Aşk bazen en savunmasız anımızda bulur bizi ne kadar kaçmak istesek de oradadır işte.
kimine göre bir mucizeyken kimine felaketin öncüsü oluverir.
İnsan en yakınına yıllarını beraber geçirdiği dostum ailem dediği kişiye nasıl aşık ola bilir ?
Öyle b...
Hayaller kurarız. Aşık olduğumuz an, bin bir çiçek açar içimizde. Sevdiğimiz kişiyle ilgili öyle hayallerimiz olur ki onlarca, yüzlerce, binlerce bu sonsuz sayıya kadar gider de gider!
Gece' de yıllarca sevdiği adam bambaşka bir ülkedeyken dahası, onu unuta bilmek için her gün kendisiyle savaşırken bile hayallerinden hiç vaz geçemedi. Her hayal kurduğun da kendisinden nefret etse de, o hayaller mutlu olduğu nadir anlardandı.
Ama hiç biri şu anın tırnağı kadar bile olamamıştı galiba!
Yarım saat önce
Odasına çekildiğinden beri bir türlü uyuyamayan Kuzey, eline en sevdiği romanlardan birini aldığında hayatında ilk defa okuduğu karakteri özümseyemiyordu.
Ne kadar okumak kafasını dağıtmak bambaşka dünyalarda kaybolmak istese de olmuyordu işte. Kalbi sevdiği kadının adını haykırırken, hiç bir şeye odaklanamıyordu genç adam. Üstelik Sem, de vardı artık bu karmaşa da.
Bu akşam, gelecekti genç kadın! Her ne kadar sorun olmayacağını düşünse de yine de huzursuzdu Kuzey, sonuçta Sem, hiç bir şey bilmiyordu!
Kendisi biliyor muydu sanki? Sevdiğini sandığı kadınla sımsıkı sarılarak ayrılmışken, şimdi sanki gelen altı aylık sevgilisi değil de sıradan bir yabancıydı Kuzey, için.
Düşüncelerinin içerisinde iyice bunalan genç adam hava ala bilmek için balkonuna çıktığı an, Gece'yi hızla evden ayrılırken gördüğünde şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı, genç bir kadın akşamın bu saatinde nereye gide bilirdi ki!
Yoksa, o kerem denen dallamayla mı buluşacaktı? Ulan bu sefer kimse o şeref yoksunu herifi Kuzey'in elinden alamazdı işte.
Hızla ceketini üstüne geçiren Kuzey, evden sessizce ayrıldığında saate bakma gereği bile duymadı!
Havanın aşırı soğuk olması ya da gök gürlüyor olması kimin umurundaydı ki... Gece, bu saate dışarı çıkmışken o evde dura bilir miydi!
Sessiz adımlarla sevdiği kızı takip eden genç adam bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladığında bir an Gece'yi durdurmayı düşünmüştü ama Gece, o kadar kederli ve mutsuz görünüyordu ki yaklaşmaya cesaret edemedi genç adam. Ta ki sevdiği kadın dizlerinin üzerine çöküp göz yaşlarına boğulasıya kadar.
Şu an ......
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudakları hiç bilmediği adını bile koyamadığı bir ateşle yanarken hareket etmeye nefes almaya bile korkuyordu sanki.
Yıllarca hayallerini kurduğu anlarda bile, utançtan renkten renge giren Gece, şimdi sevdiği adam dudaklarını talan ederken hayatında ilk defa önceyi, sonrayı hiç bir şeyi düşünmeden ona acemice karşılık vermeye çabalıyordu!
Biliyordu bu yaptığı yanlıştı, o nişanlı bir erkekti sonuçta. Ama hangi kadın imkansızım dediği yıllarca sevmekten tek bir saniye bile vaz geçemediği adamın, kalbinin atışının öpücüğünü karşılıksız bıraka bilirdi? Gece'de bırakamadı.
