Bora ile barışmamızın ardından sadece altı saat geçmişti. Onu kolay affettiğimi düşünüyordum ve bazı endişelerim vardı. Günün birinde beni yarı yolda bırakacağını, benimle ilgili oyunlar oynayacağını düşünüp kendimi korumam gerektiğini düşünüyordum.
Aslında neden affettim bilmiyordum. Güven arkadaşlıkta ve aşkta önemliydi. Canan'ın bildiği halde Furkan'ın arkamdan çevirdiklerini söylememesini affetmemiştim. Ancak Bora'yı affedebilmiştim. Gerçi tam olarak aynı şeyler değildi ama Bora'nın da geçmişte yaptığı pek çok hatası vardı.
Akşam yemeğimi yerken aklımdan bunlar geçiyordu. Annemin "Babanın evine gitmeyecek misin?" cümlesiyle düşüncelerimden sıyrılmıştım.
Çatalımın ucundaki makarnayı ağzıma atıp vakit kazanmaya çalıştım. Yutkunduktan sonra "Giderim bir ara kaçmıyor ya." demiştim keyifsizce.
Kendimce babamı cezalandırıyordum ve bilmiyorum ayrıldıklarını kabullenmem için hala zaman gerekiyordu.
"İki gün sonra şehir dışına çıkmayı düşünüyorum, babanda kalman için fırsat olabilir?"
Vücudumun gerildiğini hissettim. "Nereye gidiyorsun?"
"Ayla Teyzenin yanına. Biraz değişikliğe ihtiyacım var. İşyerimden de izin aldım. Senin için sorun olur mu?"
Annemin bensiz plan yapmış olmasına biraz gücenmiştim ama hakkı vardı buna. Son zamanlarda kendi içime fazla dönüktüm ve muhtemelen yalnız kalmıştı.
Omuz silkip başımı iki yana salladım. "Yok, sorun olmaz. Evde kalmayı tercih ederim."
"İçim rahat etmiyor Asuman, babanın veya ağabeyinin yanında kalman daha iyi olur." sesindeki otoriter tonu sevmiyordum ama içi rahat etsin de istiyordum.
"Emir'de kalayım?"
"Bir gün babanda kal sonra Emir'de? Ha?" Beklentiyle bakıyordu. Ayrıldığı adamı düşünmesi gerekmezdi.
Göz devirdim. "Tamam." deyip yemeğime devam ettim.
Ertesi sabah annemle vedalaşmıştık. Hazırladığım küçük valizi kapının önüne koymuştum. Okuldan çıkınca eve gelecektim. Sonra eşyalarımı alıp babamın evine geçecektim. Babam evindeki yeni odamı beraber dekore etmek için fazla hevesli olsa da bu ayrıntı beni mutlu etmiyordu.
-
Teneffüstü Bora ile bahçedeydik. Ben bankta otururken o karşımda futbol topunu ayağında sektirirken bana laf yetiştirmeyi ihmal etmiyordu.
"Niye keyifsizsin?" derken topu göğsünden havalandırmıştı.
Kollarımı göğsümde birleştirmiş etrafı seyrediyordum. "Değilim, Kerim nerede?"
"Sınıfta, uyuyordur."
İlgimi çekmişti. "Neden hep uykusuz bu çocuk? Geceleri ne yapıyor, biliyor musun?"
Bana bakıp sektirdiği topa döndüğünde geç kalmıştı. Refleksleri topu takip etmek için yeterli olmamıştı ve yerdeydi.
"Siktir!" derken giden topu yakalamak için hareketlenmişti.
Döndüğünde elimdeki krakerlerden biri alıp ağzına attı.
"Geceleri çalışıyor."
Vücudumu ona doğru yönlendirmiştim. "Ne iş yapıyor ki?"
"Iıı barmen. Takdir edersin ki yakışıklı çocuk. Kızlar bunun peşinde gezinirken mekanın sahibinin de işine geliyor. Gerçi Cemal hep "Müşterilerle biraz muhabbet etse daha çok kazanacak" der ama Kerim kolay açılmaz. Anlamışsındır zaten." deyip yeniden topa odaklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA - Bizden Olmaz
Teen Fiction♡WATTYS 2021 GENÇ YETİŞKİN KATEGORİSİ KAZANANI♡ Okulundaki Kerim'e platonik aşık olan Asu, bir sabah okula geç kalır. Bahçede zilin çalmasını beklerken duymaması gereken bir konuşmayı dinler ve aşık olduğu Kerim'in yakın arkadaşı Bora için tehdit ol...