Hana'nın sözleri Rey'i heyecanlandırmıştı. Hana dantianını uzun bir süre boyunca geliştirmemesini söylemişti. Zaten Rey de meditasyon yaparken bir kaç kere enerjiyle konuşmuştu. Enerji de Rey'in dantianını geliştirmesini önermiyordu. Ne de olsa ikizi de hala sekizinci seviyeydi ve ikizinden önce gelişim yaparak dokuzuncu seviyeye gelmesi, ikizinin canını tehlikeye atacaktı. Bu yüzden bir nevi sekizinci seviyeye hapsolmuştu.
Ancak şimdi ruhunu geliştirebilecekti ve bu da Rey için iyi bir haberdi. Enerjiyle konuşmalarının birisinde, ikizlerin sadece bedenlerinin birbirine bağlı olduğunu söylemişti. Yani ruh, zihin ve ezgi gelişimleri arada bir uçurum olmadığı sürece birbirlerinin canını tehlikeye atmıyordu. Tabi enerjinin söylediğine göre ikizi çoktan ruhunu ve zihnini geliştirmişti. Zihni dokuzuncu seviyeyken, ruhu çoktan onuncu seviye olmuştu.
Tabi ki de onuncu seviyeye Rey ruhunu uyandırdıktan sonra geçebilmişti. Aralarındaki bağ, gelişimleri arasında uçurum sayılan on seviyelik bir farkın açılmasına izin vermiyordu. Örneğin Rey'in şu anda zihni uyanmamıştı. Bu da ikizinin zihnini onuncu seviyeye getirmesine izin vermiyordu. Eğer Rey zihnini uyandırmadan zorla onuncu seviyeye geçerse, hayat çarkları dururdu. Yani ikisi de aynı anda ölürdü. Bu yüzden Rey'in ruhunu geliştirip, zihnini de uyandırması gerekiyordu.
"Nasıl yapacağım usta?" diye heyecanla sordu Rey. "Ruhunu baskıya maruz bırakacaksın. Ruhunu çok az şey baskıya maruz bırakır. Birincisi bedenindeki bütün enerjiyi kullanıp, bir şeyi zorla yapmaya devam ettiğinde ruhun baskıya maruz kalır. Ama sen enerjinin çocuğu olduğun için böyle bir şansın yok. Dantianındaki enerjiyi bitirsen bile, enerjinin kendisi bedenindeki enerjinin bitmesine izin vermez. İkinci yol ise, ruhu seninkinden daha yüksek birisinin ruh baskısına maruz kalmaktır. Senin durumunda ruhunu geliştirmenin tek yolu bu." diyerek açıkladı Hana.
"Şimdi rahat olduğun bir pozisyona geç. Ruhunu sakat bırakmak istemezsin." dediğinde, Rey hemen lotus pozisyonuna girdi. En çok rahat ettiği pozisyon buydu. "Hazır mısın?" Hana emin olmak için sordu. "Hazırım usta." Rey bunu söylediği anda, kendisini yere yapışacak gibi hissetti.
Üzerinde devasa bir baskı vardı. Sanki ruhuna bir ton ağırlık yüklemişler gibiydi. Kanatları resmen yere yapışmıştı. Normalde dalgalı olan saçları bile baskının etkisiyle dümdüz olmuştu. "Bi-bir sa- saniye ust-usta." zar zor konuşabilmişti ama yinede kekelemekten kendisini alamamıştı. Hana üzerindeki baskıyı kaldırınca derin bir nefes aldı.
"Söylemeyi unuttum, lotus pozisyonu olmaz, yüz üstü yatıp ayağa kalkmayı başarman lazımdı." diyerek gülmeye başladı Hana. Rey ise ciddi misin tarzı gözlerle ustasına baktı. Lotus pozisyonunda gelişemeyecekse neden böyle bir şey yapmıştı ki? "Somurtma hemen, şakadan da anlamıyorsun." diyerek gülmeye devam etti Hana. Rey ise somurtmaya devam etti.
Hana'nın kahkahaları sonunda durduğunda, Rey'e yüzüstü uzanmasını söyledi. Rey uzanır uzanmaz da ruh gücünü Rey'in üzerine saldı. Tabii ki de ruh gücünü kısıtlıyordu. Eğer hepsini salsaydı, Rey oracıkta can verirdi.
Üzerine binen baskıyla beraber, Rey yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı. Ellerini kaldırabilmesi üç saat almıştı, başını kaldırması iki saat, dizlerinin üstüne kalkmasıysa dört saat. Toplam on iki saatin ardından ayağa kalkabilmişti. Ayağa kalkınca, üstündeki yük biraz azalmıştı. Ayrıca ruhundan etrafa belli belirsiz bir güç yayılmaya başlamıştı. Ruhu ikinci seviyeye çıkmayı başarmıştı.
Ancak Hana anında ruh gücünü arttırdı. Ruh gücünün artmasıyla, Rey tekrardan kendini yerde buldu.
O gece su elementine çalışmak için ruh boşluğundan ayrılmadı. Bütün gece boyunca ruhunu eğitti. Rey ruhunu ikinci seviyeye getirebildiğinde, ustasıyla arasında ufak bir konuşma geçmişti. "Bu günlük bu kadar yeter." diyerek ruh gücünü geriye çekti. Rey ise nefes nefese olmasına rağmen, ustasıyla konuştu. "Yetmez usta. Lütfen. Ruhumu bir an önce onuncu seviyeye çıkarmam lazım." kelimeler ağzından zar zor çıksa da, cidden burada durmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mistik
FantasyRey, amcası olarak gördüğü Yuu tarafından, bir ağacın altında, sadece bir notla beraber terk edilmiş bir halde bulundu. Amcası ile beraber, Ami Krallığında dilencilik yaparak yaşıyordu. Ta ki hırsızlık yaparken köle tüccarlarının eline geçene kadar...