36. BÖLÜM "SON DURAĞIM"

82.4K 3.8K 550
                                    

İYİ BAYRAMLAR CANCAĞIZLARIM.
Seviyorum sizi en en derinden...🪷🥀🌺

🍂
Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.

36. BÖLÜM "SON DURAĞIM"

Üşüyordum.

Her mevsim giydiğim kıyafetlerim okula gelene kadar ıslanmıştı. Yere çömelmiş sırtımı okulun duvarına dayamıştım, soğuktu ve ısınmak için kollarımı bedenime sarmaktan başka çarem yoktu.

Öksürdüğümde sesimi duyan öğrencilerden iki kişinin ayak sesleri yön değiştirip tarafıma doğru geldi, beni görünce kıkırdadılar umursamadım bakışlarım yerde biriken yağmur suyundaydı ve kendi derdime düşmüştüm okulun zengin iki şımarık öğrencisiyle uğraşacak havada değildim.

Sessizce sizi görmezden geliyorum, gidin dedim.

Yapmadılar ve beni sinir etmek için biri ağzını açtı. "Şu kız okuldaki tek yoksul sanırım."

"Öyle." dedi bir diğeri. "Keşke sefil haline bakıpta benim bunların arasında işim ne dese."
Aynı anda güldüler, aptallar.

Göz kapaklarımı kaldırıp kendine uğraş bulduğunu düşünen iki öğrenciye baktım, sarışın olanın kaliteli kabanında biraz oyalandım sonra temiz kıyafetine ve ayaklarını sıcak tutan siyah botlarına baktım, güzellerdi. Kız botların hoşuma gittiğini anladı asla sahip olamayacağım ayakkabının ucuyla yerdeki suyu dağıttı. "Yüzlercesi var bende." dedi, şaşırmadım onun aliesi vardı ve onu seviyor olmalılar. Yaz kış giydiğim ayakkabılarıma bakmamak için kendimi zor tuttum, eskimiş önü sökülmüş su geçiriyorlardı, ayaklarım üşüyordu hep. "Hangisini giyeceğimi şaşırıyorum." Ona başka yerde nispet yapmaya git bakışını attım ve aldığım karşılık küçümseme oldu.

Gözlerimi devirdim ve yanında duran arkadaşa baktım giyimiyle diğerinden farkı yoktu ve çirkin bir yüzü vardı, kendini beğenmiş tavrıyla çenesini yukarı kaldırdı bana üstten baktı. "Zavallı solucan herkes tarafından dışlanınca okulun çatlamış duvarına gizlenmiş. Ah ne yazık bir kabanı bile yok." Havamda olsaydım onun yamuk ağzını taklit eder haddini bildirirdim ama sadece iç çektim, keşke gitseler. "O ayakkabıları giymesen de olur şekerim."

Sarışın olan arkadaşına bakıp dudak büktü. "Tatlım neden takılıyorsun ki alt tabakaya."

Omuz silkti diğeri ve ardından kaçık gibi kahkaha attı. "Bunun sevgiliside yoktur şimdi." diye benimle alay etti, arkadaşı başını sallayıp onu onayladı. Tırnaklarımı avucuma geçirdim sinirime hakim olmak için avuç içlerimi resmen tırmaladım. Çirkin olan sabrımı zorlamak için tekrar yamuk ağzını açtı. "Tatlım dondun mu? Neden bize cevap vermiyorsun, yoksa fakirsin diye sevgilin mi seni terk etti?"

Son kez öfkemi bastırdım ve böyle devam ederse patlayacaktım.

"Adın neydi ya?" diye sordu sarışın olan, keçi kuyruğuna benzeyen buklelerini parmağına dolayıp az aklıyla kalmayan sabrımın sınırında gezdi. "Beni iyi dinle, babam vakıflara yüklü miktarda para yatırıyor, sende faydalan yazık sana ama önce okulunu değiştir, burası seni aşar."

Burnumdan öfkeli bir nefes verdim. "O koca çeneni kapat." dedim sesim istediğim kadar sert çıktı ve utanmaz kıza geri adım artırmadı bana cevap verdi.

"Nedenmiş?"

"Evet mahalle gülü, neden?" diyen çirkin olanın giydiği kabanı tek seferde yırtıp yere atıp basmak istedim, benim gibi üşüseydi dili bu kadar uzun olmazdı. "Sana dedim soluca-"

ÇÜRÜK KOZA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin