Ege Demirel'in ağzından..Evin anahtarını elimde sıkıştırdım bir süre.
Evimin önüne geleli on dakika falan oluyordu ama içeri girememiştim bir türlü. Kavga sesleri geliyordu. Bilgenin sesi duyuluyordu çoğunlukla. Cesaret edememiştim bir nevi eve girmeye.
Bir nefes verip anahtarla kapıyı açtım.
"Siktirip gitseydin o zaman en başta benim evime neden geldin o zaman Bartu!? Amacın babama her şeyi ötmek miydi!?"
O kadar gürültülü kavga ediyorlardı ki kapının açıldığını bile duymamışlardı. Bilge ayakta durmuş Bartuya bakıyordu, Bartu ise koltukta oturmuş gözlerinde yaşlarla abisine bakıyordu. Şükrü ve Kaya vardı evde ayrıca. Şükrü Bartunun hemen arkasında ayakta duruyor, Kaya ise koltuklardan birine oturmuş doğrudan Bilgeyi izliyordu.
"Abi bi dinlesen.." dedi Bartu hıçkırıklarının arasından.
"Ağlama bartu ağlama abicim senin ağlayacak neyin var şu anda lan!" Sesi aniden tekrar sertleşmişti.
"Oha sana ne oldu!?"
Kayanın şaşkınca bana bakmasından dolayı diğerlerinin de dikkati bana çevrildi.
"Ege!" Bilge koşarak yanıma geldi ve elini yanaklarıma doğru koydu. "Bu halin ne böyle?" Sesi incelmişti, üzgün bir şekilde.
"Mahalle kavgasına karıştım desem yırtar mıyım?" Diye sordum hafifçe gülerek. Ortamı yumuşatmak için gülüyordum aslında gergin ortamları sevmezdim. Üstelik Bartuda ne yapmış olursa olsun şu an çok üzgün duruyordu. Ben gelmeden önce bilge baya üzerine gitmişti demek ki çünkü yerde vazo kırıkları falan vardı.
"Babam mı yaptı?" Bir yandan eliyle yüzümü inceliyordu gözlerindeki acıyla. Onu rahatlatmak için hafifçe kolumu beline koydum.
"O kadar önemli değil.." diye mırıldanırken Şükrü konuştu. Hala Bartunun yanındaydı.
"Ne demek önemli değil suratın maymun götüne dönmüş lan."
Elimde olmadan güldüm ama bu bana daha da acı verdi. Bilge sinirle Şükrüye baktı. "Götür şu çocuğu babamın yanına." Şu çocuk derken Bartuyu göstermişti.
"Abi-" Bartu itiraz edecek gibi oldu ama Bilge sesini yükselterek izin vermedi.
"Sende gel benimle!" Hızla kolumdan tuttu ve beni kendi odama doğru sürükledi. Ses etmeden onu takip ettim, zaten konuştuğumda canım acıyordu.
Odaya girdi ve beni yatağıma oturtup içeri gitti, yaklaşık bir dakika sonra elinde ilk yardım çantası ile geri döndü. Ben zaten yüzümdeki kanları temizlemiştim ama çok kötü durduğuna emindim.
"Şu suratının haline bak ya!" Söylene söylene sinirle önümde diz çöker gibi durdu ve pamuğa ilaçtan döküp suratıma yaklaştırdı. Şu an aşırı sinirliydi.
"Güzelim tamam sakin ol.."
"Ne sakin olucam ya!" Elindeki pamuğu dudağıma doğru bastırınca canımın yanmasıyla yüzümü buruşturdum. Hızla pamuğu çekip gözlerime baktı. "Özür dilerim.. lütfen biraz sabret temizleyeyim mikrop kapacak."
Başımı salladım ve emin olduktan sonra işine geri döndü. Canım yansa da onu daha fazla üzmemek için sesimi çıkarmadım.
"Babama vurdun mu?" Diye sordu yüzümü temizlerken.
"Hayır saçmalama elimi kaldırmadım. Baban o senin."
"İki tane çaksaydın keşke." Diye mırıldandı sinirle.
Hafifçe güldüm. "Sen böyle haşin haşin davranıyorsun ya..." pamuğu tutan elini tuttum. "Nası hoşuma gidiyor bir bilsen.."
Gözlerindeki sinir yumuşadı saniyelik olarak ve gözlerime baktı.
"Ege çok acıdı dimi ya.." dedi sanki kendi canı yanmış gibi bir ses tonuyla.
Omuzlarından tuttum onu ve yanıma oturttum. "Geçer merak etme.. acımadı o kadar." Ağzıma sıçıldı diyemedim tabi.
Ofladı ve ilaçlı pamukları kenara bırakıp gözlerime baktı. "Bartu nasıl böyle bir şey yapar aklım almıyor hala."
"Çocuğu bir dinleseydik."
"Ne dinleyeceğim ya! Sonuç olarak söyledi mi söyledi."
Elimi uzatıp yanağını okşadım. "Sevgilim... sen demiyor musun babam aşırı manipüle edici bir insan diye." Parmağımla çillerinin üzerinden geçtim. "Hem bartu daha kaç yaşında çabuk kanmıştır o."
Sinirlendi tekrardan. "Sanki bilmiyor babamı!" Yüzündeki elimi tuttu ve parmaklarımızı birbirine geçirdi her zaman yaptığı gibi.
"Babamın sorunu seninle değil Ege, babamın sorunu benim biseksüel olmamla da değil." İlk defa kendini böyle tanımladığı için şaşırsam da lafını bölmedim. "Babamın sorunu onun izinden gitmememde."
Elini okşadım yavaş yavaş. "Halledeceğiz Bilge.. ama bu böyle kırıp dökerek olmaz, en son ne zaman birini oturup ciddi bir şekilde dinledin?"
Kaşlarını çattı. "Hep dinliyorum."
Alayla sırıttım. "Öyle mi?"
"Aman iyi tamam!"
Güldüm ve onu belinden tutup kendime çektim, göğsüme yasladım. "Benden habersiz bir şeyler yapma."
"Sende babamla kendi başına yüzleşmeye falan kalkma! Öyle adamlık falan diye kafeden ayrılmak neymiş Ege."
Kaşlarımı çatıp hafifçe onu kendimden ayırdım ve suratına baktım. "Sen nereden biliyorsun lan?"
"Serap polise haber vermeye kalkınca Efsun izin vermemiş beni aradılar. Ben döveceğini hiç düşünmemiştim.." üzüntüyle suratımdaki yaralara baktı ama aklına gelen şeylerle üzüntüsü sinire döndü. "Sonra bartu geldi anlattı bir şeyler babam biliyor söylemek zorunda kaldım diye o an kan beynime sıçradı işte! Bir daha sakın Ege, babamı gördüğün gibi uzaklaş bişi yap."
"Ben dayaktan kaçmam adam gibi dayağımı yiyip çekilirim. Valla karşımdaki baban olmasaydı ağzına sıçmıştım ama neyse.."
Güldü. En sonunda güldürmeyi başarmıştım tavşanı.
"Errrrkek yaaa.."
Sırıttım ve uzanıp dudaklarını öptüm. Hızla geri çekildi. "Ege ne yapıyorsun canın yanacak mal mısın!?"
Gözlerimi devirdim. "Can benim canım sana ne oluyor?" Dedim alayla ve çekilmesine izin vermeden belinden tutarak tekrar dudaklarına yapıştım. Yavaş yavaş öpüyordum istesem de hızlı öpemezdim o ayrı ama.
Bir süre tereddüt etse de bir kaç saniye sonra yavaşça karşılık verdi. Canımı yakmamak için tüy gibi öpüyordu. Ensesini elimle kavrayıp öpüşü biraz daha sertleştirdim. Elini göğsüme koyup ittirecek gibi bir hareket yaptı ama izin vermedim. Alt dudağını emerek dilimi dudaklarında gezdirdim. En sonunda ağzıma kan tadı gelince çekildim. Dudağım sızlasa da değmişti buna.
"Aferin Ege yeni temizledim ben onu.." kendi dudaklarına bulaşan kanı eliyle silip ilk yardım çantasını geri açtı.
"Bir şeycik olmaz tavşan abartma.."
Kötü kötü bana baktı bir süre ve sonra pansuman işine geri döndü söylenerek.
Ben ise o işini bitirene kadar bir sonraki adımımız ne olacak diye düşündüm. Hayır her gün bi olay yaşıyorduk hızına yetişemiyordum artık. Üstelik bir an önce Vedat işini çözmemiz lazımdı.
—
![](https://img.wattpad.com/cover/277496494-288-k296772.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret. / bxb / texting /
Подростковая литератураEge, "Bilge Atalay'dan nefret ediyoruz" grubunu oluşturdu. Ege kişisi Bilge ve 29 diğer kişiyi ekledi. Bilge: Noluyor amk Ege: duydum ki şerrrefsiz bir insanmışsın Bilge: duydum ki erkek sikiyormuşsun (Küfür, cinsellik ve her türlü olumsuz davranış...