Vol - 36

699 89 8
                                    

 "Ben de onu diyorum ya. Kız değilim. Benden hoşlanıyorsan, erkeklerden de hoşlanıyorsun demektir." cümlesini bitirir bitirmez Darin'in suratında oluşan ifadeyle daha fazla kendisini tutamayıp kahkahasını serbest bıraktı. "Neden yalan söyleme gereği duyuyorsun güzelim. Kız olduğun her halinden belli." elbette ki Rey'e inanmamıştı.

 "Saçımın uzun olması veya bedenimin narin bir yapıya sahip olması beni kız yapmaz. Tıpkı yakışıklı olmanın seni insan yapmayacağı gibi." cidden sinir olmaya başlamıştı. Erkek olduğunu söylemesine rağmen neyi diretiyorlardı ki. Sırf onlar öyle istiyorlar diye kız olacak hali yoktu. 

 Rey'in sözleri ise Darin'i ciddi anlamda bozmuştu. Darin sinirle Rey'in üzerine hava bıçağı yolladı. Güzel olabilirdi, lakin kendisiyle hiç kimse böyle konuşamazdı. Rey ise üzerine gelen hava bıçağını rüzgar bumerangıyla karşıladı. Bumerang, rüzgar bıçağını kesip geçerken neredeyse hiç bir dirençle karşılaşmamış gibi yoluna devam etti. 

 Darin boynunu kesmek üzere olan bumerangdan son anda kaçsa da zamanında tepki verememiş, boğazında izi kalacağı belli olan bir yara açılmıştı. Sinirle Rey'e başka bir teknik gönderecekken, bacağında açılan başka bir yarayla konsantrasyonu bozuldu. Bumerang yeniden eline gelirken, Rey'in Darin'e bile bakmadığını görenler şaşırdı. Rey ise bulunduğu durumu unutmuş gibi bumerangın gücünü düşünüyordu.

 Sonunda Rey'e bakabildiğinde, kendisini zerre takmadan tekniğini incelediğini görünce öfkeden kudurdu. Dostça bir savaş olmadığı sürece antrenman alanında bile olsalar birbirlerine zarar vermeleri yasakken, Rey bunu takmadan kendisini yaralamıştı. Bu ise iyice sinirini bozarken, aklına gelen düşünceyle gülmeye başladı.

 Rey kahkahasını duyduğunda, sonunda dikkatini ona vermişti. Neye gülüyordu bu manyak? "Sıyırdın sanırım." o kadar nazik bir sesle konuşmuştu ki, sanki Darin'e değer veriyormuş gibi bir görüntü ortaya çıkmıştı. Ancak yüzündeki ifade, karşısındaki çocuğu zerre umursamadığını belli ediyordu. Resmen kendisiyle çelişiyordu.

 "Kuralları ihlal ettin çocuk. Bu da okuldan uzaklaştırılman anlamına gelir. Buranın öğrencisi olmadığında da, istediğim her şeyi üzerinde uygulayabileceğim pis köle." Darin'in sözleri etrafındaki insanları şok etmişti. Genelde nazik ve iyimser bir görüntü çizen Darin'den böyle bir tavrı beklemiyorlardı. 

  Darin'in yüzündeki gülümseme ve küçümseme ise anında yok olmuştu. Rey bütün konuşmaları boyunca ifadesiz kalmıştı. Ancak şimdi bir katil edasıyla nefret ve öfke dolan ifadesi, tam anlamıyla kendisini ürkütmüştü. "Ne dedin sen?" pis köle. Bu iki kelime zihninde bozuk plak gibi tekrar ediyordu. Karşısındaki çocuk sorusuna cevap vermediğinde, öfkesi iyice yükseldi.

 Elinde oluşan Narin Dalgaları sert bir hareketle Darin'e gönderdi. Sudan oluşan on küçük keskin ip bedenini sararken Darin karşılık bile verememişti. İpler kıyafetlerini kesip geçerek derisinde küçük kesikler oluşturdu ve bedenini havaya yükseltti. 

 "Sana ne dediğini sordum." sesi o kadar soğuk çıkmıştı ki etrafındaki öğrencileri bir ürperti sardı. Darin cevap vermediğinde dalgaları iyice sıkıştırmaya başladı. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?! Hemen beni yere indir! Yoksa Sylas'ın sana iyi davranacağını düşünme!" Darin dalgalardan kurtulamayınca hırçınca bağırdı. Onun klanı bu okulla anlaşmalı olan en kıdemli klanlardan birisiydi. Eğer kendisine zarar verirse önce okul müdürü Sylas, ardından da kendi klanı Rey'in tepesinde biterdi.

 "Sylas mı?" Rey bunu duyunca kısa bir süre düşündü. Ancak umursamadı. Sylas'ın kendisine zarar vereceğini düşünmüyordu. Ne de olsa temsilcisiydi. "Sylas'ın bana değil, sana yapacaklarından endişelenirdim." sözleri yalandı ancak bunu bilmesine gerek yoktu. "Ayrıca buradaki herkes ilk saldırıyı senin başlattığını ve beni tehdit ettiğini gördü. Bu durumda kimin suçlu olduğu gayet ortada." sesi hala nefret taşıyordu.

MistikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin