Ege Demirel'in ağzından.."Siz yapın kahvaltınızı ben aç değilim."
Annem arkamdan itiraz etse de onu duymadan eski odama çıktım ve içeri girdim.
Günlerdir kendi evimde kalmıyordum. İçimden gelmiyordu orada kalmak. Annemin yanına gelmiştim Bilgeyle son konuşmamızdan sonra. Üzgündüm ama üzgün olmamın yanı sıra çok da sinirliydim. Nasıl böyle bir şey düşünebilirdi? Benimle konuşmak yerine kendi kafasına kurup kurup bana patlamıştı, her şey şaka gibiydi. O akşam Alperen annemin kafesine yardıma gelmişti ben tam kardeşlerimi eve bırakacakken. Böylece annemi yalnız bırakmamış olacaktım ve bu yüzden de teşekkür etmiştim bu kadardı. Bana bunu başta sorsaydı anlatırdım zaten.
Deli oluyordum böyle kimseyi dinlemeden etmeden işe kalkışmasına, Bartu mevzusunda da aynı şeyi yapmıştı.
Bir yandan da üç gün geçmesine rağmen çok özlemiştim tavşanı, gururum olmasa kalkıp giderdim yanına bir saniye bile durmazdım. Kalbimde bir boşluk vardı sanki onunla konuşmadığımızdan beri.
İyileştireceğim dediği dikiş izi o gittiğinden beri durmadan kanıyordu sanki.
Yatağa uzandım ve tavanı izledim bir süre. Ne yapacağımı bilmiyordum bu durumda, benden özür dilemesi gerekiyordu çok saçmaydı çünkü aksi halde her şey. Bilge hatasını anlar mıydı ondan da emin değildim pek.
Telefonum gelen bildirimle cebimde titredi, elimi uzatıp telefonu çıkardım ve ekrana baktım.
Alperen: akşam buluşalım mı? Kafa dağıtırsın.
Bir iç çektim ve yatakta doğrulup mesaja baktım bir süre. İçimden bir şeyler diyordu ki 'git Ege Bilge sinirlensin de kendine gelsin ne yaptığını anlasın' diyordu.
Ege: bu akşam olmaz ya bakarız sonra
Tabiki kabul etmedim. Bilgeyi hem üzerdim hemde o tavşanın sinirli hali beni bile korkutuyordu, şimdi kalkıp çocuğa bir şey yapardı.
Oflayarak yatağa geri uzandım. Yok içim içime sığmıyordu resmen çok özlemiştim! Acaba arasa mıydım?
Kaşlarımı çattım ve telefonu cebime attım. Alperen'le olmasa da dışarı çıkma fikri iyiydi en azından hava alırdım.
Hızla aşağı indim.
Taylan Çetiner'in ağzından
(Bu bölümde smut vardır dikkat!!)
Evin kapısını anahtarla açtım ve içeri bağırdım.
"Anne geldim ben.." tam içeri girdiğimde annemin abimin yanına gittiğini hatırladım. "Doğru ya.."
Söylene söylene eve girdim ve mutfağa doğru ilerledim. Dolabı açıp içine baktım. İyi bir kaç bira daha vardı günde o kadar çok içiyordum ki bir günde iki kez bira için bakkala çıktığım bile oluyordu. Bir tanesini kapıp bir yandan açarken salona ilerleyip bedenimi kanepeye bıraktım. Yandan kumandaya uzanarak televizyonu açtım.
Bira şişesini kafama dikerken gözlerim asla sikimde olmayan diziye çevrildi. Kayanın geçen gün izliyor gibi yaptığı dizilerden biriydi bu. Aklıma gelince sırıttım.
Kardeşim öldüğünden beri dünyaya bakış açım farklılaşmıştı sanki, değişmiş gibiydim. Özümde hala aynı Taylandım ama bir şeyler farklılaşmıştı sanki bilmiyordum. Kayaya karşı değiştiğim kesindi ama, eskiden Sarp piçini sinirlendirmek için kullandığım Kaya, şimdi huzur bulmak istediğimde uğradığım ilk yer olmuştu. Ben mi ona birden fazla anlam yüklüyordum yoksa o mu buna sebep oluyordu bilmiyordum tek bildiğim şey Kayaya adım atmasam da gün içinde onu görmek hoşuma gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret. / bxb / texting /
Fiksi RemajaEge, "Bilge Atalay'dan nefret ediyoruz" grubunu oluşturdu. Ege kişisi Bilge ve 29 diğer kişiyi ekledi. Bilge: Noluyor amk Ege: duydum ki şerrrefsiz bir insanmışsın Bilge: duydum ki erkek sikiyormuşsun (Küfür, cinsellik ve her türlü olumsuz davranış...