22. BÖLÜM" ÖPÜCÜK"

126K 4.5K 1.3K
                                    


Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.

22. BÖLÜM "ÖPÜCÜK"

Cesur Cerrahoğlu

Beni boğuyorsun.

Aklımdan çıkaramadığım bu iki kelime canımı öyle çok yakmıştı ki dakikalarca etkisinden çıkamamıştım ve hala etkisindeydim.

Kırgındım.

Kendi gözümden bile sakındığım kadını incittiğimin farkında değildim. Çokmu korumacı davranmıştım yoksa biri canını sıkıp sinirinimi benden aldı anlamadım.

Yine de onu ardımda bırakıp gidemedim, zor günler geçiriyordu, yaşadıklarını unutması imkansızdı ve yüzleşmekten kaçındığı gerçekleri kabul etmesi biraz zaman alacaktı.

Her ne olursa olsun yanında kalacaktım. İster kalbimi kırsın ister parçalasın ben hep affeden taraf olacağım.

Küçüğüme asla sırtımı dönmem.

Yerleşkenin giriş kapısına arabanın içinde uzaktan bakarken kendimle, hatalarım ve doğrularımla tartışmayı bıraktım, nerede hata yaptığımı bulamadım ve çareyi Asaf'ı arayarak bulmayı ümit ettim, telefonu açtığı gibi "Çıkmazım var aşamıyorum." dedim. "Bana yol göstermelisin." Şaşırdığını hissettim, epeydir onu canımı sıkan düşünceler için rahatsız etmiyordum.

"Seni çıkmaza sürükleyen kim?"

"Nisa." dediğimde Asaf'ın yutkunduğunu duydum, benim hassas noktam haline gelmişti ve acı çektiğini görmeye dayanamıyordum. Elimden gelen tek şey sessizce yanında durup günden güne kabuğuna biraz daha çekildiğini izlemekti. "Sence onu boğuyor muyum?

"Hayır. Aksine bence yanında olman Nisa'ya iyi geliyor. İçine atıyor her şeyi paylaşmıyor, acıyı biriktiriyor, kendi başına üstesinden gelmeye çalışıyor ama yaşadıklarını yalnız atlatacağını düşünümüyorum."

"Nisa sandığından daha güçlü."

"Hepimizin düştüğü zamanlar oldu ve tek başına üstesinden gelemedik, destek aldık dostum ve Nisa senin desteğini geri çeviriyor."

"Kendini hazır hissetmiyor."

Asaf güldü ve sesi her zaman ki gibi bana iyi geldi. "Nisa'yı bana karşı savunmak içinmi aradın?"

Öylemi yapıyordum. "Beni yanında istemedi."

"Rahat bırak sende."

"Faruk Akçalı dışardayken yapamam." Nisa'nın durgunluğunu gölgede bırakan endişeyi gözlerinde gördüğüm an aklıma geldi, saklamaya çalışsa da başaramadı. "Başka bir şey var, bana söylemedi."

"Abartıyorsun, nefes almasına izin ver."

"Yapamam, onu gözümün önünden ayıramam. Ne hale geldiğini gördün aynı hatayı tekrar etmemi isteme benden."

"Şu an ne yapıyorsun?"

"Arabadayım ve Nisa'nın yerleşkenin kapısından çıkmasını bekliyorum."

"Ona hissettirme sakın. Güven zor kazanılan ve zaman isteyen bir duygu, yalnız kaldığımızda sığındığımız ilk kapıdır ve Nisa gibi gidecek başka kapısı olmayanlar için tek dayanaktır."

"Eve gidemedim."

"Kal onunla ama uzaktan bakarak yap."

"İyi ki varsın dostum."  Yoksa çıkmazlarım beni yer bitirirdi.

"Sen de öyle kardeşim."

Telefonu kapattım. Gözlerimi tek bir saniye ayırmadığım kapıdan Burak Aksoy çıktı ve ardından beklediğim kişi çıkınca kaşlarım endişeyle çatıldı. Belanın adıydı bu adam ve yapmadığı pis iş yoktu. Elimin altındaki direksiyonu sıktım, Nisa'nın onun yanında ne işi vardı?

ÇÜRÜK KOZA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin