Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.
83. BÖLÜM "GÜZEL BİR HATIRA"
Bahçedeki çiçekleri rahatsız ettikten sonra mahvolmuş elbisemle ve dağınık halimizle eve girmiş gürültü yapmadan koltukta uzanan Korkut'u rahatsız etmeden yukarı çıkmıştık.
Ona yakalansaydık-halimize baktığı gibi anlardı bahçede ne yaptığımızı- dilinden kurtulamazdım, beni utandırmak için her fırsatı denerdi, neyseki telefonda izlediği animeye tüm dikkatini vermişti de bize bakma zahmetine girmedi.
Yıkanıp kocamın göğsünde uyumuş sabah gözlerimi yine onunla açmıştım, bana tatlı öpücüklerinden birini verdikten sonra yine rahat durmadı ve tekrar seviştik. Bu sefer daha rahattım, biri bizi görecek diye tedirgin değildim.
Yaşadıklarımın etkisinden çıkabildiğim için mutluydum, üzülmek yerine anı yaşıyordum. Sevdiğim çok çabalıyordu benim için, çabasına karşılık vererek, tenine dokunarak unutmak istediğim her şeyi kafamdan uzaklaştırabilmiştim. İyileşmemin yolu sevdiğim adamdan geçiyordu ve bugün onu bırakmaya niyetim yoktu. Gün boyunca benimle kalmasını sağlamanın yolunu ararken düşük yerine kullandığım bedenine uzanmış parmağımı göğsündeki dövmede gezdiriyordum. Yırtıcı gerçek gibiydi ve açık ağzıyla beni her an yiyecekmiş gibi bakıyordu."Kara kara ne düşünüyorsun öyle?"
"Seni." dedim parmağımı kaplanın yelesinde gezdirirken gözlerim dişlerindeydi, parmağımın ucunu kafasından yukarı çıkardım ve oradan iki gözünün arasında aşağıya kaydırıp burnunda durdum, keskin görünen üst dişine parmağımla dokununca Cesur hırlayıp beni korkuttu ardından da güldü, omzuna bir tane indirdim, bana böyle şeyler yapmamalı.
"Dalmıştım." dedim korktuğumu inkar ederek.
"Hiç sanmıyorum." dedi, gülüşü yavaşça dudaklarında soğuyunca kollarımın üstünden biraz doğrulup yüzümü yüzüyle aynı hizaya getirdim, uzun saçlarımın bir kısmı omuzlarımda salındı, Cesur hepsini toplayıp geriye attı, bedenimi biraz daha yukarı kaydırıp ellerimi başının iki yanına koydum, bakışlarını beklenti içinde dudaklarıma dikti, onu öpmemi istiyordu, ölecektim ama bir şartla, önce istediğimi elde etmeliydim.
"Cesur." dediğimde dudağının kenarı yukarı kıvrıldı, bu kadar mı belli ediyordum kendimi.
"Söyle inci çiçeğim."
"Bugün benle kalsana." Üç gündür birlikte değilmişiz gibi davrandığım doğru lakin kendi karamsar dünyamda onsuz üzüntümle cebelleşiyordum, yanımda olsa da yanımda değil gibiydi. "Birlikte vakit geçirir..."Yüzüne eğildim, her karışında dudaklarımı gezdirdim. "Sürekli ertelediklerimizi yapar..." Dudaklarımı teninden ayırmadan çenesine kalıcı öpücükler bırakıp soluğu dudaklarının kenarında aldım. "Keyfimize bakarız." Dudaklarının kenarını öptüm. "Yalnız. Sadece ikimiz..." Ağırlığımı bir koluma verip diğer elimle boynunun kenarını okşadım, bedenim aşağısı zaten bedenine dayanmıştı, her açıdan onu ele geçirmiştim ve dudaklarının kenarında dudaklarımla dolanıp ona gerçek bir öpücük vermemem Cesur'u çıldırtıyordu. "Ne diyorsun kocacığım?"
"Olur karıcığım." Ellerini belimde ve sırtımda hissedince yüzümü yüzüne sürttüm.
"Gerekeni yap o zaman."
"Beni öp öyle."
"Sen izni aldıktan sonra."
"Olmuş bil." Sırtımdaki elini enseme çıkarıp kavradı, biraz baskıyla dudaklarımı dudaklarına kapattı ama onu öpmedim. "Ne bekliyorsun kadın, kalacağımı söyledim ya."
Komodin üstündeki telefonuna bir bakış attım, iç çekip aldı, kardeşini arayıp "Bugün yokum, babama söyle." dedi. Dudaklarım dudaklarındaydı konuşurken bana küçük öpücükler veriyordu ve ona aynı tatlı öpücüklerden veriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.