64. BÖLÜM "RÜZGARLA PEŞİMDEN SÜZÜLEN KÜLLER"

82.9K 2.8K 1.8K
                                    

Lütfen Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

64. BÖLÜM "RÜZGARLA PEŞİMDEN SÜZÜLEN KÜLLER"

Tanıdık gelen ıssız karanlık bir boşluktaydım.

Roman sayfaları yanmıştı.

Küle dönen çürük kozadan geriye kalanlar yavaşça yüzümü okşayan rüzgara karışıp dağılıyordu.

Külleri ardımda bırakıp ilerledim, her başlangıcın bir sonu vardı ve o sonda kimin beni beklediğini gayet iyi biliyordum.

Artık bir sevenim vardı, zarif elleri, kurşuni gözleri, içimi ısıtan gülümsemesi vardı. Tek yapmam gereken onu bulmak ve bu huzursuz yerden kurtulmaktı.

Beni yönlendiren hislerime uyarak yürüdüm, zaman kayıplardaydı düştüğüm yoklukta sadece karanlık vardı ve rüzgarla peşimden süzülen küller. Kurtulmak istediğim geçmişimden bir farkı yoktu yanık sayfaların her nereye gidersem gideyim beni takip edeceklerini biliyordum.

Ne çok yalnızlık kokuyorlar.

Ne çok acıyı yanmış satırlarında barındırıyorlar.

Soluklanmadan ilerledim, ilerledim, ilerledim... Biraz ötemde karanlığın içinde daha koyu bir karartı fark ettim, düşünmeyi bırakmış sadece varacağım yere odaklanmıştım.

Yüreğim şüpheden uzak korkudan arınmıştı.

Geçmişin izini taşıyan küller etrafımda dönünce karartı bana doğru ilerlemeye başladı, uzaktı, erişilmezdi sanki ve benim çabamla aradaki mesafeyi tamamen ortadan kaldırmam imkansızdı ama onunla aynı duyguları paylaşmam aynı şeyi istememle herşey değişmişti.

Şimdi daha yakındı.

Eşsiz güzelliğiyle karanlığa, yokluğa gölge düşürürken bana zarif elini uzattı, bir zamanların umudu, tek çıkış yoluydu bu el, nasıl karşılık vermem eşime. Elimi avucuna bıraktım, parmaklarını parmaklarıma sardı, birleşmemizle küller harlandı, sevdiğim adamın yanına çekilmemle rüzgarın ruhuna karıştı, bana sarılınca etrafımızda döndü, başımı evime, göğsüne koyunca bir parçamız oldu ve atışlarının sesiyle yok olmuş çürük kozamız yeniden oluşmaya başladı. Dağınıktı biraz, küller birleşip küçük yanmış kağıt parçalarına dönüşüyordu. Kurtuluşumuz yoktu sanırım, pes etmedim ve onunlaydım diye sesimi çıkarmadım.

Sessizce anlıyorduk birbirimizi.

Her solukta daha çok seviyorduk.

En önemlisiyse bizi ayrı düşüren boşlukta tekrar birleşmemiz güçlü olan bağımıza bir düğüm daha vurmamızdı.

Eksiğim yoktu artık ama canımı sıkan bir gerçek vardı. Daha önce bitirdiğim başlangıcı bize getiren sevdiğim adamdan başkası değildi.

***

Kalbimde kol gezen garip bir hisle gözlerimi açtığımda terlemiştim ve kendime gelmemle şiddetli bir baş ağrısıyla inledim.

Kahretsin alışkın olmadığın içkiyi içersen böyle olur işte.

Alkole bağışıklık kazanmayan kafamla kavga etmeyi bırakıp uyku mahmurluğumdan kurtuldum. Çok önceden gördüğüm rüyanın devamını görmek beni yine şaşırttı, bir anlam veremedim, üstünde sonra duracaktım düşünmem gereken daha önemli şeyler vardı. Bizim gecemizde Cesur'un birini hastanelik etmesi gibi ve sonrası...

Yüzümü ona döndüm, üstü açıktı, bir kolu karnımda yüzükoyun yatmıştı. Bakışlarım belinden aşağısına gidince yutkundum, üstümdeki yorganı hızla kaldırıp bedenime baktım, çıplaktım.

ÇÜRÜK KOZA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin