Up uzun bir bölümle geldim. Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın canlar.75. BÖLÜM "İNSAN SEVDİĞİNİN NE HİSSETTİĞİNİ DE BİLİR"
Cesur kahvesine dokunmadan eve geri dönmüştük, ona uymadığım için alınmış üstüne surat asmış tam iki gün benle konuşmamıştı ve çok zoruma gitmişti.
Kabuğuma çekildiğimde onun nasıl hissettiğini artık biliyordum.
Aynı şekilde karşılık vermek gelse de içimden yapmadım bu yanlıştı ve ona adım atarak, parmak uçlarımla yüzünü severek, dudaklarından öperek, saçlarını okşayıp sıkıca sarılarak gönlünü almıştım.
Evde dünden beri koşuşturma vardı, Süreyya Hanım organizasyon işini yüklenmişti, düğün hazırlıkları için altı çalışan gelmişti ve kimseye nefes aldırmıyordu. Belli etmese de mutluydu, damadını seviyordu, kızıda gönlünü almıştı, Nehir'i dün sabah annesinin odasına girerken gördüm, evde yarattığı huzursuzluk yerini telaşa bırakmıştı artık ve sırayla ebeveynlerinden kendini düşürdüğü durumdan ötürü, onlara bunu yaşattığı için özür diliyordu.
Aşağıya indiğimde merdiven trabzanını süsleyen genç çalışanın yanından geçerken Süreyya Hanım en bakımlı haliyle başında bekliyordu. Evdeki gürültü çekilecek gibi değildi, dışarı çıkıp hava almaya ihtiyacım vardı.
Koltuklar görüş açıma girince babasını yalnız yakalamanın anını kollayan Nehir'i gördüm ve anında geriledim. Duvarın kenarından başımı uzatıp babasının boynuna arkadan sarılan kadına baktım, hala durgundu, yaşadıklarının üstesinden gelmeye çalışıyordu ve bana soracak olursanız bence kederine yavaşça yeniliyordu, göstermemeye çalışıyordu ama bir süre sonra bunuda umursamayacağına eminim.
Umarım Asaf ona iyi gelir ve eski haline döner.
"Babacığım." diye fısıldayınca Kemal Bey elini kaldırıp kızının ön kolunu sıvazladı. "Özür dilerim sana yaşattıklarım için." Nehir karşılık alamayınca gözleri doldu, yaşlı bir kalbe iyi gelebilecek son şey gözyaşıydı ondan ağlamamak için kendini tuttu. "Bana bağır, kız ama sesinden mahrum etme." Nehir zorlukla yutkundu ve babasının yönlendirmesiyle yanındaki yerini aldı, Kemal bey kızının başını göğsüne koyup saçından öptü. "Nasıl hissettiğini biliyorum ve bu duygu kendimden nefret etmeme sebep oluyor."
"Böyle konuşmamalısın çocuğum. Her insan hata yapar, hiçbirimiz kusursuz değiliz."
"Seni bu duruma düşürmek istemezdim."
"Sana kırgın değilim. Şimdiye dek sözümden hiç çıkmadın, beni üzmedin ki evimin neşesi, huzuru, sevinci."
Lanet olsun neden gözlerim doluyor.
Nehir titrek bir nefes aldı. "Ben...çok üzgünüm."
"Biliyorum."
"Sadece sevdim, böyle olacağını bilseydim yapmazdım."
"Şunu unutma çocuğum; en büyük en derin hiç kapanmayacak yaramızı sevdiğimizden alırız."
Hiç sahip olmadığım sahneyi izlemek beni üzdü ama üstünde durmadım, bir hata, gidenin sorumsuzluğu baba kız arasına girememişti. Ne güzel eskisi gibiydiler. Ardımda bir iç çekiş sesi gelince kafamı çevirip omzumun üstünden bakındım, ilk yüz Cesur'undu, ardında farkında olmadığı Korkut'un ve sonda Süreyya Hanımın ki. Kaşlarım yukarı kalkınca üzüntü yerini şaşkınlığa bıraktı.
"Ne yapıyorsunuz?" diye sormamla herkes ardında birinin olduğunu anlayıp bakındı. Süreyya Hanım yüzünü gizleyip ıslak gözlerini bizden saklayarak silip gitti. Korkut "Sen ne yapıyorsan onu." diyerek ne yaptığımı bana hatırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.