Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın, emeğimin karşılığını azda olsa sizden almak isterim. Hayalet okur çok ve bu beni çok üzüyor.19. BÖLÜM "BOŞLUK"
Cesur Cerrahoğlu
Kazadan beri doğru dürüst göremediğim Bora'yla konuşurken Nisa bir anda gözden kayboldu. Beni kampüste beklediğini düşündüm fakülteden çıkınca etrafa bakındım onu hiçbir yerde bulamadım. Telefon ettim açmadı, ısrarla aramaya devam ettim, tek başına eve gitmezdi hiç, fakülteye birlikte gelip gideceğimizi önceden söylemiştim. Dışarısı şimdilik onun için tehlikeli uyarımı göz ardı etmiş olamazdı.
Aramamı kabul etmedi ve merak etmeyeyim diye mesaj attı. Eve yalnız döneceğini yazmıştı. Nedenini yazmamıştı. Bana gönderdiği mesaja çatık kaşlarla baktım, tekrar okudum ve hiç rahatlamadım. Farkında olmadan kalbini mi kırmıştım acaba?
Konuştuklarımızı gözden geçirdim Nisa'yı incitecek cümleyi bulamadım.
Yine aradım, onu yalnız bırakmak nedense doğru gelmedi bana. Telefonu kapalı çıktı. Hiç böyle yapmazdı, kesin benim bilmediğim bir şey olmuştu ve bana söylemekten çekiniyordu.
Sıkıntısı her neyse benimle paylaşmalı.
Arabama atlayıp eve sürdüm, kendime sorduğum ve cevabını veremediğim sorular aklımda dönüp durdu. Bir an önce konuşmalıydık yoksa kafayı yiyecektim.
Hız yaptığım için normalden daha kısa sürede eve vardım. Çantamı, telefonumu arabada bırakıp seri adımlarla kapıya ilerledim, anahtar cebimdeydi geri kalanını Nisa'yla konuştuktan sonra ve beni huzursuz etmeye başlayan kötü his geçince alacaktım.
Kapıyı açtım anahtarı üstünde bırakıp eşiği geçtim ve soluklanmadan salonu aşıp merdivenden yukarı çıktım. Odanın kapısı kapalıydı, iki kez tıklattım içerden ses gelmedi, tekrar tıklattım sessizlikle karşılaşınca kapıyı açıp içeri girdim, odada göz gezdirdim Nisa yoktu, duş kabinine baktım ordada yoktu.
Eve gelmemişti.
Bana yalan söylemişti.
Nereye gitmiş olabileceği hakkında en ufak fikrim yoktu. Fakültede henüz arkadaş edinmemişti ve ona romantik duygular besleyen biriyle yan yana görmedim.
Sevse bana atlatır, gizlimiz saklımız yoktu, herkesten çok bana yakındı.
Odanın ortasında durmuştum, nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum.
Gözden kaçırdığım bir şey vardı. Düşündüm, en başa sardım ve kafeden çıkarken Nisa'nın sessizleştiğini hatırladım. Her ne olduysa ben lavaboya gittikten sonra olmuştu. Aklını kurcalayan şey onu tedirgin ediyordu sanki. İfadesinden saniyelik bir kararsızlık geçmişti, evet kendi kendime kurmuyordum, bana söyleyemediği şey canını sıkıyordu bana yansıtmamak için ek çaba sarf etmişti ama ben ona baktığım anda aklından geçeni kitap gibi okuyordum. Duygularını benden saklayamıyordu.
Gitmişti ve ben nerede olduğunu bilmiyordum. Onu yine aramalıyım.
Cebime uzandım cep telefonumu arabada bıraktığımı hatırlayınca küfrettim.
Geldiğim gibi odadan çıktım, merdivenin ortasında Sevda'nın kahkahasını duymamla oracıkta duraksadım, telefonda konuşuyordu, keyifliydi, eve döndüğünden beri gülmemişti. Yıllardır süren ilişkimiz sallantıdaydı, aynı odayı yatağı artık paylaşmıyorduk geceleri koltukta yatıyordum ve halimden memnundum.
Sevda'yı affetmemiştim.
İlişkimizin seyri hakkında düşünmeyi şimdilik rafa kaldırdım. Nisa'yı yine aramalıydım hattı yine kapalı çıkarsa polise gidecektim. Telefonu yanındadır kesin geç olsa da onu bulabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.