Vol - 77

249 30 9
                                    

 Kaira, kendisine doğru yaklaşan Rey'e karşı beslediği nefret, öfke ve kıskançlığı saklamak için zerre bir çaba göstermeden dik dik baktı enerji çocuğuna. "Ah bak küçük çocuk, bu çocukta senin gibi bir zavallı." diyerek parmağıyla Rey'i gösterdi. Yeşil gözlü enerji çocuğu korkuyla Kaira'nın gösterdiği çocuğa baktı. Henüz kendisinin bir enerji çocuğu olduğunu bilmiyordu. Gösterilen ve 'zavallı' diye adlandırılan çocuğun bedeni ise bas bas ben bir enerji çocuğuyum diye bağırıyordu. 

 "Zavallı mı, ah doğru ya sen asla aynalara bakmazsın." Rey'in gözleri de aynı Kaira'nınki gibi, dolup taşan öfkeyi, nefreti, öldürme isteğini ve en önemlisi intikam arzusunu saklayamıyordu. Genellikle duygusuz bir ifadeye sahip yüzü, öyle bir tiksintiyle dolmuştu ki bir an Kaira bile şaşırdı. 

 "Sahibine laf ta yetiştirmeye başlamış sokak kölesi, gerçi anlayabiliyorum. Seni bir kenara atınca üzüldün değil mi, yatağıma girenleri ve girecekleri kıskandın. Ah ah, bu kadar kıskanç olma kölem. İstersen seni yeniden inletebilirim. Gerçi..." kısa bir süre düşünürmüş gibi yaptıktan sonra garip bir şekilde Rey'e bakındı ve devam etti.

 "...sen inlemeyi de becerememiştin, sakson da berbattı, öpüşme desen böcekler senden iyi öpüşüyor. Ah şimdi anladım, benim yatağıma girebilmek için kendini geliştirdin değil mi? Kaç kişinin altına girdin bunun için? Aman hastalık falan kapmışsındır sen gerek yok, bak..." dedi yanındaki çocuğu işaret ederken, "...senden daha iyi bir köle buldum bile. Daracık-" sözlerine daha fazla devam edemeden Rey aurasını baskılamayı bıraktı. Üzerine binen yoğun öldürme isteğiyle bir anlığına donup kaldı Kaira. Aurasını salmasıyla bir süredir geride tutmayı başarabildiği soğuk dalgası da serbest kalmış, Rey'in iki metre etrafındaki her şeyi dondurmuş ve zemini buzulla kaplayıp havanın bile donarak kristalleşmesine sebep olmuştu. 

 "Tecavüzcü, aşağılık, iğrenç birisin, ah benim hatam biri demişim insan gibi. Sana insan demek hayır hayır seni herhangi bir varlıkla karşılaştırmak anca var olan her şeyin tiksinmesine yol açar..." Rey konuşmaya devam edecekken Kaira'nın kasıklarında ortaya çıkan parıltıyla donakaldı. Bu parıltı, kendi burç enerjisinin bir parçasıydı. Rey burç enerjisine odaklandığı anda Akira'nın bedeninde olup biten her şeyi öğrendi. Bir kahkaha patlatacakken, Kaira'nın tepesine binen ve kendisini bile bir anlığına ürküten öldürme isteğine bakındı.

 Yoğun öldürme isteğinin kaynağı, hemen arkasında dikilen Ryo'ya aitti. Kaira'nın söyledikleriyle bir anlığına donakalmış ve hazmetmek istemediği, daha doğrusu inanmak istemediği bilgiyi algılaması bir kaç saniye almıştı. Elinde kılıcı ortaya çıkarken, Rey elini onun kabzayı tutan elinin üstüne koyarak onu durdurdu. 

 "Boşuna uğraşma Ryo, o benim." Rey'in sözleriyle geriye çekilirken Kaira'nın üzerine yolladığı öldürme isteğini bir nebze azaltmamış, aksine çoğaltmıştı. "Ahaha." biraz zorlayarak konuşmaya başladı Kaira. "Doğru ya, sen ikizler burcuydun. İkizini de bulup gelmişsin, bak şimdi oldu işte. Eğer senin kadar zevksiz değilse, ikizlerle bir gruba hayır demem. Belki o inlemeyi becerebiliyordur ha." konuşurken cidden fazlasıyla zorlanmıştı. Ryo'nun yıllardır savaşıp öldürmesiyle ve şu anki nefretiyle birleşen öldürme isteği, Kaira'nın iradesini ölümüne zorluyordu. 

 "Kan Aşığı arkanda olmasa seni burada gebertirdim. Önceki rezilliğinin yanında, artık sıradan bir ölümlüsün ahahah." Rey gülmeye başladığında Akira iyice sinirlenmişti. "Sen kime ölümlü diyorsun rezil köle? Yerini unuttun galiba, hatırlatayım istersen." derken ellerinde Rey'e ait soğuktan bir hançer oluşturdu. Kaira'nın belki de en büyük zaafı ve arzusu her zaman bir yetiştirici olarak ölümsüzlük yoluna adım atmaktı ancak zavallı bedeni doğuştan sakat bir dantiana, düzensiz enerji damarlarına ve ters meridyenlere sahipti. Değil enerjiyi biçmek, enerjiyi hissetmek bile hayatı boyunca gerçekleştiremeyeceği bir nimetti.

MistikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin