Mistik

Vol - 14

 Rey hayal kırıklığını gizlemeye bile çalışmadan elindeki silahlara bakıyordu. Yelpazenin daha önce silah olduğunu bile duymamıştı. Hançeri ise kıvrımlı yapısı yüzünden zar zor tutuyordu. Şaka mıydı bu? Rey havalı bir tırpan veya düzgün bir hançer istiyordu. 

 Hana Rey'in hayal kırıklığı dolu ifadesine bakınca gülmeden edemedi. "Usta, bir kez daha silah seçimi yapalım. Eminim ki enerjimle daha uyumlu bir silah vardır." aslında olmadığını biliyordu. Çeşit çeşit silahların yaydıkları enerji arasında kendi enerjisiyle uyum gösteren sadece iki silah vardı. Bunlar da yelpaze ve su hançeriydi. Ancak Rey bu iki silahı istemiyordu.

 "Öyle olmadığının sen de farkındasın Rey. Enerjin zaten silahlarını senin yerine seçti." dedikten sonra elini salladı ve havada duran bütün silahlar kayboldu. "Şimdi sızlanmayı bırak da silahlarına alışmaya başla." dışarıdan bakan biri, Rey'in içinde bulunduğu durumun Hana'ya zevk verdiğini çok rahat bir şekilde fark ederdi. 

 Rey ne derse desin ustasının haklı olduğunu içten içe biliyordu. Söylenmesinin bir anlamı yoktu. El mahkum bir şekilde silahlarını kabullendi. Hançeri bir kenara bırakarak yelpazeyi yavaşça sallamaya başladı. 

 Hiç de kolay değildi! Yelpazeyi salladığı anda, yelapaze Rey'in enerjisini kendisine çekmeye başladı. Enerjisinin çekildiğini fark ettiği anda yelpazeyi hızla fırlatıp bir şeytana bakar gibi yelpazeye bakmaya başladı. 

 "Ne oldu Rey?" Hana Rey'in tuhaf davranışını anlamlandıramadı. Yelpazelerin enerji çekmesi normal bir durumdu, ancak Hana hayatında hiç yelpaze kullanmamıştı. "Yelpazeyi salladığım anda, enerjimi çekmeye başladı." Rey hala yelpazeye düşmanıymış gibi bakıyordu. Hana'yı bir gülme krizi aldığında, Rey'in bakışları yelpazeden ustasına döndü. "Yelpazelerin enerji çekmesi normaldir Rey. Senin enerjini çekerek kendi içinde depolar, daha sonra da saldırı veya savunma için topladığı enerjiyi kullanır." Hana'yı güldüren şey, Rey'in çocuksu tavırlarından başka bir şey değildi.

 Hana hayatında hiç yelpaze kullanmamış olmasına rağmen, yelpazeler hakkındaki her şeyi biliyordu. Ne de olsa zamanında soytarıları yok eden kendisiydi ve soytarıların ana silahı da yelpazeydi.

 "Enerjiyi mi depoluyor. İyi de bunu nasıl yapıyor ki?" Rey'in merakı tekrardan kabarmıştı. "Normal yelpazelerle, silah olarak kullanılan yelpazelerin arasında dağlar kadar fark vardır Rey. Normal yelpazeler sadece bir aksesuardır ve kendini serinletmeye yarar, genellikle de sert kağıtlardan yapılırlar. Silah olan yelpazeleri aksesuar niyetine kullanamassın. Yapıları çok farklıdır. Uçan büyülü yaratıkların tüylerinden yapılır. Yapılırken de içerisine bir yaratığın büyü çekirdeği koyulur. Bu çekirdekler kullanıcının enerjisini içerisinde toplar. Ayrıca yelpazelere dışarıdan hasar vermek zordur. Lakin kullanıcısı tarafından kolayca zarar görürler." Hana kabaca yelpazeleri anlatmıştı.

  Rey edindiği bilgilerle fırlattığı yelpazeyi geri aldı. Hafif hareketlerle yelpazeyi yellemeye başladı. Yelpaze her yellenişinde Rey'in enerjisinden bir parça çekiyordu. Bir süre yellemeye devam edip bıraktı. "Bunu nasıl kullanacağım usta?" diye masum bir tavırla sordu.

 "Yelpazeye element enerjisi vermeyi dene." dedi Hana. Rey de yelpazeyi savurduğu sağ eline yavaşça karanlık elementini gönderdi. Yelpaze enerjiyi reddediyordu. Rey de sırasıyla bütün elementleri denedi. Ancak yelpaze sadece su elementini kabul ediyordu. "Usta, yelpaze sadece su elementini kabul ediyor. Diğerlerini reddediyor." diye durumu anlattı. "Bunun sebebi, yelpazedeki büyülü yaratık çekirdeğinin su elementi özellikli olmasından kaynaklı. Eğer yelpazede hava ve ışık özellikli bir çekirdek olsaydı, sadece hava ve ışığı kabul ederdi." diye durumu açıkladı Hana.