Ben günleri karıştırdım, bölüm atmayı unuttum, gecikme için kusura bakmayın, teknik hatalar olmazsa erken atarım, tekrar okuyana kadar geç oldu.
77. BÖLÜM "HEP YANIMDA KAL"
Çaresiz hissettiğim nadir anlardan birini yaşıyordum.
İçimdeki yaralı çocuğu büyütememiştim henüz.
Buna hazır değilim ve hiç olmayacağım.
Annem zayıf bir kadındı ve beni, çocuğunu korumakta başarısız olmuştu. Onun mahvolan hayatını izlerken aynı yoldan giymekten, kendime yetinememekten hep korktum ve bir çocuğumun olmasını hiç istemedim.
Zor bir hayat yaşayan insanın çoğu istemez, sebebiyse yaşadıklarının aynısının evladınında başına gelmesinden korktuğu içindir.
Ağlamak istiyorum ama gözyaşları gözlerimi yakmıyor.
Dolup taşıyorum.
İçimde biriken her neyse dışarı atamıyorum.
Nefes alamadığımda yüzümü soğuk suyla yıkadım, aynadaki yansımama bunu kendine yapan sesin dedim ve odaya geri döndüm.
Cesur beni dinleyerek lavaboya girmemişti, gebelik testini yaptığımı bilmiyordu sadece yalnız kalmaya ihtiyaç duyduğumu söylemiştim. Onu endişelendirmiştim. Beni görünce odada volta atmayı kesti, ensesindeki eli teninden kayıp yanına düştü.
"Hiç iyi görünmüyorsun bebeğim." Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. "Rengin atmış, tenin çok solgun. Hasta gibisin. İnat etmeyi bırakta doktora gidelim."
"Gerek yok, neden böyle olduğumu biliyorum." dedim, kollarım iki yanımda kalkmamıştı. Gücüm tükenmişti ve ruhen çöküktüm.
Cesur kollarını gevşetip yüzüme bakınca gözlerinden kaçamadım ve canımı yakan kelimeyi tekrar fısıldadım.
"Hamileyim."
Ağzımdan çıkan kelimeyle birlikte Cesur nefes almayı bıraktı, endişe yüzünden silindi, yerini kesinlikle sevince bırakacaktı ama ben bunu ona çok gördüm, sevdiğim adamdan uzaklaşırken üzgündüm, hiç olmadığım kadar... Bir an önce kabuğuma çekilip dinlenmek istedim. Yatağa girip yan döndüm, örtüyü üzerime çekip gözlerimi yumdum.
Çok kötüydüm.
Elim kolum bağlanmış kafeslenmiş kuş gibiydim ve boşuna kanat çırparak kendimi yoruyordum. Bu... Başıma gelen şey, kaçıp kurtulabileceğim bir şey değildi.
Odanın ışığı kapandı. Cesur kendi tarafına uzandı ve tek kelime etmedi.
Ne sevincini yaşadım ne de heyecanını paylaşabildim, yüzleşip kabul etmem gereken bir durum var, ondan bu gece tüm güzel duygularımı yitirdim.Üzgünüm sevgilim, belki yarın sana istediğini veririm.
Gece sessizlik içinde uzadı, önce hangimiz uyudu bilmiyorum. Kendime geldiğimde şafak karanlıktan yeni sökülüyordu ve Cesur'un kollarındaydım, düzenli nefes alış verişlerinden uzaklaşmadım, yakınlığı hep iyi gelmiştir bana ve mesafeler onu suçluyormuşum gibi hissettirir.
Düşüncelerim beni alıp geçmişe sürükleyince buna mani olmadım, saatler içinde acı çeken çocukluğuma sarılıp nasıl büyüdüğünü izledim, tek bir kötü anıyı değiştiremedim, hepsinden nefret ettim ve bitince yorgun düştüm.Kendime kızmayı bırakmalıyım.
"Cezalı mıyım?"
Hayır Cesur'um, sadece...ne yapacağımı bilmiyorum. Olan olmuştu, geri dönüşüde yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.