Uğursuz Dalga
Zihninde öne çıkan tekniğin ismi, beyaz teknik kitabının üzerine karanlık elementiyle işlenmişti. Element türü karanlık ve aydınlık olan, teknik türü ise kontrol-saldırı tipi bir teknikti. Altı aşamadan oluşuyordu ve hazırlık aşaması uğursuzluk daosu üzerinde küçük kavrayış geliştirmekti.
Şu anda tekniğin sadece hazırlık aşamasını görebildiği için tekniğin nasıl bir şey olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu.
Aynı şekilde, Rey'in daolar üzerinde de herhangi bir bilgisi bulunmamaktaydı. Elbette herkes gibi daoların basitçe öz olduklarını biliyordu ancak bilgisi bununla sınırlıydı. Yetişim tekniği olan Araf'ın Nefesi için dantianını yeniden oluşturmak zorunda kalmıştı. O kısa anda hayat çarklarının gerçek anlamıyla arafta kalması yüzünden araf daosu üzerinde küçük karayış geliştirebilmişti. Lakin bu net bir şekilde ne yaptığının farkında olarak gelişen bir şey değildi. O anda arafı hissetmiş ve sonsuza kadar o arafta kalmak, hatta arafın kendisi olmak istemişti. Bu sebeple her şeyiyle arafı hissetmiş, düşünmüş ve anlamış, sonuç olarak arafın daosunda küçük kavrayış elde etmişti.
Kapanan gözleri yeniden açılırken bulut mavisi ve kan kırmızısı gözleri merakla Hana'ya odaklanmıştı. "Usta, daoda nasıl kavrayış edinebilirim?" diye sormuştu. Hana hafifçe gülümseyerek konuşmaya başladı. Bazen Rey'in zihninin anlattığı gerçeklikler yüzünden Rey'in henüz on beş yaşını yeni doldurmak üzere olan bir çocuk olduğunu unutuyordu.
"Bir daoda kavrayış edinebilmek için öncelikle daoların sadece varlıkların özü olduğunu anlaman lazım. Her bir dao, özlerini temsil ettikleri şeydir ve özlerini anlamak, daoyu kavramakla aynıdır. Kısaca uğursuzluk daosunu kavramak istiyorsan, uğursuzluğun özünü anlamalısın. Zaten bunu yaparsan uğursuzluk daosunda bir kavrayış elde edersin. Bu örnek bütün daolar için aynıdır." Açıklamasının bitmesiyle beraber Rey yeniden gözlerini kapatıp meditasyon durumuna geçti.
Uğursuzluk, ölümlülerin kaba tabiriyle kötü talih, şanssızlıktı. Lakin bu düşünce yapısı kendisine mantıksız gelmişti. Uğursuzluk basitçe bunlardan ibaret olsaydı, Ustasının oluşturduğu ilk tekniğin temelinde yer alacak öneme sahip olamazdı. Öyleyse uğursuzluk neydi?
Ruh sarayında geçen saatler birbirlerini kovalarken, Hana Rey'in etrafında toplanmaya başlayan, aura okuyucuların bile fark edemeyeceği azıcık bir uğursuzluğu gördüğünde Öğrencisinin kavrama yeteneğine imrenmeden edemedi.
Rey sonunda uğursuzluğun anlamını kendince anlamaya başlamıştı. Uğursuzluk basitçe kötü talihten veya şanssızlıktan oluşmuyordu. Aksine, uğursuzluğu ortaya çıkaran iyi şanstı. Birisinin şansı bir başkasının uğursuzluğuydu. Aynı zamanda uğursuzluk rastgele ortaya çıkan bir şey de değildi. Varlıkların eylemleri sonucunda oluşuyordu. Örneğin kendisi Fırtına tohumunu o yabancı kızın ellerinden aldığında kızın başına gelen uğursuzluklar Rey'in yüzünden oluşmuştu. Tıpkı eğer o tohumu kız alsaydı, Rey'in başına bu sebepten gelen uğursuzlukların sebebinin o kız olacak olmasıydı.
Uğursuzluk hakkındaki azıcık anlayışı, kendisine uğursuzluk daosunda küçük kavrayış oluşturmasına yetse de, hala uğursuzluğun tam olarak anlamını ve varlığını anlamaktan oldukça uzaktı.
Gözlerini açmadan kafasındaki tekniğe odaklanıp ilk aşamasını görene kadar daoda kavrayış geliştirdiğini bile fark edemedi.
Uğursuz Dalga
1. Aşama (kontrol): Baş parmakta aydınlık, orta parmakta karanlık enerjisi biriktirilir. Ardından iki parmakta uğursuzluk daosuyla sarılır ve şıklatılır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mistik
FantasyRey, amcası olarak gördüğü Yuu tarafından, bir ağacın altında, sadece bir notla beraber terk edilmiş bir halde bulundu. Amcası ile beraber, Ami Krallığında dilencilik yaparak yaşıyordu. Ta ki hırsızlık yaparken köle tüccarlarının eline geçene kadar...