24. Bölüm

292 144 88
                                    

Bilinmez sokaklara sürgün etme bakışlarını. Bırak dalıp, dalıp gideyim! Gözlerinin derininde buluyorum kendimi..Yalnız bakışlara hapsetme beni. Güne bakanın küstüğü görülmüş şey mi güneşe.. Sevgilim kaçırma gözlerini.

................................................................................................................................................................................

Üzüntüden ayakta durmakta zorlanan Türkan hanım son bir umut ayağa kalkmaya çabalarken dengesini tamamen yitirdiğin de, yaşlı gözlerle sevdiği kadını kollarından tutan Zafer bey sayesinde düşmekten son anda kurtula bilmişti.

Kızları biricik yavruları saatlerdir ortalıkta yoktular.
Sevdiğine güç vermeye çabalarken kendisi gittikçe daha da derinlere sürüklenir olmuştu yaşlı adam.

Aklına binlerce birbirinden kötü düşünceler akın ederken, yarenine hayatını adadığı kadına umut vermeye çabalamak..
Bacakları titrerken dimdik ayakta dura bilmek en acısıydı galiba.

'' Zafer, yalvarırım izin ver, bizde arayalım yavrularımızı. Böyle evde hiç bir şey yapmadan oturmak yüreğimi param parça ediyor! ''
'' Türkan'ım aldığım nefesim, yalvarıyorum biraz güçlü ol. Onlar bizim çocuklarımız başlarına kötü bir şey gelmiş olamaz, kötü düşünme sevdiğim... ''

Kocasının ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleri yaşlı kadının içini yakarken, saatlerdir olduğu gibi iyi bir haber ala bilmek için dua etmeye başlamıştı Türkan hanım.

4 saat önce .....

Dakikalardır boş gözlerle babasına baka kalan genç adam olduğu yerde donup kalmıştı sanki.
Aklında, beynin de tek bir söz '' taşınacaklar '' yankılanıp duruyordu.
Sahiden gidiyordu Gece.
En acısı da gitme, beni bırakma diyecek yüzü bile yoktu Kuzey'in!

Ailesinin yanından hiç bir şey söylemeden sessizlik içerisinde ayrılan Kuzey, odasına çıktığın da kendini sıkmayı bırakmış ve gözünden bir damla yaş armağan etmişti imkansız aşkına.

Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun sana Gece.
Hayatıma girdiğin ana binlerce, yüzlerce, on binlerce lanet olsun!

Neden allahım neden, sevecek başka kimse yok muydu?
Tamam, ben evlenme teklif ettiği kadını tamamen unutan şerefsizin tekiyim. Her türlü acıyı hak ediyorum belki ama bu kadar acı vermesi mi lazımdı bu aşkın.

Hangi aşk bu kadar yaralayıcı, bu kadar yürek burkan ama bir o kadar da güzel ola bilir ki?
Onu sevmek yaşamakla eş değerken, onun gözünde bir abi olmak!!

Aptal kalbim anla artık, o herkesin gözünde tıpkı Kübra, gibi senin küçük kız kardeşin...
Neden ısrarla onun adını fısıldıyorsun bana.

Açılan kapı aralığından kardeşim dediği adamım göz yaşları içindeki isyanını dinleyen Efe, buğulu gözlerle Kuzey'e bakarken göz göze gelen iki yaralı adam birbirlerine sessizce baktığı an ortam ölüm sessizliğine boğulmuştu sanki!

'' Gidiyor kardeşim! ''

Arkadaşının acıdan titreyen sesi Efe'yi sarsarken ne diyeceğini bilemiyordu genç adam.
Bu durum da ne denirdi ki?
Kuzey, bu kıza sırılsıklam aşıkken ne dese boş ne dese israftı.
Sessizce arkadaşının yanına ilerleyen Efe, kederli gözlerle yıllarını geçirdiği dostum, kardeşim dediği adama bakarken öylece duruyordu.

'' Gitme de kardeşim. ''
'' Diyemem Efe, allah kahretsin ki diyemem! ''
'' Aptal herif aşkından geberdiğinde mi aklın başına gelecek. ''

Dinle sevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin