Mistik

Vol - 28

 O anda herkes yakışıklı gence bakınsa da, hiç kimse onu bulamamıştı. Hiçlikten var olmuş gibi ortaya çıkmıştı ve aynı şekilde hiçliğe karışarak kaybolmuştu. İnsanlar olayların ardından bir yandan gerilmiş, bir yandan da sevinmişlerdi. Gümüş zırhlı adam kendi gücüyle ortamda bulunan adayları tek tek öldürebilirdi. Herkes enerji çocukları gibi canavar vari bir yetişime sahip değildi. Orada bulunan adayları çoğu 1, 2 ve ya 3. seviyeydi. Tabii ki de aralarında bu ortalamayı bozan bazı dahilerde vardı.

 Öğrenci adayları olayı düşünürken, arenanın girişi açıldı. Arenanın açılmasıyla, sanki az önce olan her şeyi saniyesinde unutmuş gibi, adaylar heyecanla arenaya girmeye başladılar. Şayet az önce olanlar, her zaman olan bir olay olmasa da, okul kayıtları herkesin geleceği için atacağı önemli bir adımdı ve bunun heyecanı olayları unutmalarını sağladı.

 Yaklaşık on dakikada bütün adaylar arenaya girmiş, ve kendilerine gösterilen yerlere oturmuşlardı. Şehir arenası, ortasında üç yüz metrelik bir alan bulunan, etrafı tribünlerle sarılı yuvarlak, klasik bir arenaydı. Tribünler dörde ayrılmış. İlk alanda okul müdürleri ve kıdemliler otururken, geriye kalan üç alan tamamen adaylarla donatılmıştı. 

 Arenada bulunan kahve saçlı ve kahve gözlü, sıradan kadın, öğrenci adaylarının yerlerini aldığını görünce konuşmaya başladı. "Değerli okul müdürleri ve kıdemli öğretmenlerim ve değerli öğrenci adayları, hepinize hoş geldiniz diyorum. Burada bulunan bütün adaylar, ilk kayıtları geçseniz de size gücünüzü saklamamanızı tavsiye ediyorum." kadının sesi, arenayı kaplayan formasyon sayesinde her bir insana ulaşıyordu. Sahneye en uzak olanlar bile, sanki kadın hemen yanlarında konuşuyormuş gibi sesi net bir şekilde duyuyorlardı. 

 "Öncelikle, bugün dört sınava gireceksiniz. İlki güç testi, ikincisi ruh testi, üçüncüsü savaş testi ve dördüncüsü kalp testidir. Testlerin sonunda dereceniz hesaplanacak ve sizi almak isteyen okullar tek tek öne çıkacaktır. Testler sırasında iki kural vardır. İlk kural, hazine kullanımının yasak olması. İkinci kural ise dış desteğin yasak olması. Eğer kuralları çiğneyip hile yapmaya kalkarsanız, testlerden atılacaksınız ve isminiz kara listeye alınacak. Kara listeye alınan insanlar, bir daha öğrenci olmak için aday olamaz."

 Bunu duyan insanların çoğu rahattı. Hile yapmayı düşünenlerin ise alınlarından ter akıyordu. Kara liste olayını elbette biliyorlardı ancak onu bilmek ve yaşamak farklıydı. Saniyeler içerisinde, bütün hilekarlar hile yapmama kararı aldı. Gelecekleri önemliydi ve basit bir hile okula girme şanslarını yok edecekti. Temelli olarak.

 "Şimdi hepinizin kartlarınıza ufak bir enerji göndermenizi istiyorum. Kartınızda sıra numaranız belirecek ve numaranız okunduğunda sahneye geleceksiniz. İlk testi başlatıyorum."

 Kadın konuşmayı bitirene kadar arkasında bulunan kare şekilli siyah kaya hiç kimsenin dikkatini çekmemişti. Sadece o da değildi, arena dört alana ayrılmıştı. İlk alanda siyah renkli kare şeklindeki kaya bulunuyordu. İkinci alanda ise basit bir ayna vardı. Üçüncü alanda cansız tahta kuklalar duruyordu. Ancak dördüncü alan tamamen boştu.

 Üçlünün sırası ne çok öndeydi ne de çok arkadaydı. Lara 562, Leo 563 ve Rey de 564 numaraydı.

 "Bir numara, arenaya gel lütfen." arenadaki kadının konuşmasıyla, arkalarda oturan bir kız arenaya indi. Kızın heyecanı belliydi. Siyah saçları boyun hizasındaydı, kaslı bir vücudu ve insanın içini delip geçen kızıl gözleri vardı. Kızın gözleri çoğu ustanın dikkatini çekmişti. Göz teknikleri sonradan edinildiğinde, gözde sadece bir sembol oluşurdu. Göz rengini bile değiştiren göz teknikleri son derece enderdi. Kızın gözünün doğuştan özel olduğu belliydi.