Bilge Atalay'ın ağzından..."İnsanların beni görmesinden korkuyorum. Yani gerçekten görmesinden.. iyi hissetmiyorum kendim olunca, hepsi benden nefret edermiş gibi hissediyorum. Yıllarca babamın dediklerini yaptım insanların beni olduğum kişi değil de görmelerini istediğim kişi olarak görmelerini sağladım." Bir nefes aldım. "Şimdi ise.. bunca yıl boşa yaşamış gibi hissediyorum. Kimse benim gerçekten kim olduğumu bilmiyor... ya da ben izin vermiyorum onlara.."
"Onlar dediğin kişi şu bahsettiğin Ege olabilir mi Bilgecim?"
Bir iki saniye düşündüm kaşlarımı çatarak. "Evet.. evet olabilir.. ben onu sanki itiyormuş gibi hissediyorum ama asla böyle yapmak istemiyorum, bu aralar yanımda olmasını istediğim tek kişi o. Onun yanındayken kendimi... çok mutlu hissediyorum onun yanındayken rol yapmama gerek yokmuş gibi o beni hep anlıyormuş gibi hissediyorum. Ama ikimiz insan içine çıktığımızda.. garipleşiyorum ve anlayamıyorum kendimi."
"İnsanların seni öyle görmesini istemediğin için Ege'yi saklıyorsun çünkü o seni tanıyor gerçek seni tanıyor."
Aydınlanma ile hızla Pelin hanıma baktım.
"Şey evet.. evet öyle gerçekten. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum."
Elindeki defteri kenara bıraktı ve oturduğu yerde bana döndü. "Kimseye kendini göstermekten korkma Bilge. Biliyorum şu an bu çok zor geliyor sana ama bırak insanlar seni görsün."
"Tamam.. deneyeceğim." Diye mırıldandım. Koltuğa oturalı bir saatten fazla olduğu için ayağa kalktım. "Teşekkür ederim."
Pelin hanım bana gülümsedi ve birkaç şey daha söyleyip seansı bitirdi.
Telefonuma gelen mesajla hızla cebimden telefonumu çıkardım ve ekrana baktım.
Ege: kapının önündeyim.
Gözlerimi ekrandan kaldırıp binanın önüne doğru baktım ve onun arabasını gördüğüm gibi oraya ilerledim yüzümde bir gülümsemeyle. Ne zaman terapiye gitsem çıkışta hep beni o alıyordu. İçimi ısıtıyordu bu durum.
Kapıyı açıp koltuğa oturdum ve etrafta kimsenin olmadığını gördüğüm için uzanıp dudağına bir öpücük kondurdum.
"yuh lan."
Arkadan gelen sesle irkildiğim sırada Ege güldü.
Hızla arkaya döndüm ve koltukta oturan Kaya ve Taylan ile göz göze geldim.
Taylan her zamanki sinirli ifadesiyle bize bakarken Kaya sırıtıyordu.
"Ne işin var senin burada?" Sorum Taylana değil direkt olarak Kaya içindi.
Yüzü bir anda düştü ama belli etmemeye çalıştı.
Ne yani onu bir anda affedecek halim yoktu, hiçbir şey olmamış gibi yapamazdım. Cidden kırılmış ve üzülmüştüm beni resmen haftalarca yok saymıştı. Üstelik çocukluğumu geçirdiğim biriydi Kaya, en yakın arkadaşımdı.
"Bilge lütfen.. ben sadece işleri yoluna sokmak için geldim." Dedi Kaya sesi cidden samimiydi ama sinirliydim.
Bu sırada Ege çoktan arabayı çalıştırmıştı. Taylan ise kayanın yanında sessizce oturuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/277496494-288-k296772.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret. / bxb / texting /
Novela JuvenilEge, "Bilge Atalay'dan nefret ediyoruz" grubunu oluşturdu. Ege kişisi Bilge ve 29 diğer kişiyi ekledi. Bilge: Noluyor amk Ege: duydum ki şerrrefsiz bir insanmışsın Bilge: duydum ki erkek sikiyormuşsun (Küfür, cinsellik ve her türlü olumsuz davranış...