Lütfen oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın.İkinci kare: Sen ben, kapalı gözlerindeki dudaklarım ve bana herşeyden çok acı veren gözyaşın.
Söyle bana sevgili; sana iyi gelebilmek için ne yapmalıyım?
Cesur Cerrahoğlu.32. BÖLÜM "İKİNCİ KAREMİZ"
Cesur'un kokusuyla sarmalanmış halde uyanmak gibisi yoktu. Rahat bir uyku çekmiş iyice dinlenmiştim, kendimi hafif hissediyordum. Gözlerimi açtığımda beni göğsündeki kaplanın yırtıcı yeşil gözleri karşıladı, kırmızı pençelerini yüzüme uzatmış gibi irkildim, korku bendeki uyuşukluğu alıp götürürken çok yakın olmamızla yutkundum, Cesur pijama üstünü çıkarmış beni kolunun altına almıştı ve dün gece göğsüne uzattığım el hala kalbinin üstündeydi.
Cesur'la aynı yatakta bu kareyi paylaşacağımı ve sarmaş dolaş halde sabahlayacağımı söyleselerdi onlara asla inanmazdım.
Bakışlarım karın kaslarına kaydı, parmak uçlarım karıncalandı, yutkundum, pürüzsüz tenine dokunmanın nasıl bir his olduğunu merak ettim, sorgulama gereği duymadım çünkü içimdeki derin boşluk ona sahipti, beni cesaretlendirdi, kendimi tutamadım bakışlarımla dokunurken tenine kontrolümü kaybettim tıpkı bir rüyadaymışım gibi
elimi gevşekçe kavradığı elinin altından çektim ve baskın gelen duygu tarafından yönlendirilmesine izin verdim. Onun karın kaslarına dokunurken sadece bir izleyiciydim, yaşayarak hissediyordum.Çıkıntılara birer birer dokundum, göğüs çizgisinden işaret parmağımla yukarı çıkıp kalbinin hizasında durdum, atışlarının tekrar avucumu ısıtacağını bilmek içimi kıpır kıpır etse de rotamı değiştirmedim, kaplan dövmesine uğramadan köprücük kemiklerine ulaştım, bu kısımda biraz oyalandım ve yavaşça iki köprücük kemiğini birleştiren küçük çukurdan sıyrılıp her nefes alışında hareket eden adem elmasının parmaklarımdan kayışını onu uyandırabileceğini düşünmeden dokundum, tepki almadım çıkıntı sabit kaldı ve boğazından yukarı çıkıp yeni çıkan sakallarının çerçevelediği dudaklarına ulaştım, kenarında usulca parmağımı gezdirdim, ilk öpücüğümü anımsadım, tek taraflı olsa da benim için yeri hep ayrı olacaktı ve hissettirdiği suçlulukta öyle. Cesur'un o geceki tepkisi zihnimde canlanınca gülümsedim, neye uğradığını şaşırmıştı ve büyük bir hayal kırıklığıyla benimle ilgilenmek zorunda kalmıştı.
Küçük bir hatanın ilerde beni mutlu edeceğini kim bilebilirdi ki.
Avucuma batan sakallarını es geçtim, yüzündeki çıkık noktaları ezbere geçip kapalı gözlerine sırayla dokundum, oradan tek çizgi halinde olan kaşlarını işaret parmağımla tekrar çizdim ve iki kaşının ortasındaki ince çizgiyi hissetmediğimden alnını boydan boya dolaşıp parmaklarımı dağılan saçlarından geçirdim, kenarlarını kulağının arkasına iliştirdim, biraz saçlarıyla oyalandım sonra güzel yüzünü izledim ve elimi kalbinin üstüne bıraktığım elinin yanına koydum atışlarını avucumda hissetmemle büyü bozuldu, utandım, yanaklarım ısındı.
Cesur'dan hemen uzaklaşmalıydım yoksa utançtan ölecektim.
Kolunun altından çıktım, yataktan indim hızla uzaklaştım. Elim göğsümde deli gibi atan kalbim yetmezmiş gibi ağzım kurudu, hızlı hızlı nefes alıp verdim heyecanımı bastırmaya çalıştım.
Ben...ona dokundum.
Ya uyuyor numarasına yattıysa?
Kahretsin.
Korkak bakışlarım yatağa tırmandı, gözleri kapalı nefesi düzenliydi ve tenine temas etmemle tepki vermemiş yutkunmamıştı. Çünkü bu konuda iyiydi, sorsam keyfini bozmak istemedim diyecek. Kafamı iki yana salladım ne düşünüyordum ben böyle! O uyuyor ve hiçbir şey görmedi, umarım hissetmememiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÜRÜK KOZA (+18)
RomanceO sırtımı dayadığım bir ağaç değildi sadece. Güven veren bakışları benim yarınlarımdı. Sıcacık eli hayatımdaki en güzel şeydi. Ve varlığı...ruhuma güç veriyordu.