Rey, dantianından vücuduna yayılan enerjiyle meditasyon durumundan çıktı. "Tahmin ettiğim süreden daha hızlı ikinci seviyeye ulaştın. Ancak normale oranla halen yavaşsın Rey." Hana bunları söylerken aslında yalan söylemiyordu. Hana'nın zamanında insanlar çok hızlı bir şekilde enerji biçerler ve seviye atlarlardı. Ancak Hana'nın zamanı geçeli yüz binlerce sene olmuştu. Şu anda insanlar Hana'nın zamanındaki enerji biçme hızına aşırı derecede uzaklardı. Yani Rey Hana'nın zamanına oranla çok yavaş kalsa da, kendi zamanına oranla çok hızlıydı.
"Hızlanmak için ne yapabilirim Usta." bu gerçekten de merak ettiği bir soruydu. Hana kısa bir süre düşündükten sonra cevap verdi. "Bunun için bir kaç teknik olsa da, bu teknikleri denemeden önce başka teknikleri öğrenip denemelisin." Rey lotus pozisyonunu bozarak ustasının karşısına oturdu. "Peki bu teknikleri nereden bulacağım? Mia teyzemde sadece burç teknikleri var. Sarayın kütüphanesine ise yaklaşamam bile."
"Sarayın teknikleri mi? Hayır hayır. Senin tekniklerini ben vereceğim Rey. Ancak benim sana öğreteceğim teknikleri dışarıda her zaman kullanamazsın. Bu yüzden ilk fırsatta kendi zamanına ait olan teknikleri de öğrenmen şart." dedi.
"Peki Hana Usta." dedikten sonra beklentiyle Hana'nın gözlerinin içine içine bakmaya başladı. Bu durum Hana'yı gülümsetti. Rey'i tıpkı kendisine benzetiyordu. Çocuk resmen bilgiye aç bir yapıya sahipti. "Öncelikle sana temel iki teknik vereceğim. Bu tekniklerde ustalaştığında normal tekniklere geçeceğiz." dedikten sonra elini Rey'in kafasına koydu.
Rey beyninde gıdıklanma benzeri bir his yaşadıktan sonra beyni bir anda ağrıdı. Ağrı bir kaç dakikanın ardından son buldu. "Teknikler artık zihninin içinde, tek yapman gereken odaklanmak. Ancak bunu yarına bırakmak zorundasın. Bugün geçirebileceğimiz sürenin sonuna geldik. Dış dünyada iki saate kadar hava kararacak. Gitsen iyi olur." Hana bunları söyledikten sonra Rey'i ruh boşluğundan attı.
Hana gerçekten de haklıydı. Rey ruh boşluğuna çekildiğinde güneş tam tepedeydi. Şu anda ise yerini aya bırakmaya hazırlanıyordu. Rey hızlıca oturduğu limon ağacının altından kalktı ve nehrin yolunu tuttu.
Son kova suyu da taşıdığında güneş çoktan batmış, yerini aya bırakmıştı. Rey işini tam vaktinde bitirmişti. Göz kölelerinin binasına girdiğinde herkesin yemeğin hazırlıklarına yardım ettiğini gördü. Kendisi de hemen yardıma koştu. Yemekte soğuk patates püresinden başka hiç bir şey yoktu. Sessiz bir yemek faslından sonra, herkes yediklerini topladı ve odalarına çekildiler.
Rey odasına geldiği gibi pencereyi açtı ve perdeyi kapattı. Dolabını da kapının önüne sürekledi. Sonuçta dantianını uyandırdığının bilinmesini istemiyordu. Ardından yatağının üzerinde lotus pozisyonunu aldı. Gözlerini kapattı ve yeni teknikleri düşündü. Bir anda zifiri karanlığın içerisinde iki tane kitap belirdi. Kitapların kapakları simsiyahtı. İlk kitabı açtı. Kitabın ilk sayfasında Enerji Yönlendirme Tekniği yazıyordu. Rey hemen ince kitabın içeriğine bakmaya başladı.
Enerjiyi yönlendirmenin iki yolu vardır.
Birinci yolu dantianda depolanan enerjinin salınması ve bu enerjinin kontrol edilmesidir. Bunun için dantianda toplanan enerjiden, istenilen miktarda enerji serbest bırakılır. Ardından bu enerji, doğada bulunan enerjiye karışmadan kontrol edilerek bir küre şekline getirilir. Dantianda bulunan bütün enerjiyi top haline getirdikten sonra bu enerji topu sıkıştırılarak bir ceviz tanesi boyutuna getirilir. Ardından da sıkıştırılan enerji topu genişletilerek eski boyutuna getirilir.
İkinci yolu ise saf enerjinin kontrol edilmesidir. Bu yol birinci yola göre daha zordur. Saf enerji üzerinde hakimiyet kurulmalı, ardından da enerji bir top şekline getirilir. Ardından enerji topunu ceviz tanesi boyutuna gelene kadar sıkıştırılır. Sıkıştırılan enerji topu, genişletilerek eski boyutuna getirilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mistik
FantasyRey, amcası olarak gördüğü Yuu tarafından, bir ağacın altında, sadece bir notla beraber terk edilmiş bir halde bulundu. Amcası ile beraber, Ami Krallığında dilencilik yaparak yaşıyordu. Ta ki hırsızlık yaparken köle tüccarlarının eline geçene kadar...