XXVII | d a r m a d a ğ ı n

89.5K 6.6K 18K
                                    


Merhaba yol arkadaşlarım! Biz geldik, hoş geldik, velhasıl biraz gürültüyle geldik ama seveceksiniz bence... Oy vermeyi, yorum bırakmayı unutmayalım. Pasajlarımız boş kalmasın. Bölüm hakkında hiçbir şey söylemek istemiyorum, okuyun ve kararı siz verin bakalım. 🤍


Karsu - Siyah
Morphia - Sallandım


Karsu - Siyah Morphia - Sallandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




HÜKÜMRAN

27

"DARMADAĞIN"

Yirmi bir yaşıma kadar attığım her adımın ve aldığım her kararın ardında haklı bir sebep vardı.

Birinin yüzüne gülüyorsam hak ettiği içindi. Birine nefretle bakıyorsam, yine hak ettiği için. Geri dönülmez bir yola giriyorsam, ardımda kalan yollar tekrar yürünmeye değmeyeceği içindi. Sözlerimi kurşun ediyorsam, başka sözlerin kurşunlarına hedef olmamak için... Bana bunları öğreten bu hayatın ta kendisiydi. Ve dün gece onun kollarında, onun için mücadele ederken kendimden vazgeçtiğim an, yeni bir şey daha öğretmişti.

Şimdiye kadar hiç tatmadığım bir duyguyu, pişmanlığı. Zamanı geriye sarıp bazı anları yaşanmamış kılmayı diletecek kadar darmadağın olmayı... Sanki onun avuçlarında sönen ateş, dünden beri benim kalbimin üstünde yanıyordu. Öyle yakıcı bir histi bu. Kelimenin tam anlamıyla paramparçaydım ve ne yapsam da geçmiyordu.

Aybars dün gece tüm ısrarlarıma rağmen hastaneye gitmeyi reddetmiş ve avucunu bana asla göstermemişti. Ona sarıldığımda onun da bana sarılmış olması değiştirmemişti hiçbir şeyi. Bakışlarımız birbirine her tesadüf edişinde anlamıştım, bana olan kırgınlığı kolay kolay geçmeyecekti.

Onu ikna etse etse Timur eder diye düşünüp Timur'a haber vermem de bir halta yaramamıştı. Hazin gece, ikimizin de evden kovulmasıyla son bulmuştu. Eve geldiğimde uyuyamayacağımı bilsem de yatağıma girmiş ve saatlerle cebelleşmiştim. Sonunda sabah olmuştu fakat ben hâlâ, dün gecenin içindeydim. Bir yandan yakıp kül ettiğim o mektup ve içinde yazanlar, diğer yanda Aybars'ın söyledikleri kafamı kurcalıyordu.

Seni kime götüreceğim demişti?

Uzun zamandır beklediğin birine.

Uzun zamandır beklediğim kimdi?

Yarısı dolu olan kahvaltı tabağımı alarak masadan kalktığımda Dilhan göz ucuyla bana baktı. Küs değildik ama benimle konuştuğu da söylenemezdi. "Ben dışarı çıkacağım," dedim, tabağımı mutfak tezgahına koyarken. Dilhan herhangi bir tepki vermediğinde banyoya geçtim, dişlerimi fırçaladım ve hızlı bir duş alıp çıktım. Odama geçip şarjda bıraktığım telefonumdan saate baktım, neredeyse on bir olmuştu. Gardıroptan açık mavi, dar bir kot pantolonla siyah, kalın askılı bir bluz alıp giydim. İkisi de bedenime tam oturmuştu. Havluyla ikinci kez ıslaklığını aldığım saçlarımı kurutmaya gerek duymadım, sadece taradım ve kabarmaması için krem sürüp açık bıraktım. Bir süre sonra uçları kıvrılıyor ve dalga dalga omuzlarıma dökülüyorlardı.

HÜKÜMRAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin