36

2.1K 99 1
                                    

SYML - Wildfire

Ege Demirel'in ağzından..

Bok gibi hissediyordum.

Kendimi buzdolabının kapağına sıkıştırılmış, sadece gece atıştırmak için kullanılan bayatlamış damla çikolata gibi hissediyordum.

Ve yaklaşan vizeler de buna hiç yardımcı olmuyordu.

Yani tamam vizeler zaten kabus gibi geliyordu ama bir yandan aklım sadece Bilge'deydi. Artık uyuyamaz hale bile gelmiştim gece sabahlara kadar aklımda yüzlerce senaryo üretiyor beynimde bana neden böyle yaptığı hakkında teoriler kuruyordum gittikçe yorucu olmaya başlamıştı. Artık bu işe ya bir son vermeliydik ya da... bilmiyorum.

Tabii ben bu haldeyken onun hiçbir sik olmamış gibi normal bir tavırla etraflara, çevremde dolaşması sinir katsayılarımı arttırıyordu. İçten içe umarım içinden üzülüyordur diye düşünüyordum çünkü eğer gerçekten beni umursamıyorsa ne hale geleceğimi tahmin edemezdim. Bu kadar bağlanmam çok saçmaydı, daha kaç hafta ya da ay olmuştu ki Bilgeyle ciddi olarak konuşmaya başlayalı? Neydim ben her hafta bir başkasına takıntılı olan liseli bir kız mıydım? Birinin ya beni döve döve kendime getirmesi gerekiyordu ya da ben adam gibi çıkacak hissettiğim her şeyi bir kez daha Bilgeye söyleyecek ondan sonra da adam gibi reddedilecektim. Bu kadar basit.

"Kanka iyi misin?"

Arkamdan gelen sesle irkildim.

"Lan bi haber ver!" Dedim sinirle benim irkilmemle irkilmiş olan Erim'e. Salondaydık herkes neredeydi hiçbir fikrim yoktu. Harbi lan saat kaçtı?

"Bir saattir napıyorsun burada sessiz sessiz kanka?"

Oturduğum yerde toplandım o sırada yanıma oturdu. "Televizyon.. izliyordum."

Erimin gözleri bir beni bir de simsiyah televizyonu buldu.

"Abooo sen iyice gitmişsin lan.." dedi endişeli bir sesle ve elini uzatıp anlıma koydu. "Ateşin falan da yok ki.." hızla elini çektim.

"Ya dur amına koyayım yok bir şeyim benim." Dedim ve yüzüncü kez telefonumu kontrol ettim.

"Hadi anlat neyin var. Bak bunu çok yapmam ha kıymetini bil." Sırıttı ve merakla suratıma baktı.

"Sana anlatacağım boş duvarlara anlatırım daha iyi davar. Saniyesinde birine söylersin."

"Ya benden sır çıkmaz...." Kendisi de inanmamış olsa gerek bir durup düşündü. "En iyi söyleme kanka o kadar çok sır taşıyorum ki kendimi kötü hissetmeye başladım uykularım kaçıyor artık."

Kaşlarımı çattım. "Başka kimin sırrını taşıyorsun?"

"Sus! Yapma söylerim!" Dedi ve hızla elini ağzını kapattı. Salak çocuk.

"Aman tamam sormadım.. zaten benim dertlerim bana yetiyor."

Bir tehlike oluşturmadığımı fark etmiş olsa gerek elini ağzından çekip yüzüme baktı.

"Şu an aptalca bir şey yapasım var aslında.." diye mırıldandım.

"Kanka valla 21 yıllık aptalca bir şey yapma tecrübemle konuşursam koş git durduğun kabahat derim."

Hiçbir şey yapmamaktan iyiydi. İşleri berbat etmekte üstüme yoktu hiçbir zamanda düzeltmekte iyi olamamıştım ama bu sefer kararlıydım.

Hızla ayağa kalktım.

"Gidip aptalca bir şey yapalım bakalım." Dedim ve hızla kapıya doğru ilerledim.


Bilge Atalay'ın ağzından..

Nefret.  / bxb / texting /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin