XLVII | m a h k û m

35.7K 3.2K 10.7K
                                    



Uzun bir aradan sonra, yeniden merhaba Hükümran ailesi!

Kaldığımız yerden devam ediyoruz sonunda... İkinci kitap için o kadar heyecanlıyım ki anlatamam. Umarım sizler de bu heyecanıma ortak olursunuz. Bol bol yorum bırakmayı ve yıldıza basmayı unutmayalım... Keyifle okumanız dileğiyle!

Beni Instagram üzerinden takip edebilirsiniz. Hesabım: sumeyyelkoc

Bölüm sonrası Twitter'da #hükümran hashtagiyle attığınız tüm tweetleri okuyor olacağım. ✨

Bölüme başlamadan önce ufak bir duyuru bırakmak istiyorum.
23 Ekim Ankara,
29 Ekim Antalya,
5 Kasım İzmir,
Tarihlerinde imza için fuarlarda olacağım ve hepinizi bekliyorum. Lütfen sadece tanışmak için bile gelin, kitabınızın olması ya da olmaması benim için hiç mühim değil. Sadece Hükümran okuruysanız bile hiç fark etmez. Hepinizle tanışmak için sabırsızlanıyorum. 🖤

Mabel Matiz - Karakol Hande Mehan - Kırılsın EllerimSena Şener - Porselen Kalbim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mabel Matiz - Karakol
Hande Mehan - Kırılsın Ellerim
Sena Şener - Porselen Kalbim

HÜKÜMRAN

47

"MAHKUM"


Vazgeçtim.

Aldığım nefesten, baktığım gökyüzünden, olmayan geleceğimden, herkesten ve her şeyden...

En umutsuz anlarda bile, yarına inançla bakan beyaz yanım yok artık. İçime bombalar yağdırdılar, ruhumun bütün ışıklarını kararttılar... En karanlık gecenin sonunda bekleyen sabahlarım da yok artık. Güneşimi çaldılar.

Kirlenmedim, kirletildim. Ölmedim, öldürüldüm. Yanmadım, yakıldım... Bana hiçbir şey sormadılar. Ateşmişim ben meğerse, bana dokunan değil, yanıma yaklaşan bile dönermiş küle... Namlunun ucunda bekleyen kurşunmuşum, tetiğe bastıkları an, saplandığım kalpleri durdurmuşum... Fırtınalı, öfkeli, hiddetli bir okyanusmuşum, taştığım an yaşanacak hiçbir şey bırakmamışım geride... Şimdi her şey paramparça, kayıplar ağır ve koca bir enkaz var, ardımda bıraktığım her yerde.

Hiçbir şey hissetmiyorum. Ne bir acı ne bir öfke. Hiçbir kızgınlığım da kalmadı yaşadığım kadere. Ve hiçbir veryansın düşmüyor dilimden, gecenin en kör vaktinde bile... Kabullendim belki de... Bilmiyorum. Uzun cümleler kurmuyorum artık, birkaç yorgun kelime ve sessiz bir iç çekiş kâfi.

Ama silemiyorum bakışlarımdaki nefreti, gözlerim aynaya her değdiğinde parçalamak istiyorum kendimi. En başta da hâlâ atmayı başaran kalbimi... Bir türlü köreltemiyorum ellerimi tekrar ve tekrar kirletme isteğini... Beni ayakta tutan tek şey bu belki. Ödeşme isteği... Dibine kadar çamura batmadım mı zaten? Tüm dünyanın kanı aksa üzerime, ne değişir ki? Bana reva görülen de bu değil miydi?

HÜKÜMRAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin