Mistik

Vol - 60

 Savaş biter bitmez ışığın kutsamasıyla kesikleri iyileştirirken diğer öğrenciler çoktan yeni rakiplerini seçmişlerdi. "Yüksek yıldızlı birisi benimle savaşırsa sevinirim." Rey yeniden konuştuğunda, bu sefer arenadakiler gülmek yerine kimin ineceğini beklemeye başladılar. 

 Arenaya inen kişi, her haliyle Rey'den küçük olduğu belli olan, şirin bir kız çocuğuydu. "Bir yıldızım var. Benimle savaşır mısın?" diye sordu. "Üzgünüm ama savaşamam. Yüksek yıldızı olan bir rakip olsaydınız kabul ederdim." Rey'in bunları söyleme sebebi ne kızın yaşça küçük olması, ne sevimli olması, ne cinsiyeti ne de güçsüz olmasıydı. Tek sebebi bir yıldız için savaşmak istememesiydi. 

 Kız hafif bir kahkaha atıp tonunu gittikçe yükseltti. Yüzündeki masum ifadeyi psikopat bir ifadeyle değiştirirken konuştu. "Hadi be, yemedi. Bana acıyıp kabul edersin diye düşünmüştüm, ardından da ağzını burnunu güzel güzel kıracaktım. Aman neyse, on bir yıldızım var, şimdi savaşırsın herhalde vicdansız piç." kız sözlerini bitirdiğinde karşılık bile beklemeden alevlerle oluşturduğu bir kırbacı kendisine doğru salladı. Rey son anda saldırıdan kaçınırken, sol bacağı alave yarım metre kadar yaklaşmış ve derisi anında yanmıştı. 

 "O saldırıdan kaçınmadı mı? Nasıl bacağı yandı?" "Kesinlikle kaçındı, alevlerin ona değmediğine eminim." öğrenciler anında konuşmaya başlarken, Rey yanan derisine bakıyordu. Her şeyin bir karşılığı olurdu. Rey'in bedeni soğuğa karşı nasıl güçlüyse, sıcağa karşı da bir o kadar güçsüzdü. Kendini bildi bileli ne zaman bir ateşe yarım metre yaklaşsa derisi anında yanar, eti kavrulurdu. Alevlerin ona dokanmasına bile gerek yoktu. Vücudu doğuştan sıcağa karşı oldukça güçsüzdü ve alevler kesinlikle kendisinin en büyük düşmanıydı.

 Işık elementini anında yanan bölgeye gönderirken, yelpazesini ruh boşluğundan çıkardı. Ne kıza, ne de o alevlerden oluşan kırbaca yaklaşabilirdi. Dolayısıyla uzaktan saldırmak zorundaydı. "Woah. Sence de bu muhteşem değil miydi? Ateşime biraz yaklaşınca kavrulman. Hahahaha, şu tuhaf dalga tekniğinden korkmama gerek kalmadığına göre, şimdi seni nasıl pişirsem?" Kız bir yandan konuşurken bir yandan alevden oluşan kırbacı sürekli Rey'e doğru fırlatmaya başladı. Rey saldırılardan olabildiğince kaçınırken, yaklaştığı bölgelerinin yanmasıyla kızı izlemeye başladı.

 Kız sürekli saldırırken bir yandan da konuşmayı ihmal etmiyordu. Rey ise herhangi bir saldırı fırsatı yakalayamıyordu. Ancak işin güzel kısmı, kızın tekniğini anlamıştı. Yirmi metrelik bir menzile sahipti, daha öteye ilerleyemiyordu ancak kız sürekli kendisinin on metre uzak, yirmi metre yakın olduğundan emin oluyordu. Bu da kızın narin dalgaların menzilini öğrendiğini gösteriyordu.

 Kızın kırbacı bir kez daha ilerlerken, Rey yelpazesini çarprazlamasına yelleyip bir su duvarı oluşturdu. Kırbaç, su duvarıyla çarpışıp duvarı buhara çevirirken yelpazeyi hızla ama narin hareketlerle serice beş kere yelledi. Kız kendisine gelen dalgaları kırbaçlayarak buhara çevirirken, bileğinde keskin bir acı hissetti. Hava bumerangı kızın bileğini gidişinde kesmiş ve dönüşünde karnına çok derin olmayan bir yara açmıştı.  

 "Seni pislik." Kız bileğinin durumu yüzünden kırbaç tekniğini devam ettirememişti ancak bunun yerine alevlerini etrafında toplayıp iki keskin kılıç şekline soktu. Kılıçlar kızdan bağımsız gibi havada Rey'e ilerlerken, Rey kızın en son beklediği şeyi yaptı. Kılıçların üstüne atılıp aralarından geçti. Vücudu çeşitli yerlerden şiddetle yanarken acıya aldırmadan kıza atıldı. Menzile girmesiyle dalgaları kızın vücuduna sarıp hızla ardı ardına yere çarptı. Kız yeri dokuzuncu kez boyladıktan sonra dalgalar bedeninden ayrıldı. 

 "Büyüklerinle konuşurken saygılı olmanı söyleyemem, bunu bende yapmıyorum ancak beni bu kadar aşağılamanı kaldıracağımı düşünmen salaklıktan başka bir şey değil. Alevlerin de oldukça sinir bozucuydu. Bir daha böyle konuşup alevlerini bana doğrultursan, sana suyun ne kadar sinir bozucu olabileceğini öğretirim ufaklık. İnan bana, ufak alevlerinden çok daha sinir bozucudur."  sözlerini bitirmesiyle yelpazesini bir kez daha sallayıp kızı baştan aşağı ıslattı.