Uzun bir bölüm yazdım. HERKESTEN BİR PARÇA VAR, yorucuydu ama değdi.
Lütfen Bol bol yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın.62. BÖLÜM "KISKANÇLIK"
Yorucu geçen günün akşamındaydım, bizim için aşağıda bir kalabalık toplanmıştı ve Cesur gizlice evlenmiş gibi davranıyorlardı. Beni merak ettikleri için geldiklerini söyleyen Nehir aralarında geçen konuşmalarının bazılarını duymuştu. Büyüdüğüm mahallede kaynayan dedikodu kazanından zenginlerden de bir tane varmış. Kimisi Cesur'dan hamile kaldığım için benimle evlenmek zorunda kaldığını söylemiş kimisi olmayan dört yaşındaki çocuğumdan bahsetmiş. Sadece bu kadar değil. Zamanında evden ayrılan aileyle ilişkiyi kesen Cesur'un eve dönmesi için evlendirildiğini, baba sözü dinleyip ona uygun muhafazakar bir aile kızıyla hayatını birleştirdiği için tekrar aileye kabul edildiği de söylemişler.Birçok senaryonun karakteri olmuştum, tamamı gerçeklikten uzaktı.
Koca kalabalıkta tekinin aklından sevdikleri için hayatlarını birleştirdiler geçmemişti.
Uzatılan yardım eliyle başlamıştı ilişkimiz, küçük bir sevgi bağı bizi bir arada tutmuştu, zaman geçtikçe yan yana olmaya alışmıştım, saf temiz duygulardan ötesine geçmeden yaşamıştık. Kötü olan gerçek yüzünü gösterince dengeler değişmişti ve yeni bir adımı atmak zorunda kalmıştık. Alışmak, sevmek, dokunmak zaman almıştı ama bu güne değmişti. Pişmanlığım yok, mutluyum.
"Gülümsüyorsun, kesin abimi düşünüyorsun." Doğru bildi. "Yorgunluğunu üstünden at." dedi, aynanın karşısındaydım ve yansımamda bana aynı şeyi gösteriyordu. "Bu gece sizin geceniz, sonu ateşli biteceği için şimdiden kendini hazırla." Kızaran yanaklarımı ellerimle saklamaya çalıştım. "Saf kız numarasına yatmayı bırakır mısın?"
"Beni utandırmak hoşuna gitse de yapma."
"Ah ah zavallı ağabey, sen bu hallere düşecek adam mıydın?"
Gözlerimi devirdim, başlamıştı yine abisini savunup beni gömmeye. İsteklerimiz tek taraflı değildi, ikimizinde zamanı ihtiyacı vardı. Aynı yastığa zaten baş koyuyorduk, her şeyi paylaşıyorduk, el ele tutuşuyor birbirimizi seviyorduk ve bize yetiyordu.
"Bu geceden çok umutluyum." dedi beni süzerek. "Gökhan Güngör'de gelse sizin kavuşmanıza mani olamaz."
"Bana adını hatırlattığın için sağol."
Adı korkuyu yanında getirmişti hemen.
"Adamın bize kini olsaydı öcünü sıcak sıcağına alırdı, aradan geçen zaman öfkesini soğutmuştur, aklı başına gelmiştir. Karşılık vereceğini düşünmüyorum."
Giydiğim kırmızı elbisenin geniş yakasını omuzlarıma düşürdü, kolyemi birkaç saatliğine çıkarmasına izin verdim. Yadigarın emin ellerde diyerek çekmeceye koydu. Boş kalan boynumdaki ağırlık kendini hemen hissettirince fazla ilgi çeken gerdanıma elimi koydum, parmak uçlarım kara pusulayı ararken Nehir etrafımda döndü, uzun elbisede göz gezdirdi, derin yırtmacında oyalandı. Uzaktan bakan cesur olduğumu düşünürdü ki öyle değildim, tercihim hanım hanımcık siyah dar, etek boyu dizlerimin altında biten bir elbiseydi ve ne yazık ki Nehir'e söz geçirememiştim. Kalabalıkta ilgi çekmemi, tüm gözlerin bana çevrilmesini ve Cesur'un kıskançlık krizine girmesini kesinlikle istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.