Vol - 58

424 49 3
                                    

 *İki ay önce - Yoru Krallığı*

 "Ço-k so-so-soğuk." Kaira, donuyordu. Vücudundan akıl almaz bir soğuk dalgası durmaksızın yayılıyordu ve bu acımasız soğuk her geçen gün daha da artıyordu. Annesi, yanından bir an bile ayrılmazken, elinden hiç bir şey gelmeden oğlunun acı çekişini izliyordu. 

 Her şey o lanet olası enerji çocuklarının suçuydu. Her birisine apayrı bir öfke besliyordu, ancak hepsinden çok Rey denen çocuktan nefret ediyordu. 

 Göz kölelerinin kaçmasının ertesi günü, mağarada yarı ölüden farksız bulunmuştu. Yaraları dağlandığı için hiç bir iyileştirici özel bölgesini iyileştiremiyordu. En kötüsü ise soğuktu. Göz köleleri kaçtıktan iki gün sonra başlamıştı. İlk başlarda önemsizdi, ufak bir esintinin soğuğundan farksızdı ve kendisini rahatlatıyordu. Ancak her geçen gün soğuk gittikçe şiddetleniyordu. 

 Yine bir gece vakti, kahrolası revirin sinir bozucu yatağındaydı. Gökyüzünün karanlığı arasından ay az buçuk görülebiliyordu. Kasıklarından bütün vücuduna yayılan soğuk her zamankinden daha fazla şiddetlenmişti. Annesi kütüphanede bu duruma çözüm bulmak için günlerini harcıyordu. Bulunduğu kata herhangi birisinin girmesi yasaklanmıştı. Bu sebeple çığlıkları başladığında kimse onu duymadı.

 Soğuk, çekilmez bir hale gelmişti. Vücudundaki her bir parça donuyordu. Eti donarken kanı çoktan buz tutmuştu. Kutupların ortasında, çırılçıplak bir şekilde ayaz bir havada kalmak bile şu anda hissettiği soğuğu anlatmaya yetmezdi. Bilincinin kapanması da uzun sürmedi.

 Kara saçlara ve kömür gibi kara gözlere sahip çocuk, bilinçsizce yatakta uzanırken, vücudunda ufacık bir parıltı belirdi. Parıltı, çocuğun derisinin altında, kasık bölgesinde geziniyordu. Bu parıltı sahibinden ayrılmış bir burç enerjisinden başka hiç bir şey değildi. Tanımadığı bedende dolanıyor, ait olduğu bedene dönmeye çalışıyordu. Ancak bunun için çok geç kalmıştı. 

 Enerji parçasından yayılan soğuk şiddetlendikçe şiddetlendi. Çocuğun bedeni canlı bir buzdan heykele dönerken, odada enerjinin cinsiyetsiz sesi yankılandı. "Bu, oldukça eğlenceli olacak."

 Enerjinin sözlerinin bitmesiyle beraber çocuğun vücudu değişim geçirmeye başladı. Vücudundaki burç enerjisi sahibine dönmek için çabalıyordu ancak sahibinin bu kıtada olmadığını bilinçsizce hissedebiliyordu. Ve içerisinde bulunduğu beden, bir çöp parçasından başka bir şey değildi. Bu sebeple enerji parçası bilinçsizce bulunduğu bedeni, geçici konak olmaya uygun bir hale getirmek için değiştirmeye başladı.

 Bilinçsiz çocuğun bedeninde ilk değişen şey, özel bölgesi oldu. Enerji parçasından yayılan soğuk bir şekle bürünerek çocuğa buzdan bir alet oluşturdu. Ardından kasık bölgesinden ayrılıp, çocuğun kafasına yöneldi.

 Enerji durmaksızın soğuk dalga yayarken, çocuğun siyah saçları beyazımsı mavimsi bir renge kavuştu. Göz bebekleri kömür karası rengini kaybedip buz mavisi rengini alırken, cildindeki kusurlarda yavaşça kaybolmaya başladı. Esmer teni solgunlaşıp beyazın hastalıklı bir tonuna kavuştu. Burç enerjisi bedenin dış değişimini bitirip iç değişimine başladı. 

 Sakat dantian, soğuk bir dalgayla buz tutup kırıldı. Bu vakitten sonra çocuk bir daha enerji biçemez, ölümsüzlük yoluna adım atamazdı. Çocuğun vücudundaki damarlar doğru yerlerini bulup, etleri bir buz gibi sertleşti. Burç enerjisi bedeni kendisine uygun hale getirdiğine emin olduğunda, parıltısını kesip bu sahte bedenin sahibini bulmasını beklemeye başladı.

Sabah, kendisine yöneltilen bir öldürme isteğiyle uyandığında, ne olduğunu anlamamıştı. Bir hizmetli elindeki hançeri kendisine doğrultmuş, korku dolu gözlerle ona bakıyordu. "Sen kimsin? Prens nerde? Ona ne yaptın?" genç hizmetlinin sorularına karşılık sadece güldü. "Prensini tanıyamadın mı?" ses tonu bariz bir kibir ve nefret taşıyordu. Bu ne biçim hizmetliydi de kendi prensini tanıyamıyordu?

MistikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin