25

2.6K 144 17
                                    

Sabrina Carpenter - Skin

____

Ege Demirel'in ağzından..

Gözlerim sıkıntıyla dersliğin tam öteki ucunda oturan ve harıl harıl not olan Bilge'ye kaydı. Önümde not defteri olmasına rağmen sayfa tamamen boştu çünkü o kadar sıkılmıştım ki hocayı dinlemiyordum bile. Elimde ki kalemi dudaklarıma doğru götürüp hafifçe çiğnedim. Bilge, öğretmenin öksürdüğünü bile not alan biriydi. Yanımda ki Gamze ise kıçını kaldırmaya bile üşenen bir insan olarak ses kayıt cihazı kullanıyordu. Ben ikisini de yapmıyordum.

"Piiiştt.."

Arkamdan gelen sesle kaşlarımı çatarak arkaya döndüm ve Erim'in hemen yanında oturan Ece'ye baktım.

"Noldu?"

"Çıkıyoruz dersten biz, gelin hadi eğleniriz."

Vizelere daha çok olduğu için bu fikir hoşuma gitmişti. Telefonumu çıkarıp gruba dersten çıkıp her zaman ki yerimize gelmelerine dair bir mesaj yazdım.

Ece, ben, Erim ve Gamze derslikten çıkarken Bilge' de bizi görüp bir kaç dakika beklese de ayağa kalktı ve arkamızdan geldi.

Alıştığım o parfüm kokusu burnuma gelirken ona doğru dönmeyip dersten kaçtığımız her seferinde girdiğimiz kullanılmayan müzik odasına ilerledik.

Ben kapıyı açarken diğerleri de bizimle gelmişti.

"Ne sıkıcı dersti oğlum bi an hiç bitmeyecek sandım."

"Bitmedi zaten kanka." Ye cevap verdi Erime Gamze.

"Ben kapıdan çıktıysam o ders bitmiştir bacım."

Yerdeki puflara yayılırken kapıdan Deniz, Şükrü, Taylan ve Kaya girdi.

Yavaş yavaş diğerleri de gelirken aramızda tek hukuk okuyan Sezer kendi binasından anca gelmişti.

"Yemin ediyorum Fizikçilerin binasıyla bizim bina arasına boğaz köprüsü sığar amina koyayim."

Soluklanırken kendini Erimin hemen yanına attı. İkisi çok iyi anlaşıyordu. Sanırım bunun sebebi aynı odada kalmaları olabilirdi bilemiyorum. Başını Erim'in dizlerine koyarken Erim, yanında ki Gamzeyle sohbet ediyordu.

"Hadi şişe çevirmece oynayalım!"

Ece'nin sesiyle bir kaç kişi onaylayan ses çıkartırken Bilge göz devirdi.

"Çocuk musun kızım?"

Ece yanında duran şu şişesini Bilge'nin kafasına odaklayarak fırlatırken o an kendime engel olamayıp refleksle ona doğru eğilerek şişeyi havada yakaladım.

Bilge şaşkınca bana bakarken bir şey demek için dudakları aralandı ama kaşlarını çatmakla yetindi.

"Örümcek hislerin yeni mi kanka?" Diye espri yaptı Erim. Gözlerimi devirdim.

Kaya'nın imalı bakışları ile bende kaşlarımı çatarak şişeyi nazikçe Ece'ye geri attım. Onda da aynı Kaya'nınki imalı bakışlar vardı.

Hepsini görmezden gelirken yanımda oturan Bilge hafifçe kıpırdandı ve konuştu.

"Oynayalım hadi."

Meriç şişeyi Ece'den alıp çevirdi ve şişenin kapak tarafı Ece'ye diğer tarafı ise Erim'e gelmişti.

"Obaaaaa doğruluk mu cesaretlik mi yengecim?"

Ece gülerek Cesaret derken herkesten bir oooo sesi çıktı. Gevşek herifler ya.

Meriç her an patlayacak bir bomba gibi Erimin ne diyeceğine bakarken Erim sırıttı ve Sezer'in kulağına bir şey fisıldayıp Eceye döndü.

"Gamze ile öpüşün."

Kendime engel olamayıp gülerken Ece yüzünde ki sırıtışla sevgilisine bakıyordu.

"Meriç ağlayacaksan oynamayalım karrrrdeşim!"

Bilge'nin sesiyle kendimi tutamayıp gülerken gözlerimiz saniyelik olarak buluştu.

"Ne yapıyorsanız yapın tamam."

Ece Meriç'in yanağına bir öpücük kondurup öne doğru eğildi ve Gamze de one doğru gelirken dudakları birleşti.

Diğerleri sırıtarak onları izlerken Ece Meric'i daha fazla üzmek istemediği için hemen çekildi ve kalkıp sevgilisinin kucağına oturdu. Bu çift benim idol çiftimdi kesinlikle. Bilmem kaç yıldır çıkıyorlardı ve Bir kere bile bencillik yapıp birbirlerini üzdüklerini görmemiştim. Hatta Meriç 120 kilodayken Ece'nin her zaman ona destek oluşuna biz şahit olmuştuk.

Ece Meriç'in gönlünü almaya çalışırken Bilge şişeyi alıp çevirdi ve şişenin kapak tarafı Kaya'ya gelirken diğer tarafi beni göstermişti.

"Aha... doğruluk mu cesaret mi?"

Şu anda Bilge dışında kimseyi öpmek istemediğim için doğruluğu seçtim.

Gözleri kısa bi an Bilge'ninkiler ile buluştu daha sonra tekrar bana bakarken kaşlarımı çattım.

"Söylesene düşmanınla öpüşmek nasıl bir histi?"

Kaya gülerken göz devirdim.

"Bu soruyu Bilge'ye sormalıydın. Ama çok istiyorsan,o kadar da ilgi çekici değildi."

Yanımda ki bedeninin bana doğru döndüğünü hissetsem de Bilge'ye bakmadım. Şişeyi alıp çevirecekken Bilge şişeyi elimden hızla aldı ve karşımda duran Kaya'nin yanına geçip şişeyi çevirdi.

Çocuk gibi davranıyordu.

Şişenin kapak tarafı bana, diğer tarafı da Bilge'ye gelmişti.

"Doğruluk mu cesaret mı?"

"Cesaret."

Tam ağzımı açıp konuşacakken kapının açılmasıyla durup kapıya baktım herkes gibi.

"Çocuklar napiyorsunuz burada??? Hadi kış kış ben burayı paspaslayacağım."

Nurten ablanın bizi koymasıyla söylenerek odadan çıkarken Erim gülerek nurten ablanın yanaklarını sıktı.

"Kolay gelsin abla."

"Hadi oradan eşşek sıpası kolaysa başına gelsin inşallah!"

"Abla niye öyle diyorsun ya.."

Erim ve nurten abla konuşurken onları geride bırakıp önde ilerleyen Bilge'nin hemen yanina geldim ve kimse görmeden belinden sertçe tutup onu kör noktada kalan duvara yasladım.

"Ne yapıyorsun geri zekalı?"

Bir nefes verdim. Nefesim, yakınlıktan dolayı yüzüne vurmuş olsa gerek bir iki saniye afalladı.

"Bana bir cesaret borçlusun Bilge Atalay."

Yüzüne bu kadar yakın olmam, onun pembeleşmiş dudaklarına nefesimin değmesine yol açıyordu. Bu küçük temaslarla göz bebeklerinin büyüdüğünü görebiliyordum. Etkileniyordu.

"Ne istiyorsun?"

Hafifçe sırıttım.

"Benden haber bekle." Onun bu hali hoşuma gittiği için elimi uzatıp yüzüne doğru düşmüş bir tutam kumral saç telini geriye doğru attım.

Bir iki saniye şaşkınca yüzme baksa da hemen toparlandı.

"Bana bu hareketler sökmez biliyorsun."

"Biliyorum, senin dilinden anlarım ben sende bunu biliyorsun."

Ona hafifçe göz kırpıp çekildim ve onu orada duvara sinmiş bir şekilde bırakıp kampüsten çıktım.

____

Nefret.  / bxb / texting /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin