Kerim'in playlistinden sizler için bir şarkı...
Yorumlarınızı bekliyorum, lütfen düşüncelerinizi paylaşın. İyi okumalar olsun :)
Söylediği sözler beni şoka uğratmıştı. Ne demek istediğini anlamıştım ancak bunun Furkan'la ne ilgisi vardı? Hem ben nereden Furkan'ın "kızı" oluyordum?
Furkan duyduklarıyla o tarafa doğru yürümeye başlamıştı.
"Ne diyorsun lan? Açık konuş!"
Furkan gibi kibar birinden hiç duymayacağım kabalıkta ve ses tonunda çıkan kelimelere şaşırsam da beni savunuyor olmasına minnet ettim. O sırada onlara baktığımda Kerim, Bora'ya dönüp bir şeyler diyordu. Bora omzunu umursamazca silkmiş, bunun üzerine Kerim kısa bir an bize doğru bakmıştı. sonra elinin tersini "değmez" anlamına gelen bir hareketle sallamıştı.
Beni veya bizi, tanımadığı halde böyle bir hareket yapması kalbimi incitmişti. Ben ona aklımda ve kalbimde yer vermişken o her şeyden habersiz bana çöp gibi bakmıştı. Her şeyin anlamsız geldiğini fark etmemle olduğum yere çökme isteğim ağır basıyordu. Hiçbir şeyin önemi kalmamıştı ki. Neyin canımı yaktığını bilmiyordum. Umurunda olmadığımı farkında olmadan yüzüme vurması mı daha çok acıtmıştı yoksa onu sadece görmekle yetinen benden bu hareketiyle ne kadar acınası olduğumu bana hatırlatması mı, karar veremiyordum.
Bahsetmiş olduğum o sakinleştirici etkisi şu an yok olmuştu. Hiçbir beklentim olmadan onu severken, artık bu hissi söküp atmam gerektiğini hissediyordum. Beni görmeye bile tenezzül etmeyen bu çocuğun olduğu karşılıksız aşk büyütmek delilik olmalıydı.
Her şeyi kendime yormak şu an saçmaydı ama birini sevince insan, sanki onun her hareketini her sözünü kendine sanıyordu. Kısa bir anda bunca şeyi düşünürken Furkan'la Bora'nın burun buruna gelmiş hallerine boş gözlerle bakıyordum.
Başımı Canan'a çevirdiğimde şaşkınlık ve öfkeyle karışık bakışları bu ikilideydi. Okuldan çıkan diğer insanlar yanlarından geçerken durumu anlamaya çalışıyor gibilerdi. Bunu benimde anlamam gerekiyordu.
Yanlarına tereddütle yürüdüm.
Bora'nın Furkan'ın omzunun üstünden başıyla beni işaret etmesi olduğum yerde durmamı sağladı. "Olmaması gereken yerlerde gezmesin, canı yanar diyorum. Açık mı?"
Aşağılayıcı ses tonu sinirimi bozarken Furkan'ın sinirden kızaran yanakları dikkatimi çekmişti.
"Onun canı yandığı takdirde sana neler olabileceği hakkında bir fikrin var mı? Öğrenmek ister misin?"
Furkan'ın meydan okumasına tabiri caizse hayranlıkla izliyordum. Canan'ın dudakları aralanmıştı. Diğer yandan Bora'nın arkadaşlarının olanları kenarda izleyip dahil olmamasını zihnime not ederken Kerim'i yine hatırlamam canımı sıktı.
"Ne yapabilirsin ki?"
Bora, Furkan'ı açık açık tahrik ediyordu ve bunu yaparken beni kullanmayı seçmişti. Furkan'ın yanında durmuş olmam onun bu kadar ileri gidebileceği anlamına gelmezdi.
"Ona dokunmayı dene ve gör!" Furkan'ın dişlerinin arasından çıkan sesi beni bile ürkütmüştü. Geri dönüp yanıma doğru geldi. Hiçbir şey olmamış gibi "Gidelim mi?" dedi.
Aptal gibi bir ona bir de Bora ve arkadaşlarına bakarken Kerim'le göz göze gelmekten korkmuştum. Kaçamak bakışlarımdan çıkardığım sonuca göre o da bizi izliyordu. Aslında okuldan çıkan pek çok kişi bizi izliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA - Bizden Olmaz
Teen Fiction♡WATTYS 2021 GENÇ YETİŞKİN KATEGORİSİ KAZANANI♡ Okulundaki Kerim'e platonik aşık olan Asu, bir sabah okula geç kalır. Bahçede zilin çalmasını beklerken duymaması gereken bir konuşmayı dinler ve aşık olduğu Kerim'in yakın arkadaşı Bora için tehdit ol...