Yol arkadaşlarım, selam! Umarım keyifler yerindedir. Bir önceki bölüme verdiğiniz dört bin küsür oy için teşekkür ederim. Beni mutlu ettiniz. Bu bölüm için de dört bin oy verirseniz yine çok mutlu ve minnettar olurum. Bolca yorum bekliyorum, pasajlarımız boş kalmasın. Hepinizi çok seviyorum!Keyifli okumalar dilerim. 🤍
Mela Bedel & sevimo - Sana Dönmem İmkansız
Faruk Sabancı & Sagopa Kajmer - Bu Sen Değilsin
HÜKÜMRAN31
"BEDEL"
Öptüğünde aklımı başımdan alan dudaklarından, kalbimi yerinden sökecek bir cümle döküldüğünde afalladım.
Beni binlerce kez suçlasa onu anlardım. Benimle kavga etse, saatlerce bağırıp çağırsa karşısında susardım. Ama bana gideceksin dedi ve ben nereye diye bile soramadım.
Tek kelime etmeden arabadan indiğimde, titreyen bacaklarıma ve attığım her adımda ayaklarımın altından kayıyormuş gibi hissettiğim yere rağmen eve doğru hızla ilerledim. Bakış açım pusluydu, başım da dönüyordu. Binanın kapısı önünde durduğumda şifreyi girmek için tuşlara basan parmaklarım bile tutmuyordu.
Tüm bunlar yaşanmamalı, Aybars benim yüzümden katil olmamalıydı. Ama yaşanmıştı ve pişmanlığın ateşi her zerremi yaksa da geriye dönüş imkansızdı. Böyle olsun istememiştim. Başıma buyruk ve sorumsuzca davranarak bizi bir felakete sürüklemiştim ama o felaketi var eden ben değildim. Neden yalnızca ben günah keçisi ilan edilmiştim?
Açılan kapıdan içeri girip asansöre bindiğimde sırtımı duvara yasladım ve gözlerimi kapattım. O taksiye bindiğim andan itibaren yaşadığım her şey, karanlık bir perdede tekrar sahne alırken nefes alamadım. Her şey birden olmuş, kaçırılmamla başlayan kabus saatler içinde son bulmuştu. Zira benim dikkatsizliğimin aksine Aybars, bugün yaşanacak her şeyi hesap ederek tedbirini almış ve cüzdanıma benden habersiz bir çip koymuştu. Behzat'ın ona haber verdiği andan itibaren peşimde olmalıydı. Bu yüzden çok geç olmadan beni kurtarmıştı fakat çok geç de olabilirdi. Aybars da düşünsesizlik etseydi beni bulamayabilirdi, İsimsiz hiç ölmeyebilirdi, Gazanfer arabasıyla denize uçmayabilirdi ve ben şimdi buradan çok uzakta olabilirdim.
Tam da Feza Kayhan'ın istediği gibi.
Her şeyi mahveden o iken faturanın yalnızca bana kesilmesi içimdeki öfkenin tek sebebiydi.
Suçluydum ve bunu kabul ediyordum. Fakat hak ettiğim ceza bu değildi. Kaybettiğim yılların, çektiğim azabın, duyduğum iğrenç lafların ve susup yuttuklarımın karşılığı bu olmamalıydı. Artık bir önemi de yoktu, o sözleri duyduktan sonra benim için de her şey bitmişti. Ne dört yıl önce olanlar, ne o geceki suçsuzluğum ve ispatlamaya çalıştığım masumiyetim, ne de bu saatten sonra olacaklar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜMRAN
Novela Juvenil"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hi...