Merhaba bebeklerim. Sakin, keyifli bir bölümle geldim. Umarım siz de keyifle okursunuz. Satır aralarımız boş kalmasın, bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım. 🤍Cihan Mürtezaoğlu - Sarı Söz
Kolpa - Gurur Benim Neyime
HÜKÜMRAN28
"KABUS"
Yaşın on yedi. Korku, sivri dişli bir canavar olup çökmüş boğazına, nefes aldırmıyor cehennem gibi bir kasım gecesinin alacakaranlığında. Dört bir yanda haykırışlar, suçlamalar ve polis telsizleri. Tüm gözler üstünde; hakir, nefret dolu ve küçümseyici.
Bak diyorsun kendine, yaşından büyük bir cesaretle; hiç kimse kolay kolay kabul edemez böyle bir gerçeği ama Berzâh, bu gece hayatın o adamın verdiği son nefesle bitti. Şimdi kurduğun tüm beyaz düşlere, annen gibi veda etme vakti.
Yut boğazında biriken o çaresizliği ve anla, artık ruhun da ellerin gibi kirli. Doktor olamayacaksın sen hiçbir zaman, yaşatmak isterken öldürdüğün an, o devir başlamadan bitti. Yaşın on yedi. Ama hayat sana küçüksün diye acımaz ki.
"Hesaplaşma vakti." Akmayan bir zamanda gibi hissettiren sessizliğin ardından Aybars'ın sesi duvarlarda yankılandı. Raşit Farazlı kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı ve tenimden soğuk bir ürperti geçti. Öyle afallamış ve öyle hazırlıksızdım ki o gece hissettiğim çaresizlik şimdi titreyen ellerimde, düğümlenmiş nefesimde ve dudaklarımdan dökülmeyen kelimelerdeydi.
Zihnimin içi sorularla doldu. Aybars Raşit'i ne zaman bulmuştu? Tek bildiğim Raşit Farazlı'nın dört yıl önce, o gece ortadan kaybolduğu ve o günden beridir de yurtdışında olduğuydu. Fakat şimdi karşımda oturuyordu. Tozlu bir sandalyenin üstünde, elleri arkadan bağlanmış bir halde.
Aybars yanımdan ayrılıp Raşit'e doğru yürüdüğünde ellerimi birer yumruk haline getirip tırnaklarımı avuç içlerime batırdım. Raşit'i bulduğunu bana daha önce söylemeliydi. Hiç değilse o akşam, seni uzun zamandır beklediğin birine götüreceğim dediğinde... O zaman bu kadar gafil avlanmaz, damdan düşmüş gibi dumura uğramazdım zira karşımda görmeyi beklediğim kişi Raşit değildi.
Aybars Raşit'in oturduğu sandalyenin önünde durup yüzüme baktığında ona kötümser bir bakış attım. Raşit'in ağzında kalın bir bant vardı ve çıkarmak için benden müsaade istiyor gibiydi.
"Onu ne zaman buldun?" diye sordum duygudan yoksun bir sesle.
"Birkaç gün oluyor," dedi Aybars tekinsiz bakışlarını Raşit'e çevirdiğinde. "Dört yıldır Macaristan'daymış. İstanbul'dan döndüğümüz gün Türkiye'ye yeniden, sessizce girebileceğini zannederken Vural'a yakalanmış. Ve şimdi gördüğün gibi elimde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜMRAN
Teen Fiction"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hi...