artık.
Nehir geri dönünce koluna girip mutfağa yönlendirdim. "Bugünlük kahveler bizden." dedim geçen sefer Asaf yapmıştı ondan öncede.
"Ağabeyimi özledim ama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.