Rey bir süre daha su hançerine alışmaya çalışıp savurduktan sonra, Hana'nın ruh boşluğundan çıktı. Vücudunun üzerinde tuhaf bir ağırlık vardı. Bir süre boyunca ne olduğunu anlamadı. Anladığında ise yüzü kıpkırmızı oldu.
Rey ruh boşluğuna girmeden önce duvara dönerek yattığına emindi. Şu anda ise Leo'yla bir birlerine sarmaş dolaş sarılmış, yatıyorlardı. Üstelik Leo'nun üstünde sadece kısa şortu vardı. Üst bölgesi tamamen çıplaktı! Bu durum nedense kendisini rahatsız etmişti. Daha önce de köle olarak satılmadan önce zindanlarda o sarışın çocukla sarmaş dolaş uyumuşlardı. Ama nedense şu anda içinde bulunduğu durum kendisini rahatsız ediyordu.
Leo'yu uyandırmamaya çalışarak yataktan çıktı. Çantasını da alıp kamaranın kapısından sessizce çıktı. Güverteye çıktığında, esen serin hava ve denizin muazzam kokusu anında kendisine gelmesini sağlayıp uykusunu açtı. Sessiz olmaya özen göstererek güvertenin ön kısmına gelip, ayaklarını sallandırarak en uca oturdu.
Deniz tek kelimeyle muazzam görünüyordu. Gökyüzündeki dolunay, açık gökyüzünde yıldızlarla beraber parlayarak ışıklarını karanlık haldeki denize yansıtıyordu. Deniz de dalgalarıyla beraber ortaya mükemmel bir ışık oyunu sergiliyordu. Rey bir süre öylece oturup denizi izledi. Karşısındaki muazzam deniz ve esen serin hava, mental açıdan bütün yorgunluğunu alıp götürüyor, resmen ruhunu sakinleştiriyordu.
Rey her zaman yanında taşıdığı eski, kirli ve kanlı haldeki kazak parçasını çıkardı. Köle tüccarlarının zindanlarındayken beraber kaldığı sarışın çocuğun kazağının parçasıydı bu. Hayatında kendisine sarılan ilk kişiye, ilk arkadaşına aitti. Adını bile bilmediği arkadaşına. Köle olarak alındığından beri ne zaman yalnız ve hüzünlü hissetse, bu kazak parçasına bakar ve neşelenmeye çalışırdı. O anda fark edemese de daha sonradan öğrenmişti. O çocuk bu kazak parçasıyla kulaklarındaki kanı temizleyerek onun hayatını kurtarmıştı. Eğer satılmadan önce sağır olduğunu anlasalardı, şu anda hayatta olmazdı.
Şu anda Lara, Leo ve Hana'ya sahip olsa da, hala yalnız hissediyordu. Hana onun hayatını kurtarmış, ona güçlenmenin yolunu açmıştı. Ancak asla oturup sohbet etmezlerdi. Birbirlerine normalden bir tık daha yakın olsalar da aralarındaki ilişki sadece usta öğrenci ilişkisiydi. Leo ve Lara'yla ise sürekli muhabbet ediyorlardı. Onlar arkadaşıydı ancak nedense onlara tam olarak güvenemiyor, asıl hislerini açıklayamıyordu. Büyürken Yuu amcasıyla da asla yakın olmamışlardı.
Ancak o sarışın çocukla beraberken nedense kendisini hiç yalnız hissetmemişti. O çocuğa karşı kısa bir sürede sonsuz bir güven duygusu beslemişti. Aralarında tek bir kelime konuşamasalar da, Rey o çocukla beraberken sevildiğini hissetmişti. Güvende olduğunu. Bu yüzden ne zaman canı sıkkın olsa bu kazak parçasına bakarak çocuğu hatırlar ve neşelenirdi. Enerjinin karanlığında bile bu kazak parçası yanında olduğu için akıl sağlığını koruyabilmişti.
Gecenin bir yarısında, uzunca o kazak parçasına baktıktan sonra, özenle çantanın içine koydu. Asıl amacı büyülü yaratık kitaplarını okuyup ezberlemekti, ama nedense şu anda eli hiç ona gitmiyordu.
Şu anda elindeki saldırıların hepsi, öyle yada böyle su elementine dayanıyordu. Narin Dalgalar tekniği su ve hava elementine dayanıyordu. Yelpazesinin büyülü canavar çekirdeği de su elementi özelliğine sahipti. Su hançeri de su elementini kullanıyordu. Bu yüzden de su elementine çalışmaya karar verdi. Ne de olsa şu anda denizin ortasındaydı. Etrafı su enerjisiyle dolup taşıyordu.
Şu anlık vücudunda bulunan su elementi üzerinde hükmü iyiydi. Ancak dışarıda bulunan su elementi kontrolünden memnun değildi. Hemen lotus pozisyonuna geçip enerjiye odaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mistik
FantasyRey, amcası olarak gördüğü Yuu tarafından, bir ağacın altında, sadece bir notla beraber terk edilmiş bir halde bulundu. Amcası ile beraber, Ami Krallığında dilencilik yaparak yaşıyordu. Ta ki hırsızlık yaparken köle tüccarlarının eline geçene kadar...