67

1.4K 69 12
                                    




Ege Demirel'in ağzından..

"Yanlış kapıya geldin herhalde Alperen'in evi burada değil."

Bilge tam kapıyı geri kapatacakken elimi koyup onu durdurdum ve kapının yanına doğru yaslanıp ona baktım.

"Kıskanınca çok seksi oluyorsun ama yeter da."

Alayla çıkan sesime karşılık gözlerini devirdi ve botlarını giyip apartmana çıktı.

"Bana kıskanmam için çok neden veriyorsun ne yapayım. Ben çok sinirli ve kıskanç bir insanım alışsan iyi olur!"

Sırıttım ve çenesinden kavrayıp büzülen dudaklarına sert bir öpücük kondurdum ve apartmanda kimsenin olmamasından yararlanıp diğer elimle sıkı bir şekilde kalçasını sıktım. Kaşlarını çatsa da öpücüğüme karşılık verdi. Artık bağımlı olduğum dudaklarını hafifçe emip geri çekildim ve suratına baktım.

"Çok güzelsin.. hadi gidelim." Çenesini bırakıp bedenimi ondan çektim ve önden ilerlemesi için ona yol verdim. Sessizce dediğimi yapıp merdivenlerden aşağı indi, peşinden ilerledim.

"Ege eski sevgilinin arkadaşlarımızla takılması çok garip."

Omuz silktim. "Alperen'le hep arkadaşlardı zaten o şehir dışına gittiğinde konuşmaları azaldı sadece."

Dışarı çıkıp park halinde bıraktığım arabaya bindik ve ben arabayı çalıştırırken o sessiz kaldı. Kıskanması zaten çok normaldi ama Alperen'i öylece başımızdan savamazdım hem çocuğun hiçbir suçu yoktu hem de arkadaşımızdı.

"Sezer Alperen'den hoşlanmış belki birlikte olurlar da bizi rahat bırakır." Dedi düşünceli bir sesle.

"Çocuk bi şey yapmıyor zaten kendi kendine düşman ettin." Güldüm.

"Paranoyak değilim Ege kim olsa tehdit olarak algılardı sarışını." Kollarını göğsünde birleştirdi.

Aynadan bir iki saniye suratına bakıp bakışlarımı tekrar yola çevirdim. Çok tatlıydı aptal tavşan.

"Seninle ve bu habire sinirle hareket eden halinle ne yapacağım ben?" Diye söylendim gülerek.

Elini uzattı ve yanağımı sıktı, yalandan yüzümü buruşturdum. "Kucağına alıp sevebilirsin mesela."

Boşta duran elimle elini tuttum yanağımdan ayırıp ve hafifçe okşadım. "Hımm.. sonra?"

Kıkırdadı. "Öpebilirsin."

Yüzümde bir gülümseme oluştu. "Başka?"

"Bilmem.." diye mırıldandı yüzündeki gülüşle.

Aklıma gelen fikirlerle dudağımı ısırdım. Her gece rüyalarımı süsleyen o fikirlerle..

"Bilmem demekle kaçamazsın."

"Ege geldik hadi inelim!" Arabayı durdurmamla aniden kapı koluna uzandı.

Kahkaha atarak onu kolundan yakaladım. "Yavaş.." gözlerini bana çevirdi. "Her konusunu açtığımda böyle kaçacak mısın sen?" Diye sordum yalancı bir sinirle.

Dudaklarını gülmemek için birbirine bastırdı ilk önce sonra da omuz silkti. "Bilmem.." güldü.

Ensesinden tutarak kendime çektim iyice ve dudaklarımı boynuna doğru bastırdım. Ağzından sadece benim duyabileceğim bir inleme kaçtı hazırlıksız yakalandığı için.

Boynunu sıkıca öptüm ve bir kaç tane daha öpücük bırakırken açtığı kapıyı elimi oraya doğru uzatarak bakmadan geri kapattım. Nefesi hızlanırken tek elini omzuma doğru koydu ve hafifçe sıktı, sanırım ittirmek istemiş ama o gücü kendinde bulamamıştı.

Nefret.  / bxb / texting /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin