21. Bölüm

315 149 59
                                    

Hiç anlamadım ellerin ellerimde kaybolurken,Çok seneler gezdirdim ben seni gözlerinde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiç anlamadım ellerin ellerimde kaybolurken,Çok seneler gezdirdim ben seni gözlerinde.Denizler aştık, hastalandık.Güzel filmler seyrettik beraber!Güzel mahalleler de, sıcacık evlerde kaldık, Hiç anlamadın, bu kadın beni neden bu kadar seviyor?Hep yanımdaydın, hiç anlamadım.Hiç anlamadım!İlk aşklar neden unutulmaz, Hiç anlamadım, çünkü hep yanımdaydın!

........................................................................................................................................................

3 saat sonra ....

'' Gidiyor kardeşim, arkasına bile bakmadan. Bu adam acı çeker mi, bensizlikten nefes alamaz ölür mü demiyor! ''
Taşınıyor işte, almış yanına bizim ufaklığı da basıp gidiyor evimizden.
Şeytan diyor ki hazır cesaretim yerine gelmiş, çık karşısına seviyorum seni ulan hiç bir yere gidemezsin de.
'' Gidelim kardeşim, bağıralım avazımız çıktığı kadar o zaman. ''

Kuzey'i sakinleştireceğine içtiği rakının da etkisiyle kafayı bulan Efe, hayatında ilk defa kendinden geçecek kadar içki içmişti.

Zaten bu lanet İzmir, ona hep ilklerini yaşatıyordu.
Bahçede gelişen o talihsiz olaydan sonra kardeşim dediği adamın yüzüne bakmaya utanmıştı genç adam hayatında ilk defa.
Allah' ta biliyordu ki eğer evin yardımcısı o an yanlarına gelmeseydi o kızı orada öpecekti Efe.

Peki sonra?
Kuzey'in yüzüne nasıl bakardı bir daha.
Can dostunun kardeşi hakkında düşünmek bile saçmalıkken, saatlerdir o enfes dudakları elayla yeşil arasındaki duru gözleri bir türlü aklından çıkmıyordu Efe'nin.

Unut artık onu aptal herif!
( Aşkın bir yalan olduğunu dinleyerek büyüdüğünü ne çabuk unuttun? )
Düşüncelerine kafasını sallayan Efe, o an o kadar komik görünüyordu ki, oturduğu yerde bile durmakta zorlanan Kuzey, kahkahasını koyuvermişti.

'' Kardeş açıkta bir şey mi gördün neye gülüyorsun öyle? ''
'' Yok be oğlum hangisini göreceğime bile karar veremiyorum ki senden beş tane var şu an. ''

Saatlerdir içtikleri içkilerin de etkisiyle konuşmakta bile zorlanan ikili neredeyse oturdukları yerde sızmak üzereydiler.

Nuri baba, çocukların iyicene kendilerinden geçmeye başladığını fark ettiği an yanında çalışan genç yardımcısından taksi çağırmasını rica etmişti.
Kuzey ve Efe'yi çocukluklarından beri tanımasına rağmen, ilk defa bu kadar kaçırdıklarını görmenin şaşkınlığını yaşıyordu yaşlı adam.

Bir dertleri vardı genç adamların bu çok belliydi.
Üzüntüyle çocuğu gibi sevdiği ikiliye bakan yaşlı adam yardımcısının taksiciyi içeri çağırmasıyla birlikte zorlanarak da olsa ikiliyi sonunda taksiye bindire bilmişti.

Nerede olduğunun farkında bile olmayan Kuzey, Efe'yi Gece, sanmış gitme sevdiğim derken şefkatle yanaklarını okşuyordu!
Gördüğü şeylere kahkahayı basan Nuri baba, sonunda evlatlarının derdini anlamanın keyfini sürüyordu.
Bu haytalar galiba aşık olmuştu!

Restoran'dan hızla ayrılan taksi emin adımlarla gideceği eve doğru ilerlerken muhteşem ikili çoktan sızmışlardı bile.

Anneleriyle konuşalı saatler olmasına rağmen Türkan hanım hala net bir cevap vermediği için iki kadın da aşırı tedirgin hissediyorlardı.
'' Sence kızmış mıdır annem Kübra? ''
'' Bilmiyorum Gece'm ''
'' Of, delirmeme ramak kaldı. ''
'' Senin mi benim mi? ''

'' Kadınım çocuklarımıza neden bir cevap vermiyorsun? Yukarı da tedirginlikten ne yapacaklarını şaşırdılar. ''
'' Biliyorum sevgilim, ama içimden gelmiyor. ''
'' Bak meleğim, seni ilk gördüğüm an kalbim yerinden kanatlanıp senin o bal gözlerine kondu sanki. Hatırlıyorum da nefes alamamıştım, daha önce hiç aşık olmayan bir adamken bir anda senin mecnunun oldum. ''
'' Biliyorum kocacığım. ''

O zaman şimdi hayat arkadaşını, seni hala dünyalara değişmeyecek kadar çok seven Zafer'ini dinle.
Kızlarımız, büyüdüklerini kendilerine çevrelerine en önemlisi de bize anlatmak istiyorlar Türkan.
Onlara bir şans ver!
Evden ayrılmaları bizim çocuklarımız olmayı bırakacakları anlamına gelmiyor sevdiğim.

Kocasının özenle seçerek kendisine söylediği aşk dolu sözler Türkan hanımı bir genç kız gibi kıpır, kıpır ettiğinde bu haline gülmeden edemedi yaşlı kadın.
Neredeyse atmış yaşına geleceklerdi ama hala ilk günkü sevdalarını yaşıyorlardı!
Derin bir sevgiyle kocasına aşkla bakan yaşlı kadın sen öyle diyorsan tamam diğer yarım dediğinde tutkulu bir öpücükle ödüllendirilmişti....

Nedret'in sayesinde aşağıya inen ikili tedirgin bakışlarla anne ve babalarına bakarken ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
Belki de ikisine de çok kıza bilirlerdi kim bilir?

Kızlarının belki de ilk defa, kendisine ürkerek baktığını fark eden Türkan hanım. Genç kızlar gibi kıkırdarken kocasının kollarının arasındaydı hala.
Annesinin neşeli sesi Kübra ve Gece'ye derin birer nefes aldırırken saatlerdir ilk defa rahatlaya bilmişlerdi.

Biliyorum kızlar sorunuzu uzun bir süre cevaplamadım.
Buda sizi haklı olarak tedirgin etti. Ama beni de anlayın bebeklerim evimizden sıcacık yuvamızdan taşınmak istediklerini söylediğinde annelik yüreğim hüzünlendi.
Sizler benim gözümde hala bebeksiniz.
Ama büyümeye ayrı bir hayat kurmaya özgür olmaya ihtiyacım var diyorsanız istediğinizi tek bir şartla kabul ederim!

Türkan hanımın otoriter sesi evde yankılandığında heyecanla annelerinin sözlerine devam etmesini bekleyen Kübra ve Gece, dış kapının aniden sert bir şekilde açılmasıyla korkudan yerlerinde sıçramışlardı.

Ayakta zor duran ikili birbirlerine sımsıkı sarılmış açılan kapıyı inatla açmaya çabalarken cidden aşırı komik bir manzara verdiklerinin neyse ki farkında değillerdi.

'' Kuzey, kardeşim bu kapı saydam oldu da bizim mi haberimiz olmadı? ''
'' Bilmem, hiç farkında değilim Efe'm ''
'' Hay, allah görünmez saydam bir kapı nasıl açılır ki? ''

İkili sanki hayattaki en önemli detaymış gibi dakikalardır ayakta zor durmalarına rağmen görünmez saydam bir kapı hakkında konuşuyorlardı.
Bu durumun komikliğine daha fazla dayanamayan Kübra kahkahasını bastığı an diğerleri de ona katılmadan edemediler.

'' Kuzey, senin bu cadı kardeşin niye gülüyor adamım? ''
'' Ne bileyim oğlum, adı üstünde cadı işte. ''
'' Ama çok güzel be abi. ''

'' Hadi lan Gece'nin güzelliği yanında kimsenin lafı bile olamaz. ''
'' Şşşt sussana oğlum duyacaklar şimdi ''
'' Önümüz de kapı var akıllım kimse duyamaz! ''
'' Ah, doğru bir an unutmuşum kardeşim. ''
 
Genç adamların içten sohbetine şahit olan ev halkı şaşkınlık içerisinde birbirlerine bakarken genç kadınlar kıpkırmızı olmuşlardı.
Kuzey ve Efe, nerede içtilerse o kadar sarhoşlardı ki ne ev halkına ve de kızlara rezil olduklarından haberleri bile yoktu.

Evdeki çalışanların yardımlarıyla ikiliyi Kuzey'in odasına çıkardıkların da salondaki kimse ağzını açıp tek bir ses edemiyordu.
Sahi biraz önce ne olmuştu öyle?

Kızlarının kızaran yanaklarını gören Türkan hanım içten bir kahkaha attığında keyfine diyecek yoktu gerçekten!
İki kızı da bildiğin domatese dönmüştü.
Boş yere ya çocuktan ya da sarhoştan al haberi demezlerdi değil mi?

Olayı daha fazla büyütüp kızlarını utandırmak istemeyen Türkan hanım genzini temizledikten sonra asıl konuya hızla dönüş yapmıştı bile.
Evet kızlar, taşınmanıza izin veriyorum.
Türkan hanımın sözünün bitmesini beklemeden sevinç çığlıklarıyla ayağa fırlayan iki kadın küçük birer kız gibi birbirlerine sarılıyor oldukları yerde neşeyle cıvıldıyorlardı.

İzin verseniz de, konuşmamı bitirsem bayanlar!
Annelerinin sert sesinden sonra anında yerlerine oturan ikili sessizlik içerisinde Türkan hanıma bakarken Türkan hanım şartlarını söylemeye başlamıştı.

1.. ) Evlerinin hemen yanındaki dubleks iki kişilik çatı katına taşınmak zorunda kalacaklardı.
2 .. ) Akşam yemekleri ve mümkünse sabah kahvaltıları ailecek kendi evlerinde yenmeye devam edecekti. 

Bu iki kurala uyulduğu sürece taşınmalarına kesinlikle izin veriyordu Türkan hanım.
Şaşkın gözlerle annelerine baka kalan kızlar resmen dumur olmuşlardı.
İyi de o zaman, evden taşınmanın ne anlamı kalıyordu ki?

Ama annecim.
Hiç annecim diyerek bana sevimlilik yapmaya çalışma Kübra. Eğer ben annenizsem dediklerim yapılacak!
Türkan hanımın otoriter sesi kızları anında hizaya soktuğunda Zafer bey aşk dolu gözlerle sevdiği kadını yanda, yandan kesiyordu.
Ah bu kadın bir gün zavallı kalbinin aşktan patlamasına sebep olacaktı iyi mi!  (:


Evet, sevgili okuyucularım geldik bir bölümün daha sonuna ...
Çok severek yazdığım kitabımı okuyan sizler harika insanlarsınız.

Lütfen okuduğunuz bölüm hakkında ki düşüncelerinizi benimle paylaşın saat kaç olursa olsun size daima dönerim.

Güzel oylarınız ve düşüncelerinizi benimle paylaşmanız dileğiyle 💕




























Dinle sevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin