74 BÖLÜM "BİRBİRİNE YAKIŞAN ÇİFT"

47.7K 2.5K 614
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

74. BÖLÜM "BİRBİRİNE YAKIŞAN ÇİFT"

Aradan geçen bir günle hiçbir şey değişmemişti. Durum hala aynıydı. Kimsenin boğazından iki lokmadan fazlası geçmemişti. Ailece üzgündük ve sorumluluk almak isteyen Asaf'ı kimse aramamıştı, söylediklerine inanmıyorlardı. Çaresizliğin pençesine düşmüşlerdi anlıyorum ve neyi beklediklerini bilmiyorum. Zaman geçince sorunlar kendiliğinden çözülmüyor, birinin bir adım atmadı gerekti artık ve o kişi ben değilim.

Asaf'tan bir saat önce duyduklarımdan sonra -herşey kesinlik kazandığından- sinirlerim iyice bozulmuştu zaten, aileyi yanlış yönlendirmekten korktuğum için sessiz kalıyordum.

İç çekerek nefesimi sıkıntıyla verirken duyduklarını hazmetmeye çalıştım. Asaf kaçak adamımız Bora'ya ulaşmıştı, beyefendi tenezzül edip aramasını kabul etmişti. Florida'dan hemen dönmeyeceğini, temelli kalma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemesi Nehir'i doğruluyordu ve sadece bu kadar değil. Asaf, Nehir'in durumunu, beklediği bebeği anlatmış, geri dönmezse yıllardır süren dostluklarının biteceğini söylemiş. Bora sorumluluk almayacağını, bebekten kurtulup Nehir'in hayatına kaldığı yerden devam etmesini ve yarattığı kaostan pişmanlık duyduğunu, eski karısının isteği üzerine şimdilik Türkiye'ye geri dönmeyeceğini, kavga ettiği öğrencisi yüzünden zaten üç ay üniversiteden uzaklaştırma kararının çıktığını,
Florida'danın Eyalet Üniversitesinden teklif aldığını, kabul ederse burada temelli kalacağını ne yazık ki utanmadan söylemiş. İlişkilerinin ciddiyet dozunu kaçıran Nehir'in kendini kaptırdığını, kurallarını önceden koyduğunu belirterek altını çizmiş. Sonuç itibariyle gönül ilişkisinden öteye gidemediğini, sahiplenilmekten nefret ettiğini vurgulamış. Bağlanmayı aptalca bulmuş. Eski karısının yaşadığı son ilişkisinden haberdar olmadığını, kulağına gitmemesi gerektiğini ve uğraşması gereken daha önemli konulara kafa yoracağını, kısa süren ilişkilerinin bittiğini, hiç yaşanmamış gibi davranmaları gerektiğini de duyunca çıldırdım.

Cesur'a karşı çok mahcup olduğunu, bir gün geri döndüğünde onunla bizzat konuşacağını söylemiş ama bilmiyorsa zaten gerekte kalmaz diye eklemesini de yapmayı unutmamış ve biliyor ki Asaf asla söylemez, dostunu korumak için sessiz kalır eh buda işine geliyor.

Ne pis adam, keyfi rahatı için yapmayacağın şey yok ve kaçmakta çok başarılı. 

En iyisi önümüze bakmaktı, gidenin döneceği yoktu ve beklemek aptallıktı. Yüzümüze kapanmış kapıdan medet umacağımıza doğrusunu yapıp başka kapıya gitmeliyiz.

Kötü haberi alır almaz soluğu Nehir'in yanında aldım. Asaf'ın kaydettiği telefon konuşmasını ona dinlettirdim, tekrar ağlamaya başladığında yaşlarını silip onu sakinleştirmeye çalıştım. Önceden kural koyan adamın her dediğini neden yaptığını sordum, çünkü oda suçluydu. Bora belliki bu gönül ilişkisini sadece yatak kısmını ciddiye almış gerisini pek önemsememiş ve Nehir onu böyle kabul etmiş. Bildiği, gördüğü, yanlışı her ne varsa devam ettirmiş.
Adam ciddiye alma dedikçe o daha çok ilişkilerini sahiplenmiş.

'Sevdiğimden, seveceğine inandığımdan, fazlasını verirsem aynı karşılığı alacağımı düşündüğümden' deyince söyleyecek söz bulamadım. Bende seven bir kadındım ama öyle kurallı bir ilişkimiz yoktu ve gerçekten sevildiğimden eşim, iki gözüm kalbimle ilgilendi, sevgimi kazanmanın peşine düştü, bedenimle ilgilenmedi, güçlü bağımıza yeni düğümler atmanın derdindeydi.

Ve bildiğim bir şey varsa; verdiğin kadarını görmezsin, öyle alıştırdığın seni daha çok sömürür. 

Cesur derin düşüncelere dalmış karanlığı izlerken ona arkadan sıkıca sarılmış sigara içmesine göz yumuyordum. Sessizce, yanında yokmuşum gibi acıya sarılıyor. Canını sıkan yalancı ihanetin hesabını kendine ödetiyor, önüne geçemediklerinin cezasını da kendine kesiyordu.

ÇÜRÜK KOZA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin