"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu.
"Evet," dedim.
"Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm.
"Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin."
Artık yapabilecek hi...
Merhaba Hükümran ailem! Güzel bir bölümle geldim. Yıldıza dokunmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayalım. Satır aralarımız boş kalmasın. Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🤍
58. Bölümde neler olmuştu?
Berzâh, Aybars'la birlikte Lorenzo'ya oyun oynadı.
Aybars, Lorenzo'yu bir depoya götürdü ve Dilhan'ın yerini sordu. Tuzağa düşeceğini daha önceden anlayan Lorenzo ise, Aybars'ın iş birliği yaptığı kendi baş düşmanı olan Façalı'yı öldürttü.
Mattias, Lorenzo'ya ihanet etti. Lorenzo ise bu ihanetin Berzâh için olduğunu söyleyerek Berzâh'ı şüpheli bir duruma düşürdü.
Timur'a Kartal'dan bir telefon geldi. Dilhan kaçtı, Kartal ise onun için Batum'a gideceğini söyledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pera & Toygar Işıklı - Unut Barış Akarsu - Gel Gör Beni Aşk Neyledi Sezen Aksu - Vazgeçtim
HÜKÜMRAN
59
"VAZGEÇİŞ"
İçimde fırtınalar estiren, uzun bir sessizlik oldu.
Zaman durmuş gibi birbirimize bakmaya devam ederken, Timur ikinci kez araya girerek, "Beni duymuyor musunuz siz?" diye sordu. "Dilhan Batum'daymış. Kartal'ı aramış, kaçtığını söylemiş... Kartal, Batum'a gidiyormuş!"
Duyuyordum fakat algılarım kapanmıştı sanki, anlayabildiğim söylenemezdi.
Ben sessiz kalırken, "Duyuyorum Timur," dedi Aybars gözlerimin içine bakarak. "Bizi biraz yalnız bırak."
"Hayır," diye itiraz ettim güçlükle. "Konuşacak bir şey kalmadı."
Son sözü ben söylemiştim. Söyleyeceği hiçbir şey umurumda değildi. Bakışlarımı yüzünden ayırmadan önce kaşlarının çatıldığını gördüm. Sözleriyle beni hiç çıkışsız bırakmamış gibi, kapıları yüzüne kapatmamı kabullenemiyormuş gibi bakıyordu.
Timur'a bakarak "Batum'a gitmek istiyorum," dedim. O burada değilmiş gibi, karşımda durmuyormuş gibi... Artık ondan hiçbir şey isteyemezdim. "Dilhan'ı Kartal'ın insafına bırakamam."
Kartal bana yaptığını Dilhan'a da yaparsa onu öldürebilirdim.
Bir cevap beklemeden yanlarından ayrıldım ve depoya doğru yürümeye başladım. Bazen zaman akıp giderdi fakat insan başka bir ana hapsolur, bulunduğu zamanın içinde hissedemezdi kendini. Aklımda sadece az önceki konuşmamız dönüp duruyordu, beynim öyle durmuştu ki Batum'un nerede olduğunu bile hatırlayamadım.
