-48-

14.8K 718 200
                                    

Emir mutfaktan salona gelene kadar Bora'nın da yardımıyla badimin üzerinden formayı giyebilmiştim. Asılan suratımı gören Bora,  kıyamamış ve üzerimdeki sweati çıkarıp giymeme yardım etmişti.

Küçük bir çocuk gibi kollarımı kaldırmış ve başımdan ve teker teker kollarımdan geçirdiği kalın askılı formayı giydirmişti.

Hınzır bir gülümsemeyle kollarımı göğsümde birleştirmiş Emir'in odaya girince vereceği tepkiyi bekliyordum. Doğrusu ağabeyim olacak Emir'in, Bora yanımdayken beni edilmemesine tahammül edemiyordum.  Her zaman atışırız ama bu kadar da uğraşmazdı. Bilemiyorum, ben mi çok alınganım?

Elinde tepsiyle beraber içeri girdiğinde bir bana bir Boraya baktı.

"Asu, ne kadar tehlikeli biri oldun sen böyle, çocuğun formasına göz koymuşsun." demişti gözlerini kısıp abartılı bir ses tonuyla.

Ciddi bir suç işlemişim de, benden beklemezmiş gibi davranıyordu.

"Henüz olmadım, ama bu gidişle çok tehlikeli birine dönüşeceğim." derken adeta tıslamıştım. Ayakta durmayı bırakıp üçlü geniş koltukta aramıza otururken Bora'ya dönüp "Kolayı unutmuşum alıp gelir misin?" demişti. 

Bora başını sallayıp ayaklanarak odadan çıkmıştı. Emir ile baş başa kalınca ona döndüm sertçe.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?"

"Bora'yı tanımaya." demişti sakince. Gözü ekrandaydı cümlesini kurarken. 

"Beni ezikleyerek mi?" dikkatini çekebilmek için sesim daha yüksek çıkmıştı. Gözlerimi kapatıp açtım. Tavırlarından rahatsızdım.

"Onu deniyorum." deyip gevrek bir gülüşle bana  bakmıştı. Çenem şaşkınlıktan aşağıya doğru düştüğü sırada Bora salona girmişti. 

"Sinek kaçacak," deyip çenemi yukarı doğru iten ağabeyime bakmayı sürdürdüğüm sırada her şeyden habersiz Bora kolaları doldurmaya başlamıştı. 

Bora'yı denemesinin yanında bir anlamda düşünceleri gerçekti. Bora'yı beğendiğinden emindim ama ben de kardeşiydim sonuçta!

Sonraki dakikalarda ikisi hevesle maçı izliyorlardı. Bora, bazen benimle göz göze gelip kaş göz işareti yapıyordu. Anlamazdan gelip başımı telefona gömüyordum. Neden bilmiyorum, ona da sinir oluyordum. Oysa hiçbir suçu yoktu.

Maç bitip eve dönmek için kalkmaya yeltendiğimiz sırada "Sizi bırakmamızı ister misiniz?" demişti daha çok Bora'ya bakarak. Bora kibarca gülümseyip teşekkür etmiş ve buna gerek olmadığını söylemişti. Bu arada Emir'e "abi" demesini söyleyen Emir'e bir kez daha şaşırmıştım. 

Böyle seslenmesine izin vermesi Bora'nın hoşuna gitmiş gibi görünüyordu. Evet, güzel. Tebrikler Emir, ama ben bile sana adınla sesleniyorum. Yani bazen de "abi" demişliğim vardı. Bazen.

Bu kez bana bakıp "Sen bugün bende kalabilirsin." dediğinde bunun tehlikeli olacağına karar verdim. Onu bu gece boğazlayabilirdim. Kesinlikle yanında kalmak istemiyordum.

"Can güvenliğin için bunu istemezsin." dediğimde Bora ile aynı anda gülmeye başlamışlardı. Bora'yı bırakıp gitme düşüncemi bir anlığına gerçekleştirmeyi düşündüm ama ona kıyamazdım. Emir'in tembihleriyle evden çıkıp Bora ile merdivenleri indiğimiz sırada "İyi misin?" deyip elimi yakalamıştı. Parmaklarını parmaklarımın arasına yerleştirip kenetlediğinde öfkem geçmeye başlamıştı bile.   Başımı sallamakla yetindim. Dışarı çıktığımızda "Ağabeyin eğlenceli birine benziyor." dediğinde göz devirdim ve bun kesinlikle bariz biçimde yaptım.

MANOLYA - Bizden OlmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin