46

1.6K 96 12
                                    



Bilge Atalay'ın ağzından..

Vizelerden önceki son haftamızdı, bu yüzden hepimiz bizim evde toplanmıştık. Normalde çoğu kişi film izlemeyi önerse de Erim vampir köylü oynamayı öne sürdüğünde onun fikri daha çok hoşumuza gitmişti.

"Kim anlatıcı olacak?" Diye sorarken kendimi egenin yanına bıraktım, hızla elini belime doğru atıp kendine çekti bedenimi.

"Şükrü olsun ne zaman vampir olsa oyunun ağzına sıçıyor." Dedi birasını kafaya diken Taylan.

"Ben oynasam olur mu?" Kaya'nın sesiyle gözlerimi koltuğun en köşesinde oturmuş bedene çevirdim. Onu üzgün görmeyi hiç sevmiyordum.

"Bozmayın oğlum işte ne güzel oynayacağız la."

Kaya erime bakıp ofladı ama cevap vermeyince diğerleri onun oynamaya karar vermiş olduğunu düşünüp kimin anlatıcı olacağı ile ilgili tartışmaya geri döndü.

Gözlerimi karşımda oturmuş Taylana çevirdim. Doğrudan kayaya bakıyordu. Kaşlarımı çattım.

"Ege şu arkadaşına bir şey söyle arkadaşıma bakmasın." Diye fısıldadım Ege'ye doğru.

Beni bir kez bile sorgulamadan yandaki yastığı alıp Taylanın kafasına fırlattı. Ben gülerken Taylan yastığı son anda tutup sinirli sinirli bize doğru baktı. Alayla ona bir öpücük gönderdim, sürün puşt Kaya sana bakmaz bi daha.

"Off tamam ben anlatıcı olurum!" Diye bağırdı en sonunda Bartu. Aslında bize asla katılmayıp odasında ders çalışacaktı ama Şükrü onu zorla odasından çıkarıp yanımıza getirmişti.

En sonunda karar verip oyuna başladık.

Yaklaşık bir saat sonra oyunu en son şükrünün sinirlenip herkesi ifşa etmesiyle söverek bırakmıştık.

Oyunun başlarında halsiz bir şekilde oyuna katılan Kaya bile sonlara doğru canlanmış arada sadece benim anlayabileceğim şekilde Taylana laf bile sokmuştu. Oyun bittiğinde ise Taylan işi olduğunu söyleyip evden gitmişti, sonrasında ise kayayı salonda bir daha görmemiştim.

"Bir daha sizinle bu oyunu oynarsam hepiniz toplaşıp beni sikin abi." Diye söylenerek ayağa kalktı Erim.

"Ben gönüllüyüm zaten içimde kalmıştı dövemedim adam gibi diye."

Erim tip tip Sezer'e baktıktan sonra koşup Ege'yle benim arama girdi ve egenin koluna sarıldı. "Yapamazsın Ege döver seni." Dedi çocuk gibi.

Kaşlarımı çatıp erimi tutum sertçe ve Ege'den ayırdım. "Hop hop noluyoruz.."

Erim bana dil çıkardı ve sırıtarak bizi izleyen Ege'ye baktı. "Kimi seçiyorsun? Hayatın boyunca yanında olmuş her zaman seni desteklemiş şirin mi şirin en yakın arkadaşın mı yoksa..." eliyle beni işaret etti. "Şunu mu?"

Ege kahkaha atarken sinirli sinirli ona baktım. "Valla yolarım seni." Tam erimin üzerine atlayacağım sırada Ege beni belimden tutarak geri oturttu.

"Şşş sakin paskalya tavşanı.."

Hala gülmesine karşı dirseğimi ona geçirdim ama öküz olduğu için yerinden kıpırdamadı pek.

Gözlerim etrafta gezindi, kaya uzun zamandır yoktu. Kaşlarımı çatarak ayağa kalktım ve diğerlerinin arasından geçerek içeri adımladım. Koridora çıktım. Mutfağın kapısı tamamen açık olduğu için içeride kimsenin olmadığı belli oluyordu. O yüzden orayı es geçip odaların olduğu yere ilerledim.

Nereye gitmişti ki?

Kaya kendine iğrenç davrandırıyordu. Ne Taylan ne de sarp ona iyi davranmıştı. Evet sarp a bağlı kalmamıştı ama Taylana bağlandığını ben bile hissedebiliyordum. Bana göre sağlıklı bir şey değildi bu.

"Kaya?" Diye seslendim içeri doğru.

Ses gelmedi.

"Nerdesin?" Odasının kapısını açtım ama burası da boştu.

En iyisi telefonla aramaktı. Hızla adımlarımı tekrar salona doğru çevirdim ama bir şey beni durdurdu. Daha doğrusu Meriç'in sesi beni durdurdu.

"Hassiktir hasssiktir..."

"Noldu oğlum?" Ege'nin sesiydi bu da.

Salona girdim ve onlara baktım. "Ne oldu?"

Meriç elinde telefonla balkondan yeni çıkmıştı, diğerleri de ona bakıyordu merakla.

"Taylanın kardeşi.. intihar etmiş."

-

                           Kaya ve Sarp özel

Sarp: gerçekten.. öldü mü?

Kaya: uyuşturucu satıp hayatını siktiğin kızdan mı bahsediyorsun, ölmüş Sarp.

Kaya: ölmüş

Sarp: onu ben öldürmedim.

Kaya: amına koyduğumun şeyini sen satmadın mı!?

Kaya: belki direkt olarak öldürmedim ama hakkına girdin sarp

Sarp: ben olmasam başkasından alacaktı ne değişir

Kaya: şaka mısın sen ya

Sarp: kaya uzatma sende biliyorsun benim suçlu olmadığımı

Kaya: kes lan

Kaya: Sana tavsiye

Kaya: eğer taylanı tanıyorsam sana yapmadığını bırakmayacak gördüğün yerde kaç saklan seni bulmaması için dua et

Sarp: kaya

Sarp: her şeyi bilmiyorsun, Taylan o kadar da masum değil

Kaya: ne diyorsun oğlum

Sarp: öğrenmek istiyor musun. İstiyorsan göndereceğim adrese gel yarın sekizde

Kaya: bok gelirim

Sarp: seni iyi tanıyorum geleceksin.

(Görüldü 01.30)

Nefret.  / bxb / texting /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin