Yeni yılınız kutlu olsun canlar, tüm dileklerinizin gerçekleşmesini dilerim.
Benim dileğim daima sizlerle beraber olmak.Şimdiye dek benimle olan herkese çok teşekkürler.
84. BÖLÜM "İNSANIN CANINI EN ÇOK SEVDİĞİ YAKIYORMUŞ"
Bir hafta önce ense köküme yaptırdığım dövmeyi boy aynasının karşısına her geçişimde bakmayı huy edinmiştim. Gotik harflerle tenimize birbirimizin adını kazıtmıştık, kimilerine göre sıradan olsa da benim için anlamlıydı.
Cesur enseme öpücük bırakmayı seviyordu.
Geçenlerde kendimi öpmek istemiyorum diyerek beni güldürdü.
Dudaklarını bastırdığı noktada büyük harflerle yazılmış adı vardı ve zamanla silinmeyecekti, göğsündeki kaplan figürü gibi kalıcı bir dövme yaptırmıştık.
"Bu ne güzel bir sürpriz?" Kocamın sesini duymamla aynaya düşen yansımasına baktım, ardındaki kapıyı açık bırakarak bana doğru ilerliyordu, biraz endişeliydi, üstüme döktüğüm kahveden değildi, birkaç gündür başım dönüyordu, Cesur düşmemden korkuyordu.Arkamda durup elinin tersini açık fermuarımda görünen omuriliğimde aşağıdan başlayıp yavaşça yukarı doğru okşadı. "Elim yetişmedi." dedim heveslenmesin diye çünkü ona sürpriz falan yapmamıştım. Bugün sakarlığım üstümdeydi. Kemal Bey Asaf'lar ve Özgür komiser gelince kahveleri benim yapmamı istedi, onu kırmadım mutfağa girdim kahveyi bir güzel taşırıp ocağı mahvettim, Hatice Hanımın öldürücü bakışıyla yeni tanıştım ve en nefret ettiği şeyin kirli bir ocak olduğunu anladım. Vaktim yoktu diye temizleme işini kadıncağıza bıraktım, kahveleri servis ettikten sonra yarısını içtiğim kahveyi elimde tuttuğum için bir anlık dalgınlıkla elbisemin eteğine ve halıya döktüm, neyseki ılıktı ben yanmadım ama halıda güzel bir leke bıraktı. Süreyya Hanım önce kirlettiğim halıya sonra bana pis pis bakınca onunda nefret ettiği şeylerin arasında halıdaki lekeler olduğunu anladım.
Cesur "Karımın suçu değildi." dese de beni kurtaramadı.
İşten sıyırmak için "Bugünde işlerim hiç rast gitmiyor." dedim, Hatice Hanıma yine iş çıkarmıştım, Süreyya Hanım hala suspus ve temizlik hastası oğlunun gözleri kocaman olmuştu. Görende halıda leke değilde bok olduğunu sanır. Korkut'un bedeninde görünmez karıncalar gezinmeden odama kaçtım, gri elbiseden kurtulup temizlendikten sonra açık mavi etek boyu dizimin üstünde biten kolları uzun bir elbise giydim, fermuarına ip takıldığı için yukarı çekemedim, uğraşıp durdum, tekrar indirmeye de üşendim elbiseyide sevdim, rengi tenime, kumaşı bedenime yakışmıştı. Kollarım yorulunca aynanın karşına geçmiş lanet ipi bulmaya çalışmış en sonunda pes etmiş sevdiceğimin adına dokunarak sakinleşmeye çalışmıştım.
Cesur omuz boşluğuma yüzünü uzatıp dudaklarını boynumun ince dersine sürttü. "Seni merak ettim, hemen gelmeyince..."
"Süreyya Hanımın öfkesi yatışsın diye kendimi biraz oyaladım, bugün diğer her şey gibi elbisede beni çıldırtınca inadıma gitti öyle fermuarla uğraştım."
"Seslenseydin." deyince omuz silktim dudak bükerek, bir elbise için gerek yoktu.
Cesur fermuarımı yukarı çekip benimle aynada göz göze geldi. "Yarın doktora gidelim, itiraz istemiyorum." dedi tartışmaya kapalı bir sesle, başımı sallayıp kabul ettim. Hamilelikte oluyor bazen baş dönmesi, kocam abartıyor bence, yorgun düştüğümde, her kustuğumda doktora gidemem ki.
Kocamın ahtapot gibi belime sardığı koluyla aşağıya indik. Komiser Gökhan Göngür'ün görülen davası için gelmişti. Asaf'larsa zaten geleceklerinin sözünü vermişlerdi. Kemal Bey kızını çok özlediğini, evinin neşesini arada görmezse mutlu olmasının imkansız olduğunu söyleyerek, kendini birazcıkta acındırarak tüm ailesini yine aynı çatı altında toplamıştı. İlk doğacak torunu erkekti diye ve Kemal isminide verecekler diye oldukça keyifliydi. Şu an Kemal Beyin gözde torunu olma yolunda doğmamış olan küçük Kemal ve bunda bir sakınca görmüyorum. İlk torun hep çok sevilir ve benim çocuğumada aynı ilgi ve sevgiyle yaklaşacağından eminim.
Yerimize oturduğumuzda temizlenen halıda kalan kahve lekesini görmezden geldim. Özgür biz gelmeden Gökhan Göngür konusunu açmıştı, satın aldıkları onu kurtaramamıştı bu sefer tam kırk yıl yemişti. Bir ömre bedel olan bu rakam eşimi pek tatmin etmedi, onun dört duvar arasında çürümesine değil ölmesini istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.