Yavuz'un şaşkın bakışlarına kahkaha atmamak için yanağımı dişliyordum. Nihayetinde Asu'nun uyanmasını istemezdim. Dişlerimin arasından "Dışarı çık, geliyorum." dediysem de Yavuz başını iki yana sallıyordu.
Sessiz olması için verdiğim işaret etkili olmuş olacak ki abartılı tepkilerine rağmen sessizce konuşmuştu.
"Bunun hesabını daha sonra soracağım. Ama önce..." ellerini beline yerleştirmiş bıkkın biçimde bakıyordu. "Dün geceden beri arkadaşı Asu'yu arıyor."
Gözlerim fal taşı gibi açılırken Asu'nun uyanmasını istediğimi fark ettim. Yavaşça omuzlarından tutup sarsmaya çalıştım. "Asu, Asu uyan."
Asu kaşlarını çatarak gözlerini aralarken "Neden?" demiş ve karşısında dikilen Yavuz'u görünce panikle ayağa fırlamıştı. Göz devirmeden edemedim. Bir kere olsun şokunu yansıtmasa da Yavuz'un karşısında çift olarak azıcık daha dik dursak olmaz mıydı?
Önce "Günaydın tatlı şey!" derken yüzünü buruşturan Yavuz'a, sonra ne yapacağımızı merak eder gibi bana bakmıştı.
"Günaydın" derken saçlarını düzeltmeye çalışıyordu. Yavuz bu kez "Telefonun nerede Asu?" dediğinde Asu'nun gözleri etrafı taradı.
Cebinden çıkardığı telefonu havada sallayıp "Furkan'da unutmuşsun." demişti ima dolu sesiyle. Ayağa kalkıp Yavuz'un elindeki telefonu aldım hemen. Asu'ya uzatırken "Canan seni merak etmiş bir ara istersen," dediğimde telefonu alıp doğruca dışarı çıkmıştı. Yavuz ile baş başa kalmıştık. Omuzlarımı düşürüp ağrıyan vücudumu önemsemeden koltuğa bıraktım kendimi.
"Aklından ne geçiyor?"
"Hiç."
Yavuz başını iki yana sallayıp dudağını yaladı hızlı hareketlerle. "Bak Bora, oyun oynamayı kes artık. Kerim'le aranızı düzeltmek için can çekişiyoruz Selin'le. Yeni bir oyun daha oynama."
Sözleri sinirimi oldukça bozuyordu. Yüzüne yumruk geçirmek istesem de dişlerimi sıkmakla yetindim.
"Onu seviyorum." dedim sakince. Gizlemeye niyetim yoktu. Tüm dünyaya haykırabilirdim bunu.
Yavuz'un ifadesi karışık bir hal almıştı. Şaşkın görünüyordu. "Asu, Kerim'i sevmiyor mu?"
İşte gafil avlanmıştım. Tam olarak bilmiyordum.
"Sanmıyorum."
"Peki seni?"
"Seviyor gibi." dediğimde Yavuz tutamadığı kahkahasını patlatmıştı. Sinirle solurken Yavuz'a kızdığım kadar Asu'ya da kızıyordum. Neden beni sevdiğini söylememişti?
"İhtimallere dayanıyorsun yani. Hani sen şeyi... Meli-"
"Onu o anlamda sevmiyorum Yavuz! Uzatma!" Sesim olduğundan yüksek çıkmıştı. Bu konuyu konuşmayacaktım.
Yavuz bu kez karşımdaki tekli koltuğa oturup bir başka kafa karışıklığını dile getirmişti. "Peki Furkan ve Asu ne alaka?"
O kadar yerinde sorulardı ki yorulmuş ve acıkmıştım. "Sorma, hiç sorma. Furkan'la bitirmem gereken bir hesabım var." dediğinde Yavuz'un tüm vücudu gerilmişti.
"Ne oldu?"
Göz devirdim. " Bir sus Allah aşkına! Sabah sabah kafamı siktin zaten." derken gözlerimi ovuşturdum. Böyle uyanmayı hayal etmemiştim.
"Azıcık aklın olsa şu kulübeye getirmezdin onu. İyi ki Selin'i getirmemişim." derken ayağa kalkmış kapıya doğru yürüyordu.
"Çeneni tutarsan sevinirim koca oğlan." dediğimde kapıyı açıp omzunun üzerinden bakmış, başını iki yana sallayarak dışarı çıkmıştı. Dakikalar sonra Asu içeri girdiğinde hala gergin görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA - Bizden Olmaz
Teen Fiction♡WATTYS 2021 GENÇ YETİŞKİN KATEGORİSİ KAZANANI♡ Okulundaki Kerim'e platonik aşık olan Asu, bir sabah okula geç kalır. Bahçede zilin çalmasını beklerken duymaması gereken bir konuşmayı dinler ve aşık olduğu Kerim'in yakın arkadaşı Bora için tehdit ol...