Rey'in enerjisi tamamen düzene girdiğinde lotus pozisyonundan çıktı. Ruhu aynadan kendisine gülümsüyordu. Rey ilk başta ruhundan korkmuştu. Görüntüsü bile tamamen korkutucuyken, aslında ruhu ilgi isteyen sevimli bir çocuk gibiydi. Tavırları altı yaşındaki birisiyle tamamen aynıydı. Bu da Rey'i rahatlatıyordu. Aslında enerjisini düzene sokarken, ruhuyla uzun uzun dertleşmişti. Tam bir dertleşme sayılmazdı gerçi. Rey içini dökerken ruhu sadece dinlemişti. Arada bir konuşsa da Rey ruhunu anlayamıyordu.
Balkondan kalkıp aynayı içeriye koydu ve ardından da yatağa uzandı. Başı ağrıyordu, ruhu yorgundu, enerjisi düzene girse de yorgunluktan bitap olmuştu. Enerjiyle olan konuşmasını düşünmemeye çalıştı. Onun yerine ikizini düşündü.
Rey bir anda fazla hızlı gelişim göstermişti. Onun durumunu gören ve ölümsüzlük yolunda yürüyen herhangi birisi Rey'e kıskançlıkla bakardı. Ancak Rey aslında bunu istemiyordu. Dantianını uyandırarak büyücü olmak çocukluğundan beri hayaliydi. Alevle dans eden, suya şekil veren, rüzgarda uçan ve elinin bir hareketiyle toprağa biçim veren insanların hikayelerini dinleyerek büyümüştü. Onlar gibi olmak istediği gerçekti, ancak bunun sebebi sefil olan hayatından kurtulmaktı. Rey'in en büyük hayali bir gün zengin olup sokakta yaşayan çocuklara yuva verebilmekti.
Bunun için de ölümsüzlük yolunda ilerlemek gerekiyordu. Bunun farkındaydı ancak bu durum nedense kendisini rahatsız ediyordu. Ölümsüzlük yolunda ilerlemek, tam olarak istediği şey değildi. Aksine Rey buna mecbur olduğu için ölümsüzlük yolunda ilerliyordu. İkizine yetişmek zorundaydı, yoksa ikisi de ölecekti.
Bütün bunların farkındaydı. Ancak ikizi de kendisi de henüz üç ay önce on dört yaşına girmişlerdi. Rey muazzam bir hızla yetişse bile, ikisinin durumu farklıydı. Rey bunu yaşamak için yapmak zorundaydı. Hayat çarklarının durmaması için. Peki ikizi ne için gelişiyordu? Anlamadığı nokta buydu. İnsanlar güç ve ferah içinde yaşamak için enerji biçer ve ölümsüzlük yoluna girerlerdi. Ancak gelişmek, ölümsüzlük yolunda ilerlemek kolay değildi.
Rey Hana'nın ve enerjinin desteğiyle bu kadar hızlı gelişmişti. Enerji çocuğu olsa bile gelişim hızı muazzamdı. Lara da enerji çocuğuydu ve henüz bir aylıkken dantianını uyandırmıştı. O da on dört yaşındaydı ve henüz altıncı seviyenin üst sınırlarındaydı. Leo yedi yaşındayken dantianını uyandırmış ve sürekli gelişim göstermişti. Buna rağmen yedinci seviyenin sınırlarındaydı.
Ancak ikizi bambaşka bir olaydı. O da on dört yaşında olmasına rağmen dantianı sekizinci seviyedeydi. Ruhunu bile uyandırmış ve onu da onuncu seviyeye geliştirmişti. Bunlar yetmezmiş gibi zihnini bile uyandırmış ve onu da dokuzuncu seviyeye ulaştırmıştı. Ölümsüzlük yolunda muazzam bir ilerleme sergilemişti.
Peki bunun amacı neydi? Neden bu kadar hızlı gelişiyordu. Enerji ikizinin dantianını henüz on bir yaşındayken uyandırdığını söylemişti. Üç yıl içerisinde gerçekleştirdiği gelişim akıl almazdı. Ancak bu durum Rey'i korkutuyordu. Genel olarak ölümsüzlük yolunda ilerleyen herkesin bildiği net bir şey vardı. O da hızlı gelişim göstermenin kesinlikle zararlı olduğuydu. Rey'in aksine temeli mükemmel bile olsa, hızlı gelişim her zaman riskliydi. İkizinin gelişimi de ister istemez kendisini korkutuyordu.
Bütün riskleri göze alıp hızla gelişmiş olsa bile, yine de riskliydi. Normal insanlar üç yıl içerisinde bu gelişimi nasıl bir destek alırlarsa alsınlar gerçekleştiremezlerdi. İkizinin gelişimi ise insanların gözüne batabilirdi. Yüksek yerlerdeki insanların dikkatini çekebilirdi. Gelişiminin arkasındaki sırları öğrenmek için onu kaçırabilirler, en iyi ihtimalle vücudunu delik deşik ederek araştırırlardı. Birisi ikizini iyi amaçlarla kendi yanına çekse bile, düşmanları bu kadar güçlü ve hızlı gelişim gösteren birini öldürmek isterlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mistik
FantasyRey, amcası olarak gördüğü Yuu tarafından, bir ağacın altında, sadece bir notla beraber terk edilmiş bir halde bulundu. Amcası ile beraber, Ami Krallığında dilencilik yaparak yaşıyordu. Ta ki hırsızlık yaparken köle tüccarlarının eline geçene kadar...