40. Bölüm

225 98 82
                                    

Ben sana mecburum bilemezsin, Adını mıh gibi aklımda tutuyorum, Büyüdükçe büyüyor gözlerin, Ben sana mecburum bilemezsin, İçimi seninle ısıtıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben sana mecburum bilemezsin, Adını mıh gibi aklımda tutuyorum, Büyüdükçe büyüyor gözlerin, Ben sana mecburum bilemezsin, İçimi seninle ısıtıyorum
......................................................................................................................................................

'' Bu kadarını da yapmış olamaz siz ciddi misiniz kızlar? ''

'' Sence yalan atar gibi bir halimiz var mı? O Sem, denilen dişi yaratık baştan aşağıya yalandan ibaret.

'' Tamam onun en baştan beri tehlikeli bir kadın olduğunun ben de farkındayım, ama bu kadarı insana yuh dedirtir yani! ''

'' Afferim Efe, madem o yılanın nasıl biri olduğunun farkındasın, benim şaşkın abimi neden uyarmıyorsun? ''

'' Çok bilmiş küçük cadı, sence ben bunu denememiş ola bilir miyim? ''
'' Eee o zaman bu yalancı kaşar hala, neden bizim çatımızda kalıyor! ''

'' Kübra, yeter ama! ''
'' Asıl sana yeter Gece, yine o yalancı hatunu bana savunmaya kalkacaksan ciddi şekilde kavga edeceğiz artık! ''

'' Hayır onu savunmayacağım, zaten savuna bileceğim bir yanı da yok. Ama ne olursa olsun, o kadın Kuzey'in evlenme teklifi ettiği kadın. Abin böyle konuştuğunu duyarsa üzüle bilir! ''

...
Kapı ağzında konuşulan tüm konuşmaya kulak misafiri olan Kuzey, olduğu yerde kala kalırken Gece'nin bu durumda bile kendisini düşünmesine mi sevinsin, Yoksa Sem' in baştan aşağıya yalan olduğunu fark ettiği için kendisini tam bir aptal gibi mi hissetsin şaşırmıştı!

Az buz değildi konuşulanlar. Nedret'in şahit oldukları Efe'nin söyledikleri Kübra'nın şüpheleri her şey gerçekleri ortaya seriyor Sem' in nasıl bir kadın olduğunu ortaya çıkarıyordu!

'' Peki şimdi ne yapacağız? Ben abimi o yalancı zilliye yem etmem! ''
'' İlk defa sana katılıyorum küçük cadı! ''

'' Ya sen bana habire neden küçük cadı deyip duruyorsun gıcık herif, zaten sana kılım tüm sinirimi senden çıkaracağım şimdi! ''
'' Aman çok korktum, cürmün kadar üstüme gelsen ne olur yer elması seni! ''

'' Bana bak develerin neslinden gelen kişilik, bu yer elması seni bir çarpar bin voltluk elektrik yemişten beter olursun! ''

'' Arkadaşlar yine konudan uzaklaştınız, şu an derdimiz bambaşka lütfen birbirinizi daha sonra parçalayın... ''

Gece'nin keskin sesiyle, kendilerine gelen ikili birbirlerine ölümcül bakışlar atmaya devam ederken Kuzey, duyduklarını hazmede bilmek için sessizce evden ayrılmayı seçmişti.

...
Yalan mıydı yani? Koskoca üç buçuk yıl, bir insan nasıl bu kadar tanıdıkken, aynı zaman da bu kadar da yabancı olurdu ki birine!
Kuzey, hayatında ilk defa Sem' i hiç tanımadığını düşünmeye başlamıştı!

Bir saat öncesini hatırlayan genç adam sinirden ellerini yumruk yaparken bir ileri bir geri yürümekten kendisini alamıyordu!

Salona ağlayarak girişi, odada kendisine söyledikleri, kafasında yankı yapıyordu sanki!
Hayır, bu kadar da olamaz, sonuçta bu kadınla yıllardır tanışıyoruz.
Ama neden, bir insan neden yalan yere göz yaşı döker kendisini acındırır ki?

( Anlasana Kuzey, Efe, en başından beri sana doğruyu söylüyor. Sen hala Amerika'dan döndüğün günkü Kuzey' misin sanki? Bu kadın aptal değil, hissetti demek ki! )

Kalbinin aklına fısıldadığı kelimeler genç adamı duraklatırken sahildeki banklardan herhangi birisine oturan genç adam artık her şeyi daha net göre biliyordu!
...
'' Of bu sessizliğe daha fazla dayanamayacağım, ben yukarı çıkıp abimi o yalancı kaşardan kurtarmaya gidiyorum! ''

'' Oldu küçük cadı hatta odaya daldığın zaman senden rica ediyorum, aynen bu kelimeleri kullan... ''

'' O nedenmiş? ''
'' Kuzey, seni parçalarken karşınıza geçip keyifle sizi izleye bilmek için tabiki de. ''
'' Kına yakarsın artık münasip bir yerlerine Efe! ''

'' Çok ayıp küçük cadı. Erkeklerle böyle konuşulmaz, sonra ağzına kırmızı biber sürerler! ''
'' Hay sana da kırmızı biberine de, oğlum seni bana sayıyla mı verdiler! Bütün akşam sinir ettin beni! ''

İkilinin didişmesine daha fazla dayanamayan Gece, kahkahayı bastığında ona şaşkınlıkla baka kalan ikili, genç kadına baka kalmışlardı.

'' Gece'm iyi misin? ''

'' Efe, öküzü bak her şey senin yüzünden oldu. Kız gülmekten çatlayacak bir türlü sakinleşmiyor, ne var yani bir kere de beni alttan alsan da konu kapansa. Ama yok illa bana cevap vermek zorundasın değil mi, hem belki ben.... ''

Dinle sevgiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin