XLIX | m a t e m

31K 3.1K 8.3K
                                    



Merhaba Hükümran ailesi. ✨
Bu bölümü 12 Kasım'a denk getirmek için uğraşsam başaramazdım sanırım. Bugün 12 Kasım ve Hükümran evreninde 12 Kasım önemli bir tarih. Üstelik bu bölümde de yine Hükümran evreninde kasımda olacağız. Beklediğiniz bölüm geldi diyebilirim. Keyifli okumalar dilerim.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım.

Yarın akşam, saat 20.00 civarı Twitter'da ses odası açacağım. Bolca kitaplar hakkında konuşacağız. Twitter hesabım/sumeyyelkocc
Hepinizi bekliyor olacağım. 🤍

Sezen Aksu - İstanbul İstanbul Olalı Emir Can İğrek - Kor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sezen Aksu - İstanbul İstanbul Olalı
Emir Can İğrek - Kor

HÜKÜMRAN

49

MATEM

Günden güne sona yaklaştığımız fakat sonumuzdan köşe bucak kaçtığımız gecelerden birinin sabahında, "Düşünsene," demiştim acıyla. "Yıllar geçmiş; otuz yaşındasın ya da otuz iki... Güzel bir kadınla tanışmışsın ve her şeyi unutturmuş sana."

Onun kollarındayken, o cümleleri düşünceden kalbe, kalpten dile düşürmek bile başlı başına bir işkenceydi aslında. İnkar etmesini, beni hiçbir zaman unutmayacağını söylemesini istemiştim. Hiçbir zaman unutamayacağı biri tarafından unutulmak çok koyarmış insana. Bunu o zaman bile yaşayıp hissetmiştim.

"Kavuşamadığın imkansızındır, kalbindeki sızındır," diyen sesi hâlâ kulaklarımdaydı. "Bana başka hiçbir kadın, kalbimdeki sızıyı unutturamaz."

Şimdi karşısına geçip, haddim olmadığını bile bile sormak istiyordum ona. Unutturabilmiş miydi başka bir kadın, kalbindeki sızıyı? Silebilmiş miydi içindeki varlığımı, dilindeki adımı? Yaşı ne otuzdu, ne de otuz iki... Bu kadar çabuk unutulmuş olmanın ihtimali bile çok acıydı.

Ama unutmak en çok onun, unutulmaksa en çok benim hakkımdı. Aradan geçen on aya rağmen, hâlâ kötü bir kabus gibi geliyordu yaşadıklarımız... Bir türlü kabullenemiyor, geçmişte yaşananlara akıl sır erdiremiyordum. Benim ilk büyük hatam iğrenç bir adamın kızı olmak, ikinci büyük hatam ise yanlış birine aşık olmaktı. Kendi ellerimle getirmeye mecbur olduğum sonun acımasızlığı, bugün bile ilk günkü kadar can yakıcıydı.

Her gün aynı acıyla uyuyor, her sabah aynı sızıyla uyanıyordum.

Hafiflemiyordu.

Vicdanımın sesi hiç susmuyor, durmaksızın bunu sen istedin diyordu bana. Bu yolu sen seçtin. Kalbindeki sevgiyi sen söküp aldın, nefreti oraya sen yerleştirdin. Onu sen mahvettin, sen bitirdin, sen yok ettin. Hakkın yok artık sızlanmaya. Bir rüya gördün ve bitti. Hak ettiğin cehennemde yan şimdi.

HÜKÜMRAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin