Final; Part 1

1.5K 76 2
                                    



Bartu Atalay'ın ağzından..

"Hay ananı sikeyim.."

"Küfür etme." Diye söylendim ayağımı kaymamak için öne doğru atarken.

"Bartu düşüyordum az önce farkında mısın gülüm?"

"Olsun." Dediğim sırada bir taşın üzerinden atladım.

Şükrünün köyüne gelmiştik. Ondan ayrı kalmak istemediğim için bende peşine takılmıştım. Annesi ve babası aşırı farklı konuşan insanlardı o yüzden anlamakta zorlansam da sanırım beni sevmişlerdi. Şimdi ise Şükrünün babası bizi tarlanın ilerisindeki eve bakmaya göndermişti. Sanırım kırık dökük olan bir yeri yenileyeceklerdi. Ha bir de şükrünün kardeşleriyle de tanışmıştım aşırı birbirlerine benziyorlardı.

Ofladım. "Elimi tut bari Şükrü."

"Vururlar oğlum bizi görseler öyle." Dedi.

Tarlanın full taş olan kısmından geçerken ayağım takıldı, hemen önümde olan Şükrü hızla beni belimden yakaladı.

"Tut dedim işte!"

"Bağırma çocuk." Dedi gülerek ve elini belimden çekip etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra elimi kavradı. Elinin buz gibi havada bile sıcacık olması içimi huzurla doldurdu bir anda.

"Bakma öyle zor tutuyorum kendimi dudaklarına yapışmamak için." Dedi beni kendiyle beraber yürütürken. Ağaçlık alana doğru gelmiştik.

"Tutma." Diye mırıldandım. Elimi kavrayan eli sıkılaştı.

Sonunda yıkık dökük olan o eve geldik, ağaçların ormanın içinde kalıyordu.

"Burası.."

"Çok güzel." Dedim. Gözlerini bana yüzündeki şaşkın gülümsemeyle bana çevirdi.

"Yıkık dökük bir yer nasıl güzel olabilir?"

"Olduğu yer çok güzel baksana ağaç dolu her yer sessiz bir ortam."

Gözlerini benim gibi etrafta gezdirdi. Cidden çok güzel gözüküyordu.

Ben etrafı incelerken beni elimden tutarak yandaki ağaca götürdü ve bedenimi ağaca yasladığında gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Bir gün bu ev benim olacak, şehirden ne zaman sıkılırsam buraya gelip hiçbir şeyi takmayacağım." Dedi Şükrü gözleri yüzümde gezinirken. Elini uzattı ve saçlarımda bağımsızlığını ilan etmiş bir tutam saçı parmakları arasına alıp okşadı.

"Çok mantıklı.. bence buradan çok güzel bir şey çıkar." Dedim.

Hafifçe güldü ve eğilip nazikçe dudaklarını yanağıma değdirdi. Karnımdaki kelebekler işlerinin başına geçerken tek elimi omzuna koyup sıktım.

Dudakları yavaş yavaş yüzümde gezindi ve dudaklarıma değmeden önce gözlerini tekrar gözlerime çevirdi.

"Çok güzelsin.."

Dediği şeyle kalbim deli gibi atarken ne diyeceğimi bilemedim. İlk defa birinden böyle bir şey duyuyordum.

Dudaklarını nazikçe dudaklarıma bastırdı. Aynı zamanda diğer elimi ensesine çıkardım bende. Öpüşü yavaş yavaş derinleşirken bedenimi daha çok ağaca yasladı. Sırtım biraz acısa da umurumda olmadı açıkçası çünkü öpüşmemizi bozmak istemedim.

Dudaklarım kendiliğinden aralanırken aralanmış dudağımı dudakları arasına alıp yavaş yavaş emdi.

Hiç hissetmediğim duygular bütün bedenimi kaplarken alt taraflarımda uyarıldığımı hissetmemle yavaşça dudaklarımı çektim ve nefes nefese ona baktım.

Nefret.  / bxb / texting /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin