Nefret. / bxb / texting /

70

🎄

Bilge Atalay'ın ağzından..
(Smut var!!)

"Mina o yemek bitecek! Gel buraya hemen!"

İlkin teyzenin bağırmasıyla kulak zarımda kalıcı hasarlar oluşurken benim dışımda masadaki kimse bundan etkilenmişe benzemiyordu.

İlkin teyze Egenin söylediğine göre her yıl yılbaşında herkesi toplayıp büyük bir yemek daveti verirdi. Ege de beni davet etmişti. Zaten bunun dışında bizimkilerle içki içmeye gidecektim ama onların yanında olmaktansa yılbaşımı sevgilim ve ailesiyle geçirmeyi tercih ederdim.

İlkin teyzenin salonundaki kocaman masada oturuyorduk, Egenin tüm kız kardeşleri masadaydı gürültülü bir şekilde sohbet dönüyordu arada bende katılıyordum onlara. Ege masanın altından elimi kavramış bir yandan sohbeti dinliyordu.

"Yani sanırım hayatımı annemin kafesine adamaktansa hukuk bitirmeyi tercih ederim. İki şekilde de sürüneceğim."

Ege'nin üç numaralı kardeşi Ebrara güldüm. "Hukuk okumak da cehennem gibi."

Aynı şekilde güldü. "En azından sen hukuk bilmiyorsun sus diyebileceğim."

Gülerken çatalımı alıp tabağımdaki tavuk parçalarından attım. Ege annesinin hindiden nefret ettiği için hep tavuk yaptığını söylemişti. Mantıklıydı aslında çoğu insan hindi sevmezdi.

"Bölümünü bitirdiğinde ne yapacaksın oğlum?" İlkin teyze minayı zar zor zapt ederek kucağına otururken konuştu.

"Babam işlerinin başına geçmemi istiyor.." Ege'nin gözleri üzerimde gezindi, ilgisini çekmişti konu. "Ben istemiyorum hep orada ben değil de Bartu olur diye düşündüm.. aslında ben bile ne olmak istediğimi bilmiyorum." Omuz silktim.

"Daha gençsin önünde uzun bir ömür var oğlum illa çıkacak karşına bir şeyler."

Başımı salladım ilkin teyzeye. Haklıydı ama bu konuyu bende çok düşünüyordum, özellikle yalnız kaldığımda aklıma çok takılıyordu. Hiçbir zaman parayla bir sorunum olmasa da boş boş oturup hayatımın sonuna kadar baba parası yiyemezdim sonuçta..

"Neyse abim çalışır sende evde çocuklara bakarsın." Efsunun dediği şeyle bir kahkaha attım. Aynı şekilde o da güldü.

"Çocuk mu bakacağız bi de?" Diye söylendi Ege.

Kaşlarımı çattım. Çocukları bende pek sevmezdim ama bu günün birinde sahip olmak istemediğim anlamına gelmiyordu. O an aklıma gerçekler geldi. Bi anda sanki hiç düşünmemişim gibi beynimden vurulmuşa döndüm.

Ben bir erkekle hayatımı geçirecektim.

İleride Ege'yle herhangi bir ayrılık yaşarsak -ki bunun düşüncesi bile tüylerimi ürpermişti- o zaman karşıma başka biri çıkacaktı. Ve bu kişi yine erkek olursa o zaman aynı şeye denk geliyordu. Asla evlenemezdim, asla çocuk sahibi olamazdım biyolojik olarak. Bunlara sahip olmak isterdim ben hep istemiştim, annemle babamın ilişkisine ne zaman dönüp baksam babamın kötü bir insan olduğu halde aşkına her şeyden daha çok sahip çıktığını hatırlardım. Ben bunu istiyordum. Onların yuvaları vardı.. ben bunu bir erkekle yapabilir miydim?

"Bilge iyi misin?"

Egenin kulağıma fısıldayan sesiyle hafifçe irkildim. Neyse ki masadakiler kendi aralarında konuştukları için kimse fark etmemişti.

Bir nefes verdim ve ayağa kalktım. Lavaboya gideceğimle ilgili bir şey söyleyip salondan çıktım. Aşağıda da bir lavabo vardı ama ben onu es geçip merdivenlerden yukarı çıktım ve orada banyoya girip kapıyı kapattım.